Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, AK Parti hükümetini eleştirdi:

“ÇİFTÇİLER TOHUM ALAMAZ, TARLA 
EKEMEZ VE YEM BULAMAZ DURUMDA”

İlhan: “Yanlış politikalar çiftçiyi ve vatandaşı mağdur ediyor”

CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Türkiye’nin tarım ve hayvancılık alanında zengin ve verimli topraklara sahip olduğunu, ancak AK Parti Hükümetleri döneminde üreticinin desteklenmesi ve ülke topraklarının daha iyi işlenmesinde izlediği yanlış politikaların çiftçiyi ve vatandaşı mağdur ettiğine değinerek bir dizi eleştirel açıklamalarda bulundu.
İLHAN: “TARIMSAL HASILANIN, GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILA İÇİNDEKİ DÜŞÜŞÜ TARIMSAL ALANDAKİ BÜYÜMEYİ NEGATİF ETKİLEMİŞTİR.”
    Milletvekili Metin İlhan, yaptığı açıklamalarında gayri safi milli hasılanın 2002 yılından bu yana nasıl bir noktaya geldiğine dikkat çekerek öncelikle şu sözlerle eleştirilerde bulundu: 
“Türkiye tarım ve hayvancılık hususunda çok önemli bir potansiyele sahip bir ülkedir. Ancak 19 yıllık AK Parti iktidarıyla birlikte ülkemizde tarım ve hayvancılık ne yazık ki her yıl geriye doğru gitmiştir. Özellikle 2002 yılında gayrisafi yurt içi hasıla içinde tarımın payı yüzde 10,3 iken 2020 yılında bu oran trajik bir şekilde yüzde 4.8'e düşmüştür. Eğer 2002 yılındaki gayrisafi yurt içi hasıla gibi yani yüzde 10,3'lük pay devam etmiş olsaydı, 2020 yılında 520 milyar liranın üzerinde tarım gelirimiz olacaktı. 2002 yılına göre, 2020 yılında gayrisafi yurt içi hasıladaki tarımsal hasılanın büyüme oranı sadece 6,5 kat artmıştır. İstatiklerde de görüldüğü üzere, ülke tarımı ve hayvancılığına yıllar içinde AK Parti Hükümetlerince gerekli destek verilmemiştir. Ayrıca, tarımsal hasılanın gayri safi milli hasıla içinde yaşadığı sürekli düşüş de tarım sektörünün büyüme oranlarını aşağı yönlü çekmiştir. Bu düşüş Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildikten sonra daha da aşağı düşerek 2018-2019 yıllarında ortalama büyüme yüzde 2,5'a kadar gerilemiştir. Tarımsal hasıla kayıpları, büyüme oranlarının düşük olması ve AK Parti'nin ithalata dayalı tarım politikası, ülkemizi tarımda ithalata bağlı bir konuma getirmiştir. Ülkemiz çiftçisine 2003-2020 döneminde 157 milyar TL destek verilirken, bu desteğin yüzde 50'sinden fazlası yabancı çiftçilere ithalat yoluyla aktarılmıştır.”
“ÇIKARILAN YASALAR APAÇIK ORTADAYKEN BAKANLIK ÇİFTÇİNİN KANUNİ HAKKINI DAHİ VERMEMİŞTİR”
CHP Milletvekili İlhan, 2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesindeki "Üreticiye verilecek destekler gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inden az olamaz” hükmüne rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın maalesef, hiçbir zaman bu oranda çiftçinin kanun ile alması gereken hakkını vermediğine de değinerek açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: 
“En son 2020'de sadece 22 milyar lira verirken 2021 için de yine 22+2 milyar bütçe ayırmıştır. Buna karşın sadece son bir yılda çiftçimiz 30 milyar liraya yakın kredi kullanmıştır. Eski devam eden borçlar da düşünüldüğünde çiftçimizin ne yazık ki borcu borçla kapatmanın çabası içinde olduğu net bir şekilde anlaşılacaktır. Yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan 2006'dan bugüne çiftçimizin yasal olarak 120 milyar liranın üzerinde alacağı vardır. Şimdi bu 120 milyar çiftçiye ödense en azından kuraklık sebebiyle tarlasını ekemeyecek duruma gelen ve çok zor günler yaşayan çiftçimiz bir nebze de olsa nefes alacaktır. Bu göstergelerden çıkan net sonuç iktidarın çiftçiyi, hayvancılıkla uğraşan besicileri ve köylümüzü gözden çıkarmış olmasıdır.”
“ÇİFTÇİLER TOHUM ALAMAZ, TARLA EKEMEZ VE YEM BULAMAZ DURUMDA”
Milletvekili Metin İlhan, parlamento çatısı altında da defaatle dile getirdiği tarım ve hayvancılıkla uğraşan halkın yıllar içerisinde geldiği ve artık yeter dedirten durumun, üstünün örtülmemesi ve yerli üreticilerin çok daha fazla desteğe ihtiyacı olduğuna, uygulanan tarım politikalarının tekrar tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaparak şu sözlerle devam etti:
“İstihdamda %18,2 pay alan tarım sektörümüz millî gelirin yalnızca yüzde 4.8'ini alabiliyor. AK Parti 2002'de iktidara geldiğinde çiftçimizin toplam borcu 2,6 milyar lira idi, şu anda borç 150 milyar lirayı geçti. 2002'de çiftçilerimizin toplam geliri 37,2 milyar TL idi, şimdi 307 milyar TL'ye çıktı; yani, borç/hasıla oranı 2020'de % 7'iken 2020'de bu oran yüzde 45'e çıkmıştır. Bu rakamlar şunu ifade ediyor: 2002 yılına göre çiftçilerimizin, köylülerimizin, besicilerimizin borcu gelir ve borç dengesi bazında oransal olarak 6 kattan fazla artmıştır. TÜİK'e yani iktidara göre son bir yılda tarımsal girdi fiyatları %27,65 artmıştır. Buna inanabilecek bir tane çiftçi bile yoktur. Gıda enflasyonunda Avrupa'nın birincisi konumunda olduğumuz sürece sürdürülebilir bir tarımsal ekonomi politikası hayal bile olamaz. Bugün, tohum alamayan, tarlasını ekemeyen, hayvanına yem bulamayan çiftçiler, üreticiler Ak Parti Hükümetlerine ne deseler ne kadar kızsalar haklılar.”
İLHAN: “İVEDİLİKLE DOĞRU ADIMLARIN ATILMASI VE DOĞRU UYGULAMA POLİTİKALARININ HAYATA GEÇİRİLMESİ GEREKİR!”
Metin İlhan, çok uzun zamandır dile getirilen ve gerek medyada gerekse bir çok alanda uzmanlarca, yetkililerce altı çizilerek açıklamalarda bulunulan dünyayı saran küresel iklim değişikliğinin de çok yakın bir gelecekte açlık ve kıtlığa davetiye çıkartacağını, bitki çeşitliliği açısından zengin ve dört bir köşesi verimli topraklara sahip olan Türkiye’deki tarım sektörünün dolayısıyla üreticinin bu anlamda ivedilikle doğru uygulama politikaları hayata geçirilerek desteklenilmesi gerektiğini de ekleyerek eleştirilerini şu sözlerle noktaladı: 
“Bütün dünyayı etkisi altına alan pandemi ve buna ek olarak yaşanan küresel kuraklıkta temel öncelik gıda tedariği iken Hükümet hiç aksatmadan dövize endeksli yandaş beton çetelerinin aslında hak etmedikleri hak edişlerini ivedilikle kur farkını da ekleyerek ödemekte tereddüt etmemektedir. Geldiğimiz noktada üzülerek belirtmek isterim ki Türk çiftçisi fakirleşirken çiftçimizin alın teri ve emeği ile zenginleşen üç harflilere, ithalat lobisine; tüccarın, aracının ve komisyoncunun insafına bırakılmış savrulan bir tarım politikamız var. İktidarın artık zaman kaybetmeden çiftçimiz ile ilgili bu kötü tabloyu düzeltmek için ivedilikle tarımsal destek miktarlarının olması gereken seviyeye artırılması ve borç batağında olan çiftçimizin borçlarının faizlerinin silinmesi, borçların faizsiz olarak ertelenmesi ve kuraklıkla mücadele eylem planı da dahil çok ama çok acil adımları atması hayati önem arz etmektedir. Aksi halde gıda sorunu yaşayan bir ülke olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağız.” (HABER MERKEZİ)