Duyduklarımıza göre ve emeklilere verilen zamlara baktığımızda hazinenin boş olduğu anlaşılıyor.

Neden boş?

Çünkü itibardan tasarruf edemiyoruz, iktidara yakın holdinglere yapılan vergi affı kıyakları, yapılan yollara, köprülere, hava alanları, hatta hatta hasta garantili hastane müteahhitlerine yapılan hazine garantileri, anlamsız şekilde yapılan saraylar, tatil sarayları, lüks makam araçları, daha bilmem neler neler yedi bitirdi hazineyi…

Ne diyor yetkililer?

Emekliye verilecek olan ekstra bin TL. Hazine’ye şu kadar, 5 bin TL şu kadar yük getirir.

Günah keçisi hazinenin iflası emekliler yüzünden mi oluyor?

Uyan emekli uyan! Sana veremedikleri ilave zamları tutarından fazlasını yandaşlardan vergi borcu olarak siliyorlar.

Son örneği Anagold firması!

Kamuoyunda sıkça dillendirilen iddialara göre, silinen vergi borcu miktarı ne kadar biliyor musunuz? 7,2 milyar dolar!

Sana verilecek ekstra zamdan çok çok fazla.

Anlayamadığımız vergi borçları neden silinemiyor?

Daha önce de tanık olduk bu vergi borçları silinmesine! Maaşlarından vergileri peşin peşin kesilen çalışanların, emeklilerin günahı, suçu nedir?

Uyan ey işçi, memur, uyan emekli!

Hele emeklilerin sayısı iktidarı değiştirmeye yetecek kadar. Bu kadar gücü olan emekli açlıktan perişan halde. Ve buna rağmen hiçbir şekilde çaba göstermiyorlar. Daha rahat, huzurlu yaşama şansı varken, hepsi kuzu gibi maşallah!..

Bakın ey emekliler, size “para yok!” diye ilave zam yapamayanlar Ahlat’ta Cumhurbaşkanı’na saray yaptırabiliyorlar. Yetmedi arka plana ilave olarak Bakanlara da saray yaptırıyorlar! Hem de her bakana ayrı ayrı!

Yazık günah değil mi bu kadar masrafa!

Kaç kez gidip tatil yapacaksınız ki orada?

Yolunuz düşünce sırf bir gece uyumak için mi yapıyorsunuz bu sarayları?

İnin artık vatandaşın sırtından!

ÇELİŞKİ YUMAĞI!

Daha önce belirttiğimiz gibi İYİ Parti lideri Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a büyük destek vermiş, seçilmelerine pay sahibi olmuş, sonra ittifak bitince bu iki başkan aleyhine suçlamalarda bulunmuş, onları karalamıştı.

Bu nasıl çelişti?

Bir U dönüşü daha yapan Akşener, “İmamoğlu, Yavaş ve Özel’e hiçbir düşmanlığım yok” diyor.

Çelişki üstüne çelişki! Sanırım bunları anlamak için siyasetçi olmak gerekiyor.

Sonra bir seçim gezisinde kendisine bir soru soran bir bayana hitap şekli hiç yakışmadı Akşener’e…

Asıl garipsediğim vekil, asili azarlıyor.  İşte bizim siyasete bakış açımızın en çarpıcı görüntüsü.

Anket sonuçlarına bakıldığında İYİ Parti oylarında bir düşüş gözleniyor ve İYİ Parti’de istifalar peş peşe geliyor. Sanırım bütün bu olanlar Akşener’in sinir sistemini bozmuş!

Bana sorarsanız ciddi bir kumar oynadı ve bu kumar onun ve İYİ Parti’nin siyasi hayatının sonu olabilir.

Yine Neşet Ertaş’ın türküsü gibi, “Gendim ettim, gendim buldum.”

Az kaldı, bekleyip göreceğiz.

UMUTLAR AZALIYOR!..

         Hafta sonunda düşme hattında rakibimiz olan Altınordu ile İzmir’de karşı karşıya gelen Kırşehirspor, ne yazık ki 6 puanlık maçı kaybetti ve umutlarımızı iyice azalttı.

         2-1 kaybettiğimiz maçta gerçekten bir puan bile çok önemliydi. Umutlarımız azaldı ama, matematiksel hesaplar hala var kümede kalma adına.  Geride 9 maçta kaldı, bize en yakın rakibimiz bizden 9 puan önde. 9 maç 27 puan demek, buradan şu anlam çıkıyor. Pes etmek yok, inatla lig sonuna kadar bu işin peşini bırakmamalıyız.

         Bugünkü Beyoğlu Çarşı maçından 3 puan çıkarıp, rakiplerin puan kaybetmesini beklemeliyiz. Bizim kazanmamız kadar, rakiplerin kaybetmesi de önemli. Çarşamba’yı iple çekiyoruz.

Bir sözümüz de siyasetçilere…

Kırşehir’i ve Kırşehirspor’u gerçekten çok seviyorsanız, Kırşehirspor’un maçlarına sadece seçim zamanları değil, devamlı gelip destek vermelisiniz. Öbür türlüsü hiç inandırıcı olmuyor.

Cumartesi günü U17 takımımızın Karaman ile oynadığı maçı izledim. Karaman’ı 3-1 yenen gençlerimizi kutluyorum. Oynadıkları futbolu da beğendim. Teknik ekibi de kutluyorum. Onlar bari bizleri teselli ediyor.

BAL’da oynayan takımımız Gençlikspor bizi üzmeye devam ediyor. Sahamızda oynadığımız Karadeniz Ereğli Belediyespor maçını da 2-1 kaybettik. Bu gidişle onlar küme düştüler. Yapacak bir şey yok!..