KAVALALI M. G DEVLETE İSYAN BAYRAĞINI AÇTI   KIRŞEHİR’de 40 aday adaylı, seviyeli, ölçülü bir seçim atmosferi hakim… Adaylar açıklandıktan sonra nasıl bir hava eser, rüzgar ne yöne döner bilinmez… Kırşehir’de hal böyle iken ülkenin tepisinde cephe karıştı, Başbakan Yardımcısı yani devletin ikinci veya üçüncü adamı ile payitahtın şehremini sidik yarışına girdiler.

KAVALALI M.G DEVLETE İSYAN BAYRAĞINI AÇTI

 

KIRŞEHİR’de 40 aday adaylı, seviyeli, ölçülü bir seçim atmosferi hakim… Adaylar açıklandıktan sonra nasıl bir hava eser, rüzgar ne yöne döner bilinmez…

Kırşehir’de hal böyle iken ülkenin tepisinde cephe karıştı, Başbakan Yardımcısı yani devletin ikinci veya üçüncü adamı ile payitahtın şehremini sidik yarışına girdiler. Arınç’ın açıklamaları kan dondurucu ve vurgunun nasıl yapıldığını açıklayan sözcükler, devletin kirlenen çamaşırlarının bir nevi temizleyicisi, çünkü Sayın Arınç aynı zamanda hükümet sözcüsü, yani o ne diyorsa doğrudur keza devlet vatandaşına yalan söylemez.

 

Basın açıklamasında, söylediklerim bildiklerimin yarısı seçimden sonraya kalsın gerisi diyor. Angura eyalet kralı ne diyor, eğer söylemez isen namussuz, alçak, şerefsizsin diye narayı Angura’nın beş tepeler kalesinin surları arkasında, sağ cenaha şehzadesini, sol cenaha da damadını alarak verilen hücum emirlerini bekliyor ve ara sıra da gülleleri meclise doğru ateşliyor. Sayın Arınç’ın yapılan yolsuzluk ve hırsızlıkları daha önce bildiğini ve Angura üzerine bir harp ilan ederek sefere çıkılmasını söylediğini fakat bazı yerlerde Sayın Gökçek’in korunduğunu ima ediyor (muhtemelen padişahımız RTE´den) bahsediyor.

Mademki yapılan hırsızlık ve yolsuzlukları biliyordun da, haydi gücüm yetmedi önleyemedim diyorsun, peki yapılan hırsızlık ve yolsuzluklara ortak olmamak için istifa etmek aklına hiç mi gelmedi? Gelmez tabi o zaman menfaatler çakışmıyordu, ama şimdi öküz öldü ortaklık bitti. Sizinde bir daha meclise gelme ihtimaliniz ve şansınız yok, yol arkadaşın yollarınızı yıllar önce kapattı, kendi yolunu açmak için. Sayın sizde kaldınız dalda tek elma, şaşalı günler bitti, telaş sardı, tabi bu arada dolgun maaş akışı sağlandı ama eski alışkanlıkları elbette özleyeceksin. Sayın şehreminin yaptığı yolsuzluklar halk arasında mizah konusu olmuş, dilden dile bin bir türlü hikayeler anlatılıyor insan ister istemez düşünüyor. Bu paraları Gökçek yalnız mı yedi veya harcadı? Peki iktidar partisinin şimdiye kadar seçim harcamaları nerden finans edildi, ev ev dağıtılan torbaların paralarını kimler ödedi demek ki göz yumulduğuna göre arada gizli bir ortaklık ve anlaşma vardı. Sayın Arınç bu adamı ben istemedim fakat başaramadım diyor o zaman siz neydiniz, sahipsiz köyün kavalcısı mıydınız?

Sayın Bülent Bey, 8 Haziran’da yani seçimden sonra, yapılan yüze yakın yolsuzlukları açıklayacağım diyorsunuz, neden şimdi değil sonra bu ifade klasına hiç yakışmadı. Haydi güle güle bu millet seni nasıl yad edeceğini bilir bunları sizde duyuyor gibisiniz. Sonra açıklasan ne yazar ki, büyük şehir belediye başkanlarının da aynı üst düzey bürokratlar gibi yargı önüne çıkması hükümet müsaadesine bağlı. Nasıl kanun yasa ise bu işte biz böyle bir memleketin vatandaşıyız. Millet hükümet için mi var, hükümet millet için mi var, biz daha hala bu soruyu çözemedik.

Gelelim iktidar partisinin durumuna, hiç telaşa gerek yok… 400 olacağına 200 olur şart değil ya siz yine meclistesiniz, çünkü sizin alternatifiniz yok yiğitler, eh biraz az çalınır ne yapacaksın daha önce çalınanlarla denkleştirirsiniz. Çok çalıştınız yoruldunuz sonra aranızda bulunan çürük elmalar sepetinizi kokuttu. Vatanseverliğinizde ve millet için çalıştığınızda hiç mi hiç şüphemiz yok, nasıl olsa çoluk çocuk torun bütün aile fertlerinin harcamalarını halkın sırtına yıktınız, birçoğunuza güle güle sakın kaçmaya falan teşebbüs etmeyin, çünkü şüpheler yoğunlaşır üzerinize.

Sayın Bülent Bey’e de bir hatırlatma yapalım. Sayın Arınç bu dünya etme bulma dünyası. Rahmetli Erbakan’a ettiklerinizin acaba ahı mı tuttu diye düşünmeden edemiyor, düşünme yetisini yitirmiş kafalar…