BİR KURUŞLUK HESAP!
Kahveden sonra Atatürk soruyor:
- Hayrola İsmet?
Sende bir fevkaladelik var bugün...
Ne oldu?
Neye sinirlendin?
- Türk Hava Kurumu'nun toplantısı vardı da...
- Eee, ne olmuş varsa?
- Fuat beyi (THK Başkanı) epey terlettim... İstifaya falan kalktı.
- Çalışkan çocuktur Fuat...
Kurumu da iyi yönetiyor.
- Bunlara bir diyeceğim yok... Fakat canımı sıkan bir şey oldu.
- Neymiş o?
- Hesaplarda bir kuruş oynuyor.
- Bir kuruş.
İnönü:
- Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti...
Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar...
Fuat beyin hassasiyetini anlıyorum...
Ama milletimiz ondan daha hassastır...
Verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister...
İstifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur...
Ama kimseyi rahatlatmaz... Hatta söylentilere bile sebep olur.
Atatürk:
- Demek mesele bu...
Bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü...
Haklısın...
Kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur...
Bu da giderek büyür halkın ağzında...
Cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu..
Peki, ne yaptın sonunda?
İnönü:
- Memurları seferber ettim...
Ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım...
Bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir...
Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister...
Buna inanmak ister.
Atatürk'ün "manevi kızı" Sabiha Gökçen anlatıyor; (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti-Türk Hava Kurumu Yayınları- 1982) Kitabından alınmıştır.
Atatürk hastadır ve bunun farkındadır, ülkemizin yola, fabrikalara ihtiyacı vardır bir an önce bunların yapılmasını ister.
Başbakanın bir kuruşla vakit geçirmesi Atatürk’ü ziyadesiyle üzer, onun küçük işlerle geçirecek vakti yoktur. 20 Eylül 1937 yılında Atatürk İnönü’yü görevden alır.
İkili arasındaki ilk ayrılık 1932 yılında özel sektörün bir kâğıt fabrikası kurma girişimi İktisat vekâletince engellenmeye çalışılınca Atatürk, Maliye Bakanı Mustafa Şeref Özkan’ın istifasını istedi ve yerine özel sektör tarafından tasvip edilen İş Bankası genel müdürü Celal Bayar’ı atar.
“Başvekil Malatya mebusu İsmet İnönü’ye talep ve ricası üzerine Reisicumhur Atatürk tarafından bir buçuk ay mezuniyet verilmiş ve Başvekâlet vekâletine İktisat Vekili vekâleten Bayar tayin edilmiştir.” (Anadolu Ajansı: 21 Eylül 1937)
Böylece Atatürk hükümetin ekonomi politikasına ilk defa doğrudan müdahale eder. Atatürk hasta olduğunu biliyor ve ülkenin imarı için acele ediyordu, oysa İnönü daha temkinliydi, çok tutumluydu devletin parasına kıyamıyordu ülkenin imara, yola, fabrikalara ihtiyacı vardı, Atatürk bunların bir an önce yapılmasını istiyordu.
Orman Çiftliğini merkeze oturtan, fakat esasında birçok meselenin birikimiyle aralarında patlayan bir olay yaşandı. O gece toplanan dost meclisi fazlaca kalabalıktı. Atatürk, Orman Çiftliğinden ve birtakım dışişleriyle alakalı konulardan bahsetti. İnönü ise Atatürk'ün yanındaki herkesin hükümet işlerine karışmasından şikâyetçiydi.
İlk defa herkese açık bir ortamda tartıştılar, birbirlerine kırgın ayrıldılar. Daha sonraki günlerde Dil Kurultayında yan yana, aynı locada oturuyorlardı. İnönü bir kâğıda 'bana dargın mısın?' diye yazarak Atatürk'e verdi. Atatürk cevaben: 'hayır her şeyi unuttum, bildiğin gibi arkadaşım ve kardeşimsin' yazmıştı. Mesajlaştıkları bu kâğıt İsmet İnönü tarafından saklanmıştı ve günümüzde halen muhafaza edilmektedir.
İsmet İnönü resmen emekliye ayrılmıştı. Bu boş zamanlarından istifade için İngilizce dersleri almaya başladı. 'Bu yaştan sonra kendini ne yoruyorsun?' diyen annesine: Daha yaşım ne, başım ne? Benim istikbalim var' diye şakayla karışık yanıtlar veriyordu.
Ayrılığın Sonrasındaki İlişkiler İnönü ve Atatürk siyasi olarak ayrılmışlardı fakat dostlukları daima devam ediyordu. Atatürk, 'bizde adettir, makamından ayrılanlar taşlanır' diyerek İsmet İnönü'ye eskisinden daha fazla saygı gösterilmesine önem vermişti. Aynı zamanda maddi olarak İnönü'ye maaşından yapmış olduğu yardımı 1.000 liradan 3.000 liraya çıkartmıştı.
Bu ebedi dostluk 1938'de Atatürk'ün vefatına kadar devam etmişti. Her 10 Kasımda İsmet syon Kabinesi kurulmuş ve bu kabinenin ömrü kısa olmuştur. 25 Haziran 1962’de ikinci bir Koalisyon Hükümeti kurmuştur. 25 Aralık 1963’te bağımsızlardan oluşan üçüncü Koalisyon Hükümeti kurulmuş ve bu koalisyon Şubat 1965’e kadar devam etmiştir. Ekim 1965 seçimlerinde Adalet Partisinin çoğunlukla iktidara gelmesi üzerine ana muhalefet liderliğine devam etmiştir.(DEVAMI VAR)İnönü herkesten önce Anıtkabir'e gider ve üzgün bir şekilde etrafta gezinir, belki de Atatürk ile o eski anılarını hatırlayıp duygulanırdı. İnönü, 1973 yılında vefatından aylar önce yine koşarak, İsmet İnönü herkesten önce Anıtkabir'e giderİsmet İnönü 10 Kasım 1938 tarihinde Atatürk'ün vefatı üzerine 11 Kasım 1938’de Cumhurbaşkanı seçilir. 14 Mayıs 1950 yılında yapılan seçimlerde Demokrat Partinin çoğunlukla iktidara geçmesi üzerine Cumhurbaşkanlığından çekildi ve o günden sonra muhalefet liderliği görevine başladı (İnönü 3 Nisan 1939, 8 Mart 1943 ve 21 Temmuz 1946 seçimlerinde üç defa daha Cumhurbaşkanı seçilmiştir).
2 Mayıs 1954 ve 27 Ekim 1957 seçimlerinde Malatya'dan Milletvekili Seçilmiş, 20 Kasım 1961’de İnönü başkanlığında ilk Koali