Pazar günü Yozgat’la oynadığımız bayan Kırşehir Belediyespor hentbol maçından hiç zevk alamadım. Nedeni kötü oynandığımız için değil. Maçın ilk dakikalarında başa baş geçen bir maç idi.

Yozgat bir kere bir sayı öne geçti. Sonra sen misin öne geçen?

Aman Yarabbi o nasıl kızgınlık?

Hiç mi acımanız, insafınız yok!

Attıkça coştular, coştukça attılar.

İsteseler fark rahatlıkla 30 olurdu.

Sonra acıma duyguları depreşti, fark 10’a kadar düştü.

Sonra tekrar saldırıya geçtiler ve maçı açık bir farkla kazandılar: 53-39.

Bravo kızlar…

Ancak iki maçtır yaşanan önemli bir sorun var. Sağlık ekibi geç geliyor. Aslında geç gelmekle gelmiyor! Bunlar gelmeyince, telefon trafiği başlıyor. Bir zahmet geliyorlar!

Bu kez doktor da yoktu!

Sevgili Dr. Gündüz Yücesan seyirci koltuğundan görevli doktor koltuğuna alındı. Maçlar bu yüzden 10-15 dakika geç başlıyor.

Bu nasım bir sorumsuzluk?

Araştırdığımda bir hafta önceden Kırşehir Sağlık Müdürlüğü’ne yazının yazıldığını öğrendim.  Ki öğle olması gerektiğini de biliyorum.

Tebligatı Kırşehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü aracılığı ile yapıyorlar, buna rağmen bu vurdumduymazlığı anlamak mümkün değil. İlimiz adına kötü bir algı oluşturuluyor. Bu sorunu çözmek çok zor bir iş değil.

Bilmediğimiz başka bir konu varsa bilmek isteriz. Bundan sonraki maçlarda umarız bu sorunlar yaşanmaz.

LİSTELER

Partilerin milletvekili, pardon ballı meslek listesi hafta sonu YSK’ya teslim edildi. Üzülenler, sevinenler oldu tabi. Sıradaki yerini beğenmeyenler de var elbette.

Sevinenler de haklı, üzülenler de haklı.

Neden mi?

Milletvekilliği artık ballı bir meslek haline geldi!

Sıra üniversitelerde bölüm açılma aşamasına geldi!

Aylık o kadar büyük maaşlar alıyorlar ki, nasıl üzülmesinler?

Bu iş ülke vatandaş hizmetinden çıktı, ballı mesleklerin ilk sırasına yerleşti. Aynı durumda ben de olsam üzülürüm. Hatta hüngür hürgür ağlarım günlerce!

Tabi listeye girmek te çözüm değil. Seçilememek te var sonuçta. Yani seçimden sonra üzülecekler de olacak. Tabi hizmet edemeyecekleri için değil!

Sizce öyle değil mi?

Ah Atatürk ah! Bir kalksan da şu rezilliğe son versen.

Ama ben vekillerimize kıyamam derseniz. Öğretmen maaşlarını o seviyeye getirip, sorunu çözmüş olursunuz. Böylece vekil maaşı düşmez.

Hani demiştiniz ya “vekil maaşı öğretmen maaşını geçmeyecek” diye.

Benim bu önerimi dikkate alırsanız bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz. Hem vekiller üzülmez, hem de öğretmenler bayram eder.

BÜYÜK FIRSAT…

İlimizde geçen hafta U14, U17, U19 play-off maçları oynandı. Oynanmaya da devam ediliyor.

Bu gerçekten ayağa gelen büyük bir fırsat. Ben duyduğum zaman gidip bu maçları izliyorum. Baka illerden, başka takımlar adına bu maçları izleyenler de oluyor.  Ama biz Kırşehir’de ayağımıza kadar gelen bu fırsatı değerlendiremiyoruz.

Daha önce de söyledim altyapı hocalarımızı gönderin izlesinler. Ne kaybederseniz? Millet dışarıdan geliyor.

Pazar günü Kasımpaşa-Trabzonspor U17 maçı vardı. İkinci yarıda Halit Kılıç’ı gördüm tribünde. Ama onun da kulüp adına maçı izlediğini düşünmüyorum. Öyle olsaydı maçın başında gelirdi.

Dikkate alınacağını düşünmüyorum ama ben yine ben gördüğümü önereyim. Trabzonspor’un 13 numaralı futbolcusu Bican Tibukoğlu sol bek oynuyor.

Bugün final maçları var. Bu çocuğu biz zahmet izleyin.

U14’lerde onayan Altay takımını izleyemedim. Ama izleyenler anlata anlata bitiremiyorlar. Üzüldüğüm kaçırdığıma.

AH HAKEMLER!

Hakemlerimize acımaya devam ediyorum. Galatasaray’ın kupa maçında çok basit bir pozisyonda Galatasaray’lı Kerem’in maçın hakemini bir dövmediği kalıyor!

Peki hakem kardeşimiz ne yapıyor? Hiçbir şey!

Ne sarı kart var, ne sözlü uyarı!

Arkadaş silah sende. Silahsız adam seni tehdit ediyor dövecek sen seyrediyorsun! Çek silahını vur. Kendini bu kadar aciz duruma düşürme!

Eski bir hakem olarak gerçekten çok üzülüyorum.

Karagümrük-Fenerbahçe maçında Fenerbahçe’nin golünün iptali bence doğru. Defans oyuncusuna faul olmasa topu kafayla uzaklaştırabilir. İptal doğru.

Ama aynı hakem gözünün önündeki penaltıyı göremiyor. Var’a bile gerek yok!

Var çağırdı mi bilmiyorum. Çağırmamışsa ayrı bir skandal, çağırdı da hakem buna rağmen penaltıyı süzüp veremiyorsa o da ayrı bir skandal.

Türk hakemliği hiç iyiye gitmiyor!..