Üst üste iki zorlu deplasmanımız vardı, ikiside zordu.
İlkinden boynu bükük ayrıldık ama Kırklareli maçı deplasmanı bizim adımıza sürpriz oldu. Ben bu iki deplasmandan bir puanın bile çok iyi olacağını düşünüyordum ama ekstra üç puan bizim için dönüm noktası oldu gerçekten.
Kırklarelilin bize kendi sahasında şansı hiç tutmuyor, yanılmıyorsam Kırklareli'nde bu oynadığımız 4. maç ve kazandığımız 4. Maç. Bu aşamadan sonra düşme korkusu yaşayacağımızı zannetmiyorum ama tedbiri elden bırakmayalım. Ahmet hocanın yaptığı kadro değişikliklerini yerinde buluyorum. Hep eleştiriyordum bu “Ahmet ve kaptan Savaştan neden vazgeçemiyoruz” diye, sonunda Ahmet hocada bu gerçeği gördü ve ikisini de kulübeye çekti.
Futbolda iyi sonuçlar alabilmek için cesur kararlar almaktan korkmamalıyız, kadro yapma konusunda Teknik Direktöre müdahale edilmesini pek sevmem. Nedeni antrenmanlardaki durumu en yakından o görür, futbolcunun performansını o bilir. Bu nedenle işine karışmak doğru değildir ama görünen köyde kılavuz istemez.
Yine hakemlere de bir çift söz edelim. Maç izlerken futbolcuların davranışları beni çıldırtıyor. Aleyhine karar verilende lehine karar verilende hepsi hakemin etrafında her şeye itiraz ediyorlar. Bunu önlemek çok mu zor? MHK bu konuda hakemlere kesin talimat vermeli, hakemlerde bu yapılanlara kesinlikle izin vermemeli gerçekten mide bulandırıcı.
Avrupada oynanan maçlarda aynı manzaraları göremiyoruz, orda oynanan futbol başka mı acaba?
Şu konuya da değinmeden geçemeyeceğim, benim bu işe aklım bir türlü ermiyor. Son yapılan transfer Ofspor’dan, Ofspor 3.Ligde ve küme düşmesi kesin gibi, asıl sıkıntı 3.Ligden küme düşen takımda oynayamayan bir futbolcunun bize ne katkısı olur bilemiyorum. Bu transferde bilemediğimiz bir şey varsa söylesinler de anlayalım. Neden rahatsız olduğumu söyleyeyim, çünkü bu takımın yönetimi ile birlikte başarılı olmasını istiyoruz.Kırşehirspor’dan aldığımız iyi haberin peşinden Mucugücü’nden yine kötü haber aldık. Onlarında başarılı olmasını ilimiz adına canı gönülden arzu ediyoruz ama canları sağ olsun bu aşamadan sonra yapacak bir şey yok.
Çifte Standart
Geçtiğimiz hafta içinde İsveç'te Türk konsolluğu önünde Kuran-ı Kerim’i yakma terbiyesizliğinde bulunuldu ve İsveçli yetkililer ne idüğü belirsiz bu şarlatanlara göz yumdu. Kendilerini kınayınca da bunun ifade özgürlüğü olduğunu savundular, peki Tevrat’ı yakmak isteyenlerin ki kişisel ifade özgürlüğü değil miydi. Onlara izin vermediniz, bu iki yüzlülük değil mi, çifte standart değil mi? İşinize geldi mi “insan hakları” gelmedi mi “yapılan iş yanlış” herkes kendi çıkarına bakıyor yazıklar olsun!
Paramızı verin bari
Amerika'dan aldığımız F-35’lerin parasını peşin peşin ödedik. Bu bir ticaret ise parası verilen malı satıcıya vermek zorunda.
Amerika'yla anlaşmış paramızı ödemişiz sen malımızı neden vermiyorsun arkadaş? Bu açık seçik gasp değilmi? Malı vermekten vazgeçebilirsiniz, o zaman paramızı da geri vermelisiniz siz saygısızsınız.
“F- 35 olmadı F- 16 verelim”
Yok ya..
Bu ne biçim iştir anlayabilen varsa beri gelsin.
Rusya’dan S- 400 aldık diye ABD bize ceza kesiyor, onu biliyoruz da başka bir garabette F- 400 olayı dünyanın parasını verip aldığımız S 400’leri kullanamıyoruz ve hangarlarda çürümeye terk ediyoruz.
Peki kullanamayacağımızı bilmiyor muyduk? Hangisine baksanız zararı biz çekiyoruz yazık değil mi bu ülkenin paralarına?..
