Ne çok şeysin “Çiğdem” diye başlamıştım bundan iki yıl evvel, gazetemizin 46. Yıldönümü için yazdığım yazıma.

Ne çok şeydi “Çiğdem”…

Ne çok şey değişti bilseniz… Şu son iki yıl da, ne çok şey!..

Sorsanız adresim aynı, telefon aynı…  

Değişen neydi, değişen duygulardı…

Hani olur ya, yere göğe sığdıramazsınız bazı şeyleri, o kadar anlam yüklersiniz ki…

“Çok sahipleniyorsun” demişti adını anmak istemediğim bir zatı muhterem, “Burası senin iş yerin, sen burada çalışansın, çok sahipleniyorsun!”…

Evet, valla çok sahipleniyordum, adına sözler, yazılar yazıyordum.

Bakın bir paragraf paylaşıyorum o iki yıl önceki yazımdan,

“Benim öyle çok eski anılarım yok gazetemiz ile ilgili “Ben çocukken” diye başlayan. Fakat her gün ileriye güzel anılar biriktirmeye çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki ilerde hep gururla bahsedeceğim bir işim, iş yerim var, çok şükür.”

Zaman geçti, düzen değişti.

Ben yine aynıydım ama hiçbir şey aynı değildi.

Bu kadar veryansında bulunuyorum diye işimden ödün verdiğimi düşünmeyesiniz. Ben yine bana verilen görevi, o son güne kadar en güzel şekilde, en doğru şekilde yapıyorum, yapacağım.

Ve bir kere bile eğilmemenin verdiği o gururla ayrılacağım o son gün, on yıl önce girdiğim bu kapıdan. Başım dik, alnım açık. Kimseye yalakalık, yaltaklık etmeden.

Nasıl sadece işimle ve karakterimle geldiysem bugüne, öyle de gideceğim!.

İşte bugün de belki de son kez kutluyorum.

On yılımı verdiğim, gencecik bir kız olarak girdiğim, beni Seyit Onbaşı’ya çeviren, olgunlaştıran, insanları tanımama vesile olan, bana ekmek olan, aş olan benim canım, çiçeğim, “Çiğdem”im, 48. yaşın kutlu olsun. Beyhan’a kattığın her şey için teşekkür ederim. Benim hakkım sana helaldir.

Yazımı rahmetli başkanım Kenan Kerimoğlu'nun gazetemizde yazdığı son yazısındaki şu son cümlesi ile tamamlamak istiyorum, “Doğruluktan ayrılmadan, şahsiyetimize bir leke gelmeden ömrümüzü tamamlarız inşallah. Gerçekleri görerek, doğruları haykırarak…”

Evet, ben de Beyhan olarak, ömrüm vefa ettiğince doğruları haykıracağım…

Değil dokuz, doksan dokuz köyden de kovulacağımı bilsem, her doğruyu, her yerde haykıracağım!..