Bugün değişik ve önemli bir tarihi konuya Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyatı Vakıflar Dergisinde okuduğum, Kırşehir için faydalı olacağına inandığım Kırşehir’de bulunan tarihi eserlerden Cacabey Camii kitabeleri hakkında bilgiler vermek istiyorum.

Halim Baki Kunter’in hazırladığı Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyatı Vakıflar Dergisini bana, çok sevdiğim yanında yetiştiğim 18. Dönem Anavatan Partisi Milletvekili ve 48. T.C Hükümetinin Kültür Bakanı değerli ağabeyim Gökhan Maraş gönderdi.  Dergide ki bilgiler tarihi değiştirebilecek bilgiler olduğu için defalarca okudum ve yorumladım.

Eğer bu yazımı okuyan tarihçilerin itirazları olur ve saygı çerçevesinde kendi bildiklerini kaynak belirterek  bana yazarlarsa köşemde yer veririm. Ancak ne olursa olsun Vakıflar Dergisinde ki bilgiler iyi okunmalı ve araştırılmalıdır. Burada en büyük iş başta Kırşehir İl Kültür Müdürlüğü olmak üzere tarihçilere düşmektedir.

Bu konuda Kırşehir Kültür Müdürlüğü Şube Müdürü Yıldız Erarslan’ı da bilgilendirerek kendisine whatsaptan gönderdim. Karşılıklı konuştuk ve önümüzde ki ilk yazımda bu bilgileri Kırşehir insanının bilgilerine sunmaya başlayacağımı söyledim.

Eğer bu yazımı okuduktan sonra ilgi alanlarına girenler  bilgileri isterlerse kendilerine whatsap kanalıyla gönderebilirim.

Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyatı Vakıflar Dergisinde yer alan bilgiler: Metin hariç 370 resim, 37 plan, 13 tablo ve 1 tane büyük kıt’a da renkli tabloyu içeren bilgiler vardır.

Haliyle resimleri, tabloları, planları yerleştirme imkanımız yoktur.  Ayrıca Arapça yazılar da olduğu için sadece Türkçe tercümelerini yazmaya çalıştım.

Yazıları yazarken Kitabenin orijinaline uygun, hiçbir kelime, harf, nokta ve virgülüne dokunmadan, doğrusuyla, yanlışıyla olduğu gibi yazmaya çalıştım. Hatta bazı harf ve kelimeler okunamadığından okuyabildiğim şekilde yazdım.

Kitabe 1942 yılında basıldığından o yıllar Hacı Bektaş ilçesi de Kırşehir’e ait olduğu için Hacı Bektaş da bulunan kitabeler de mevcuttur. Bunun yanında Ahi Evran Camii, Kapıcı Camii, Aşıkpaşa Türbesi ve Cacabey Camii kitabeleri mevcuttur.

Ancak kitabeler önemli olduğundan anlaşılması bakımından Kırşehir’de bulunan tarihi eserlerle ilgili bu bilgileri fırsat buldukça köşemde birer birer yazmak istiyorum.

Bugün Cacabey Camii kitabelerini yazmak için dokundum bilgisayarın tuşlarına.

Bu kitabenin aşağıda 1. Maddesinde yazmış olduğum Kırşehir Cacabey camiinde tak tapının üzerinde bulunan kitabenin tercümesinde ki; “Bu mübarek ve meymenetli medresenin inşasınıKılıç Arslan oğlu, devletini Tanrı ebedi kılası, Ebufeth Keyhüsrevin eyyam-ı devletinde altı yüz yetmiş bir yılının aylarında emretti” bölümünden; Hepimizin 1272 yılında Cacabey tarafından yapıldığını bildiğimiz Cacabey Medresesinin, 1. Kılıçarslan oğlu, 1. Gıyasettin Keyhüsref tarafından yapıldığı izlenimini aldım. Çünkü 1. Gıyasettin Keyhüsref’in birinci hükümdarlık dönemi 1192 – 1196 tarihlerinde 4 yıl, ikinci hükümdarlık dönemi 1205 – 1211 tarihlerinde 6 yıl sürmüş ve 1211 yılında Alaşehir’de ölmüştür.

1.Gıyasettin Keyhüsref 1211 yılında öldüğüne göre büyük ihtimalle Cacabey Medresesi 1208, 1209 veya 1210 yıllarında1. Gıyasettin Keyhüsref tarafından yaptırılmıştır.

Ayrıca 1272 yılında da var olan Medresenin  yanına Cacaoğlu Cebrailin torunu Cacaoğlu Nurettin tarafından Türbe yaptırdığını da düşünmekteyim.

Genelde herkes tarafından Moğul olarak bilinen Cacabeyin 1. Gıyasettin döneminde yaşaması ve  devlet yönetiminde Vali olarak görev yapmasından dolayı Türk olabileceğini yönündeki görüşlerimi arttırmaktadır. Zira bazı tarihçiler de bu yönde fikir beyan etmektedirler.

1261 yılında Ahi Evranın ölümünde Kırşehir’de Vali olarak görev yapan Cacabey,  Moğullarla arası açılınca Eskişehir’e vali olarak gitmiş ve  bir süre sonra Eskişehir’de ölmüştür.Cenazesi Eskişehir’den Kırşehir’e getirilerek kendi yaptırdığı türbeye defnedilmiştir.

Gelelim  Halim Baki Kunter’in hazırladığı Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyatı Vakıflar Dergisinde yer alan Cacabey Camiiyle ilgili kitabelere:

1 - KIRŞEHİR CACABEY CAMİİNDE TAK KAPININ ÜZERİNDEKİ KİTABENİN TERCÜMESİ:

Rahman Rahim olan Allahın adıyla başlarım.

Tanrı’nın rahmetine ve mağrifetine muhtaç köle, Caca oğlu Cebrail Allah’a ve Allah’ın rızasına yaklaşmak üzere bu mübarek ve meymenetli medresenin inşasını en büyük sultan ulu şahinşah ümmetlerin efendisi Arap ve Acemin sultanların başbuğu, karanın, Akdenizle Karadenizin hükümdarı, dünyanın ve dinin medarı, nusreti,  İslamın ve ehli İslamın yardımcısı, meliklerin ve sultanların efendisi, Kılıç Arslan oğlu, devletini Tanrı ebedi kılası, Ebufeth Keyhüsrevin eyyam-ı devletinde altı yüz yetmiş bir yılının aylarında emretti.

2 - CACA BEY CAMİİ KAPISININ ÜSTÜNDEKİ KİTABENİN TERCÜMESİ:

Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla başlarım. Allah mutlak surette adil ve ihsan emreder. Allah rabbimdir. Allahtan başka ilah olmadığına ve alemin adaletle kaim olduğuna Allah ve melaike şehadet etti. Aziz Hakim olan ondan başka ilah yoktur.Allah indinde din mutlak suretle “İslamdır.” Yarabbi, de mülküm malikisini onu dilediğine verirsin ve dilediğini yükseltir, dilediğini alçartırsın; hayr elindedir. Muhakkak sen, her şeye gücü yeter bir zat-ı a’lasın..

         3 - CACABEY CAMİİ KAPISI ÜZERİNDEKİ İLHANİ KİTABESİ:

Hükümdarlığı ebedi kalmasını Allahtan dilediğimiz  Padişahın adalet nuri  tekmil yaratılış üzerinde parladığı için buyurdular ki Şahne vergisi, Tabkur vergisi, keza sabun vergisi ve küçe vergisi ortadan kalksın. Cihana hakim viar. Padişahın hükmile bu fena (gayri şer’i) vergiler tamumile ortadan kaldırılmış olduğundan hükümdarın kuvvetli devleti devamlı olması için çok dua kılınsın. Bundan sonra bu vergileri tekrar vazedecek yahut  onların vaz’ı için çalışacak olanlar Allahın gazabına uğrasınlar. Keza keten ekenler mahsus damga, bunun gibi aşbazlık namına alınan vergiler de kaldırılmıştır.

NOT : Şahne vergisi; şehir Subaşılığı için toplanan vergidir. Tabkur vergisi; İlhaniler zamanında hükümdarların veya valilerin hükümet namına yaptırdığı binalara inşa maddesi getirmek angariyesidir. (Bak. Reşideddin.Topkapı nüshası, 1518, varak. 303 a)Güçe vergisi; caddeleri temizlemek için alınan  vergiler, yol parası gibi bir şey olacak..

Aşbazlık vergisi hükümdarların ve valilerin mutfaklarına verilen vergiler olacak.

Bugün Camii olarak kullanılmakta  olan eski Caca Bey medresesinin kapısı üzerindeki kitabeler arasında bulunan bu İlhami kitabesi de, görülüyor ki Ankara kalesi dış kapısı üzerinde bulunan kitabe gibi mali ve iktisadi bir metindir. (3)

En son satırın ……..(Noklama işareti olan alan Arapça) şeklinde okunması lazımdır. Bazılarının okuduğu gibi (….. Burada arapça yazmaktadır.) okunması yanlıştır. (….Burada Arapça yazmaktadır.) diye okunan yer (elif) harfile Rumi denilenbir tazyin unsurudur.

(3) Dr. Wittek. Ankara’da bir İlhami kitabesi. Türk  hukuk ve iktisadi tarihi mecmuası. Ç.1 S.161.

4 - CACABEY TÜRBESİ HACET PENCERESİ  ÜZERİNDE Kİ KİTABE MANASI:

Bu dünya hayatı olsa olsa bir meta’dır ve ancak ahiret o durak yeridir. Dünya da olananın hepsi fanidir ve celal ve ikram sahibi Tanrının zat-ı ecelli baki kalır.

5 - CACABEY  CAMİİ MİNARESİNDE BULUNAN KİTABE MANASI:

Yarabbi, sahibine marifet et!........... Henüz sarf yükselmeden güzel bir menzil! …….. Not : (Cümle Noksandır.)

Halim Baki Kunter’in hazırladığı Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyatı tarafından 1942 yılında basılan Vakıflar Dergisinde okuduğum Cacabeyle ilgili kitabeleri ve bilgileri sizlerle paylaştım.

Tekrar ediyorum yukarıda 1. Maddede kitabede yazan; “Bu mübarek ve meymenetli medresenin inşasını en büyük sultan ulu şahinşah ümmetlerin efendisi Arap ve Acemin sultanların başbuğu, karanın, Akdenizle Karadenizin hükümdarı, dünyanın ve dinin medarı, nusreti,  İslamın ve ehli İslamın yardımcısı, meliklerin ve sultanların efendisi, Kılıç Arslan oğlu, devletini Tanrı ebedi kılası, Ebufeth Keyhüsrevin eyyam-ı devletinde altı yüz yetmiş bir yılının aylarında emretti.” Bölümü çok önemlidir araştırılması ve tartışılması gereklidir.

Eğer bu bölümü yanlış anlamış ve yorumlamış isem, yukarıda belirttiğim  bilgilere ilave edecekler, itiraz edecekler olursa kaynak ve gerekçe göstererek yorumlayarak, bildiklerini ve yorumlarını bana gönderirlerse isimleriyle birlikte  köşemde yer veririm.

Ayrıca bu bilgileri isteyen herkese whatsaptan gönderebilirim.Ama bu bilgiler anladığım kadarıyla Cacabey Medresesinin tarihini değiştirecek bilgilerdir.