Kırşehir’de doğdum, Kırşehir’de büyüdüm, Kırşehir’de okudum, Kırşehirspor’da futbol oynadım, Kırşehir’de siyaset yaptım. Kırşehir’i, ilçelerini, kasabalarını, köylerini gezdim. Her tarafını avucumun içi gibi biliyorum. Çok şükür tanıdığımız, eşimiz, dostumuz, çevremiz var. Sevmeyenimiz olduğu kadar sevenimiz de var. 

Şartlar ne olursa olsun Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulmasına, Türklüğün dünyaya yayılmasına öncülük eden, araştırmacı tarihçilerin “Türk Dilinin Başkenti” dediği, buram buram tarih ve kültür kokan Kırşehir’in bir evladı olmanın şeref ve gururunu yaşıyorum.

Benim için insanların siyasi fikirlerinin, düşüncelerinin, inançlarının ne olduğu önemli değildir. Bunlardan dolayı kimseyi eleştiremem, dışlayamam, kırgınlık içerisine giremem. Önemli olan doğru, dürüst, Kırşehir’e ve vatanına hizmet eden güzel ahlaklı insanlar olması yeterlidir. Yeter ki vatan haini olmasın.

Beni görünce selam verenin selamını alır, hatırımı soranın hatırını sorarım. Yukarıda belirttiğim kriterlere uyan herkesle görüşür, herkesle fotoğraf çektiririm. Tabi aksi hareketlerde bulunanlara da  “eyvallah” etmem aynı şekilde davranırım.

Bugüne kadar ne kalemimi sattım, ne birilerinin uşağı ve maşası oldum. Benim kalemimi satın almaya kimsenin gücü yetmediği gibi doğmadı ve doğamayacak.

İşin içine Kırşehir girince ister Vali olsun, hangi partiye mensup olursa olsun ister Milletvekili, ister Belediye Başkanı, ister İl Başkanı ve ister Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı olsun, ister basın mensubu olsun kısaca makamı mevkisi ne olursa olsun hakaret etmeden, insanların kişiliklerine saldırmadan, iftira atmadan leke sürmeden her türlü eleştiriyi yaparım.

Prensip olarak Kırşehir’e hizmet edenin yanında, hizmet etmeyenlerin karşısındayım.

Kırşehirli tüm hemşerilerimizin bunu iyi bilmelerini ve beni iyi tanımalarını özellikle istiyorum.

Hiçbir insanın kusursuz ve dört dörtlük olmadığı gibi bende kusursuz ve dört dörtlük değilim. Benimde hatalarım vardır. Örneğin dil kırarak, kibar ve şatavatlı konuşmayı beceremem. Kendini beğenmeyi, kırışmayı, kibirli tavırları hiç beceremem, cadde ve sokaklarda şişkin, kırışan ve kasıntı bir şekilde yürümesini bilmem. Doğal ve sade halim neyse ona göre konuşur, yazılarımı da allayıp, pullayıp süsleyemem ve içimden geldiği gibi yazarım.

Modalı, markalı ve gösterişli giyinemem, elimden hayır gelmediği içinyaralı bir parmağa merhem, dertli bir insana yardımcı olamam. Fazla mürekkep yalamadığım için çok yüksek tahsile sahip değilim, okuduğum okul gazetecilikle ilgili iki yıllık sıradan bir okul.

Yazılarımı da kendim yazar kendim okurum.

Ancak her şeye rağmen, şartlar ne olursa olsun, birileri beni sevsin veya sevmesin, yazılarım okunsun veya okunmasın Kırşehir’in bir evladı olarak Kırşehir’in sorunlarını gündeme getirerek yetkilileri iş başına ve çözüm bulmaya davet ederim. Bunda da hiç kimse art niyet beklemesin. Benim derdim birilerini yazmak değil, sevdası olduğum Kırşehir’e hizmet edilmesini sağlamak ve bunun içinde sorunlarını gündeme getirmektir.

Eğer Kırşehir’de görev yapan Sayın Valilerimize hükümetin değil, devletin Valisi olmalarını belirterek Kırşehir’e hizmet etmelerini yazıyor ve bu yazımla suç işliyorsam bu suçu her zaman işleyeceğim.

Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, Milletvekillerine ve siyasetçilere siyaseti bir kenara bırakarak, Kırşehir etrafında birleşerek Kırşehir’e hizmet etmelerini yazmam suçsa bu suçu her zaman işleyeceğim.

Neden bu suçu işlemeyeyim ki! Asil olan vatandaş, hayat pahalılığından, işsizlikten hayatını zor şartlarda devam ettirirken, onun seçtiği Milletvekili gerek görevi sırasında gerekse emekli olduğu Milletvekilliği statüsünde her türlü haklardan ayrıcalıklı olarak bedava faydalanıyorsa benim bu Milletvekilinden hesap sormam ve aldığın oyların, maaşın ve faydalandığın hakların hakkını ver, kendine ve genel başkanına değil, Kırşehir’e hizmet et, edemiyorsan istifa et demem suçsa bu suçu her zaman işleyeceğim.

Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun Belediye Başkanına elini her türlü taşın altına koyarak Kırşehir için çalışmasını, hizmet etmesini, yatırım yapmasını yazmam suçsa  bu suçu her zaman işleyeceğim.

Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanlarını eleştirerek Kırşehir için çalışmalarını ve hizmet etmelerini yazmam suçsa bu suçu her zaman işleyeceğim. 

Kırşehir’de kurum Müdürlerine kurumlarla ilgili bir problemi ileterek çözüme kavuşmasını yazmam suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim.

Kırşehir’de faaliyet gösteren yazılı ve görsel basına seslenerek basını kendi idealleri doğrultusunda değil, Kırşehir’e hizmet etmeleri doğrultusunda kullanmalarını yazmam suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim. 

Yine kahvaltılı veya yemekli toplantılara kırk veya elli kişi gelip, kahvaltı ve yemek olmayınca üç veya beş kişi gelen basını eleştirerek “besleme basın“ demem suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim.

Kırşehir’de görev yapan her kesime “gelin Kırşehir için birleşin, birlik ve beraberlik ruhunu sağlayın, Kırşehir’in problemlerini çözüme kavuşturun” demek suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim.

1954 yılında yediği en büyük darbeyle ilçe yapılarak ilçeleri elinden alınan Kırşehir’in eski ilçelerinin tekrar alınmasını, bunun için çalışmalar yapılmasını, ilçe yapıldığı 20 Temmuz gününün “Kırşehir tarihinde kara gün” olarak adlandırarak basın açıklaması yapılmasını yazmak suçsa bu suçu her zaman işleyeceğim.

Çok küçük hesaplar yüzünden kocaman Kırşehir’in kaderiyle oynayacak, problemlerini gündeme getirmeyecek, kadar vurdum duymaz olamam ve sorumsuz hareket  edemem. Eğer bu suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğim.

İlimiz yöneticilerine, siyasetçilere ve sivil toplum örgütlerine TFF. 2. Profesyonel Futbol liginde mücadele eden Kırşehir’de veya Kırşehir dışında yaşayan yüz binlerin takip ettiği, peşinden koştuğu, yenince sevinen, yenilince üzülen sevdalıların olduğu Kırşehirspor’a sahip çıkın, maddi ve manevi konularda yardımcı olun Kırşehir’de ki maçlara gelerek destek verin, bu takım tüm Kırşehirlilerin takımıdır demek suçsa bu suçu her zaman işleyeceğim.

Çok şükür kendim için bir şey istemiyorum, Kırşehir için istiyorum. Dolayısıyla Kırşehir için suç işlemeye devam edeceğim.

Çünkü Kırşehir benim, aşkım, Kırşehir benim edam, Kırşehir benim duam, Kırşehir benim yaşam tarzımdır.

Kırşehir başımın dik, alnımın ak, gönlümün pak olduğu sevdamdır. 

Özet olarak Kırşehir hepimizindir.

Bu nedenle Kırşehir’e hizmet etmenin onuru ve şerefi bana yeter diyor bundan sonra da Kırşehir için suç işlemeye devam edeceğimi özellikle belirtiyorum.