Bu ÜLKE bizim. Taşıyla toprağıyla bizim. Kurduyla kuşuyla bizim. Yer altı yerüstü zenginlikleriyle de bizim. Sınırlarımıza sahip çıktığımız kadar, nimetlerini de korumak görevlerimizdendir. Hiçbir şekilde, hiçbir yanlış uygulamalara, bana ne deme hakkımız yoktur. Kime ne de diyemeyiz. Bu yazımla anlatmak istediğim konu TERMAL SULARIMIZ. Bir başka ifadeyle KAPLICA SULARIMIZDIR. Türkiye’miz kaplıca suları açısından çok zengindir. Afyon’da Gazlıgöl, Sandıklı, Heybeli, Gecek kaplıcaları, Kırşehir’de Terme, Karakurt, Mahmutlar, Bulamaçlı, Avcı kaplıcaları, Ankara’da Ayaş, Kızılcahamam, Tahtalı, Haymana Kaplıcaları, Nevşehir’de Kozaklı, Yozgat’ta Sarıkaya, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Yerköy Kaplıcaları. Say sayabildiğin kadar. Tam 55 ilimizde ve toplam 315 yerde kaplıca sularımız vardır. Çok yerde sıcak ve şifalı sularımız kendiliğinden yeryüzüne çıkar. Kimi yerden de yapılan sondajlar sonucu kaplıca sularımız çıkar. Son yıllarda kaplıca sularımız devre mülk sistemi ile çok rağbet edilir oldu. İnsanlar devre mülk olarak yapılan tesislere götürüldü. On günlük, on beş günlük ve yedi günlük olarak satışlar yapıldı. Bu satış saltanatı, on sene kadar sürdü. Artık satışlar tıkandı. Devre mülk olaylarına toplumun ilgisi azaldı. Devreye yeni senaryolar girdi. Bakalım işin cılkı ne zaman çıkacak. Yakında devre mülk dolandırıcıları, ortaya çıkacak. Asıl anlatmak istediğim konu şudur. Genellikle kaplıcalar, genel havuzlarda banyo yaptırma yerine, her daire için özel havuzlar devreye sokuldu. Vatandaşın da bu durum hoşuna gitti. Tatil için kaplıcaya gidiyor. Özel dairesine yerleşiyor. Özel havuzunda da kaplıca banyosunu yapıyor. Uzmanlar bilgi veriyor. Kaplıcaların suyundan şifa bulabilmek için en az bir hafta banyo yapacak. Günde üç kere banyo, toplam yirmi bir banyo yapacaksın Dairenin özel havuzu ortalama bir ton su alıyor. Bu havuzda banyo yapan bir kişi, iki kişi, üç kişi, dört kişi gibi havuzu kullanıyor. Eğer havuza bir kişi girdiyse sabah öğle ve akşam olmak üzere üç kere banyoya giriyor. Her girmesinde havuzun suyunu doldur boşalt yapıyor. Bu demektir ki bir kişi üç ton termal suyunu kullanıyor. Bazen öyle yapıyorlar ki, ikinci kişi banyosunu yapmak için, o da kendi adına suyu doldur boşalt yapıyor. Hatta üçüncü dördüncü kişi de kendi adlarına doldur boşalt yapıyor. Bu demektir ki, bir dairede kalan dört kişi günde toplam dokuz ton, on iki ton su kullanıyor. Bir haftada bu daire adına kullanılan su atmış ton, yetmiş ton oluyor. Adam havuzuna giriyor. En çok yarım saat havuzda durabiliyor. Sonuç. Kullanılan su tonlarca. Hani doldur boşalt dedim ya. Bunun anlamı. Kişi havuzun suyunu önce boşaltıyor. Sonra dolduruyor. Sonrasında aynı havuzda suya girenler, aynı işi yapıyor. Suyu kendi adına boşaltıyor. Kendi adına havuzun suyunu dolduruyor. Bu dairenin haftalık hesabını yaptım. Bu daire ortalama üç yüz gün kullanılıyor. Üç yüz günde haydi insaf edelim. Günde on ton, üç yüz günde toplam kullanılan kaplıca suyu üç bin tondur. Bu bir servettir. Hesap yapmaya devam edelim. Üç yüz termal su yerlerinde kaç tane daire var? Her bir daire yılda üç bin ton su kullanıyorsa? Kafanızı ağrıtmayım. Buna deniz suyu da olsa dayanmak, insanlara kaplıca suyu yetiştirmek imkânsızdır. Nasıl ki güzelim Kızılırmağımızın, Sakaryamızın, Gedizimizin, Menderes sularımızın, Susurluğumuzun, Yeşilırmağımızın, Seyhanımızın, Ceyhanımızın, Gökırmağımızın, Ergenemiz ve irili ufaklı dere, ırmak, çay sularımızı bitirmişsek, yani tüketmişsek, yakın zamanda da termal sularımızın biteceğini, yani tükeneceğini görmemiz gerekir. Elbette bu yazıyı okuyan okuyucularımızın elinden bir şey gelmez. Bireysel olarak termal su işleticilerimizin de elinden bir şey gelmez. Bu konunun ülke yararına ve insanlık yararına hizmet edebilmesi, parlamentomuzun ve de hükümetimizin çözeceği iştir. Bu konunun yasası çıkarılmalıdır. Yasaya herkesin uyması sağlanmalıdır. Konunun uzmanları ne yapılacağını bilirler. Ben termal suların hovardaca harcandığını gördüm. Çok çok huzursuz oldum. Ne olursunuz! Daha fazla termal sularımızın, başıboş kullanılmasına izin vermeyelim. Sonuç mu? Termal sularımızdan şifa arayan kişi, aile ve toplulukların kullanacağı suyun miktarı tespit edilmeli. Fazla kullandığı suyun parasını veriyor olsa bile, asla fazla su kullanmasına izin verilmemelidir. ASIM ATABEY EMEKLİ ÖĞRETMEN