Merhaba sevgili “Kırşehir Çiğdem” gazetesinin değerli okurları, bildiğiniz üzere geçen hafta gayet centilmenlik havası içinde güzel bir seçim oldu. O günün güzel yapan ise Anneler Günü’yle aynı güne dek gelmiş olmasıydı. Bu seçimde isterdik ki ilk turda bu seçimler sonuçlansın ve seçimin galibi ülkesi için neler yapacağına dair halkına verdiği vaatleri yerine getirsin. Ama ne yazık ki bu seçimin galibi olmadığından 28.05.2023 yılında Allah nasip ederse tekrar vatandaşlar olarak sandıkların başına giderek oyumuzu kullanacağız ve bunu da demokratik bir ortamda yapacağız.

Ortalığı karıştırmak ve çatışma çıkarmak isteyenlere fırsat vermeden yapacağız bunu. Ama bu seçimin bir daha tekrarlanmaması için önce bizler gidecek ve sıramız geldiğinde sandığa mührü kendimize yakın gördüğümüzü aslında değil, bu ülke için faydalı çalışma azmiyle dolu, yüreği kıpır kıpır bir an önce seçilmek ve icraatlarını vatandaşının iyiliği, ülkesinin kalkınması ve refah düzeyimizi yükseltecek, alım gücümüzü güçlendirecek lider için mührü oy pusulasına basacağız. Ama bencil olmayacağız, yanımıza oyumuzu kullanırken, yanımıza kararsız gördüğümüz, ya “bunların ikisi de bir şey yapmaz” diyerek sandık başına gitmeyen arkadaşlarımızı ve kardeşlerimizi sandığın başına giderek oyunu kullanması için ikna edeceğiz.

Bir tarafta 21 yıldır ülkeyi yönetmiş değerli bir büyüğümüz, diğer tarafta yıllardır bürokrat olarak vatandaşına hizmet etmiş ve şu an halkı için muhalefetin başına geçerek Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymuş bir başka liderimiz.

Söylemlerden yola çıkarak bugüne kadar verdiği mücadele ve hizmetlerine bakıp eksi ve artılarını elinize bir A4 kağıdı alarak yazın bu şekilde eğer kararsız kalmışsanız veya arkadaşınız ve kardeşiniz kalmışlar ise ikna edin ve sandığa oyunu kullanması için götürün.

Sonuçta iki liderde bu ülkenin yetiştirdiği müstesna liderlerin arasındalar. Vatanı için neyin hayır ve şer getireceğini en iyi onlar biliyorlar, tıpkı bizim onların siyasetini sorguladığımız gibi. Yeterki bizler sandık başına gittiğimizde öncelikle menfaatlerimizi gözetmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Bizi her alanda yükseltecek, sanayimiz ve tarımda muasır medeniyetlere ulaştıracak ve Ulu Önder Mustafa Kemal’in dediği gibi “hattı müdafaa yoktur satı müdafaa vardır” diyerek, Avrupa'nın, Amerika'nın Rusya ve Çin'in gölgesinden kurtaracak bir lidere ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız. Bu ülke dört bin yıllık tarihi boyunca hür ve özgür yaşamış bir milletin bir parçasından meydana gelen insan topluluğundan oluşmaktayız. Bunu iyi düşünmek gerek.  Bizim onlardan (Avrupalı ve Amerikalı) ne farkımız var inanın benim iddiam şu biz onlardan daha zeki bir milletiz. Algılarımız açık. Korkmuyoruz karar verirken, yanlış yapsak da düzelecek kudret ve güç var bizde. Sadece yapılacak olan!

Gençlerimizi önemseyelim ve onların hedeflerine ulaşmaları için destek olalım ve önlerindeki her türlü engeli kaldıralım. Kadınlarımıza değerli olduklarını hissettirelim ve onların kamusal alanlarda daha fazla yer almalarının önünü açalım. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Bunun için güven şart topluma özgüveni aşılayacak gerçekten vatandaşını önemseyen liderlere ihtiyacımız var. O da şu an seçimde rekabet eden liderlerimizde mevcut. Yeter ki destek verelim. Sandığa giderek oyumuzu kullanmak için beklemeyelim ve kararsızlığı bir tarafa bırakalım. Hadi hayırlısı olsun.