Bir önceki yazımızda bahsettiğimiz gibi iki ülke arasında çözülebilecek olan sorun, gittikçe uluslararası bir boyuta taşınmaktadır. Sorunları yalın hale getirmek çözüm bulmak için daha kolay bir yöntemdir. Bu açıdan, Zengezur Koridoru’nun açılması sorununu iki devlet arasında çözmek en ideal yoldur.

 

Kaldı ki, 30 yıla yakın süren Ermeni işgali, her iki ülkeyi maddi anlamda büyük kayba uğratmıştır. Bu maddi kayıplara, 2020 yılında İkinci Karabağ Savaşında yapılan harcamalar da eklenecek olursa, bu işgalden dolayı kaybeden aslında Ermenistan olmuştur. Azerbaycan’ın ise önemli miktarda ekonomik ama iyileştirilemeyecek seviyede manevi kaybı vardır. Öyleyse bu çatışmadan kazançlı çıkan kimdir? Elbette taraflara silah tedarik eden, bölgenin az gelişmişliğini kullanan, çözümsüzlük sayesinde Azerbaycan ve Türkiye’yi belirli bir çizgide tutmak isteyen aktörler daha fazla yararlanmıştır. Ermenistan’ın üzerinde baskısı devam eden diaspora ise işgali yıllar boyunca desteklemiş, soykırım yalanından ve Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çekişmeden nemalanmıştır. Dahası, diasporanın etki altına aldığı küresel aktörler, sözde soykırım ve çekişmeyi Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı koz olarak kullanmıştır. Gelinen noktada, Ermenistan’ın daha rasyonel karar alması, bu kapsamda Azerbaycan ile barış anlaşmasını bir an önce imzalaması ve Zengezur Koridorunu (Şekil-1) açması isabetli olacaktır.

Halihazırdaki uluslararası ortam da bu koridorun açılmasına müsaittir. AB’nin enerjiye olan ihtiyacı, belli belirsiz Hint-Çin mücadelesinin varlığı, Rusya’nın Ukrayna çıkmazı, ABD’nin AB ile enerji konusundaki uzlaşma süreci ile Asya-Pasifik’teki ve Ortadoğu’daki zorlukları içinde bulunduğumuz dönemin uygunluğuna emare teşkil etmektedir. Bir de küresel/bölgesel aktörler hesaba katılmadığında, koridorun açılmasının her iki ülke yararına olacağı şüphesizdir.

Tüm gerçekleri hesaba kattığımızda, Azerbaycan’dan Arif Hasanoğlu ve Hayal İskenderoğlu ile yaptığımız çalışmada, Zengezur Koridoru’nun açılmasına yönelik muhtemel üç senaryo üzerinde uzlaştık.

 

Senaryo 1. Gerekli altyapı tamamlanır tamamlanmaz Zengezur Koridoru açılacaktır. Bu durum mevcut Ermeni hükümetinin itibarını zedeleyecek olmasına karşın Azerbaycan’ın tercih ettiği en gerçekçi seçenektir. Ermenistan için ise en faydacı yaklaşım olacaktır.

 

Senaryo 2. Ülkelerinin refahını düşünen Ermenistan’daki grubun, muhalif grubu ikna etmesini müteakip Zengezur Koridoru açılacaktır. Muhalif grup halen yabancı aktörler ve diaspora tarafından desteklenmektedir. Şu an için muhalif grubun ikna olması çalışmaları devam etmektedir, bir ilerleme vardır, ancak yeterli değildir. Aslında, bu senaryo mevcut Ermenistan Hükümeti tarafından benimsenen seçenektir. Hükümetin zaman kazanmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Bir yandan yabancı aktör destekli muhalefetin ikna edilmesi amaçlanırken, diğer yandan Koridor’dan elde edilecek kazanımların maksimize edilmesi hedeflenmektedir. Çünkü, Ermenistan gibi bir ülkenin, üzerinde nüfuzu olan devlet ve devlet dışı aktörlerin etkisini yok sayarak bunu gerçekleştirmesi kolay değildir.

 

Senaryo 3. Ermenistan Zengezur Koridoru’nun açılmasını reddeder. Bu senaryo, ihtimali en düşük seçenektir. Çünkü, 10 Kasım 2020 tarihli üçlü antlaşma görüşmelerin başlamasını mecbur kılmaktadır. Koridorun açılmaması durumunda, barış görüşmelerinin önü tıkanacak ve kalıcı barış umudu ortadan kalkacaktır. Muhtemel bir askeri çatışmaya bile yol açabilecek kriz ortamı oluşacaktır. Koridorun açılmasını istemeyen aktörler ise yeni bir askeri çatışmadan fayda sağlayacaktır.

 

Şekil 1: Zengezur Koridoru Demiryolu/Karayolu Güzergahları-Muhtemel

Bazı araştırmalara göre Ermenistan’da “kendilerine faydalı olsun veya olmasın Azerbaycan ne yaparsa Ermenistan ve küresel destekçileri tarafından engellenmelidir” şeklinde bir inanış vardır. Bu durum, Ermeni çoğunluğu aydınlatmak maksadıyla araştırmalar yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu araştırmalar, Ermenistan’ın bölgedeki değişik aktörlerin oyunlarına kurban gitmesini de engelleyecektir. Mevcut sorun, iki ülkenin anlaşması ile çözüldüğü ve çözümün taraflarca savunulduğu oranda kalıcı olacaktır. Sonuç olarak, en gerçekçi senaryolar (1 ve 2) farklı zaman dilimlerinde olsa bile aynı amaca hizmet edecektir. Bu kapsamda, Zengezur Koridoru’nun açılması bölgede kalıcı bir barışın tesisine yönelik atlama taşı olacaktır.