İmkansız olmak, güvenmek, dost demek ve yahut insanları dost görmek inandığı davasını doğru görmek insanları zavallı yapmaz. Ben ve benim gibiler güvenmekle zavallı oluyorlarsa ben zavallı olmayı kabul ederim. Fakat asla benim üzerimden kendisine rant sağlayan güvendiğim dostlarım beni zavallı görüp, arkamdan film çeviriyorsa ben belki farkında olmayabilirim fakat anladığım an şerefsizliğinize anında tepki vermemiş olsam da elbet bir gün sizinle hesaplaşacağımı bilin. 
Gülen yüzünüzün, iltifatlarınızın yapmacık olduğunu bilmez gibi davransam da sizinle elbet bir hesabımız olacak bekleyin. Zaman her güzel işin ilacıdır. Sizin bilip te bizim bilmediğimizi zannettiğiniz birçok gizli kapaklı işlerinizi çok iyi bilenlerden birisinin de bizler olduğunu bilin. Bizler kanun, hukuk değiliz, gün gelince görüşür konuşuruz. 
Sizler saltanatınıza devam edin, insanları zavallı görün hesap yapanların üzerinde bir hesap yapanın olduğunu da bilin. Şehrimiz kalkınacak, şehrimiz güzelleşecek, şehrimizde işsizlik olmayacak, torpille iş aranmayacak. Her güzel işe varım. Liyakatsizler söz sahibi, işin ehli olanlar kapı dışında kalacak bir yapıyı asla kabul etmem. Çünkü bunu ne Cenab-ı Allah ne de biz kulları kabul edemez. 
Son dönemde ülkemizde ve ilimizde bu konudaki rahatsızlık son derece ayyuka çıkmış, bütün resmi kurumlar siyasetin hizmetkârı olmuş,  iktidar partisi teşkilatı olur vermezse olacak işler olmuyor, gerçekleşmiyor. Bunu Kırşehir’de duyarlı hiç kimsenin kabul etmediğini de görüyorum. 
Ülkemde onurlu ve şerefli insanlarda vardır ve bu ülke kanla, canla vatan olmuştur, olmaya da devam ediyor. Her ne kadar şerefsiz ülkelerin içerdeki pislikleri, hainleri ülkemde oyun oynamaya devam etseler de vatan millet aşkı olan insanlarında var olduğu unutulmamalıdır.
Bu ilde yapılması gerekenleri ilin kalkınması adına yapılacakları defaten köşesinde yazan kardeşlerimiz var. Gazetemiz “Kırşehir Çiğdem” bu konulara çok hassas yaklaşımla her gün en azından bir haberle gündem olmaya devam etmektedir.
Zavallı olmamak için bu şehirde şehrimizin söz sahibi insanlarım, siyasi partiler, seçilmişler, atanmışlar bir yumruk olmalıyız. Şehrimizin menfaatini her işimizden üstün tutmalıyız. 
Seçilmişimiz, atanmışımız şehrimiz adına iş yapacak olanlarımızı nitelikli iş bilir, liyakat ehli insanlardan oluşmasını sağlamalıyız. Verdiği sözleri unutan çalışmadan çalışıyor hastalığına sahip, sözünün eri olmayan insanlardan uzak durup karşısındakini hasta, zavallı gören, kendisinin akıllı olduğuna inanmış insan görünümlü şeytan vasfı taşıyanlardan bu şehri ve insanımı uzak tutmak adına çalışmalar yapmak zorundayız. 
Elbette insanları hataları ile belki hoş görebiliriz. Fakat şehir olarak buna asla müsaade etmemeliyiz. Şehir adına yapılacak çalışmalarda takipçi olmak zorundayız, yapılacak her güzel işi alkışlarken, yanlış yapılan, yanlış başlanan her işe de karşı olduğumuzu da mutlaka her ortamda göstermeliyiz.
Kırşehir tarihi, ozanı evliyası ile buram buram Anadolu’dur. Her söze böyle başlarız. Cumhuriyet tarihinden bu güne, bu şehir adına atanmışımız, seçilmişimiz unutulmayan, ismi hafızalarımıza hizmeti ile kazınan kaç kişi var? Bu sayı bir elimizin parmak sayısını geçmez. 
Artık birbirimizi zavallı, iş bilmez, aklı yetmez görmekten vazgeçelim. “Akıl, Ahlak, bilim ile çalışıp bizi geçen bizdendir” diyelim. Yunus gibi şehrimize dosdoğru ağaçlar taşıyalım. Yamuk ağaçları taşımanın bu şehre insanımıza zarar vereceğini bilelim. Zavallı, aklı yetmez görmek isteyenlere zavallı, aklı yetmezin kendileri olduklarını suratlarına Osmanlı tokadı gibi patlatalım. Korkmak, çekinmek ayıp etmek ancak ALLAH karşısında olur diyenlerden olalım artık.  
Her okuyanıma sağlıklar dilerim.