Seçilmişler atanmışlar tarafından yapılan, ya da yapılmak istenen her iş güzeldir. Hele de bu yapılan, yapılacak olan Kırşehir için olursa, tadından yenmez olur.
Yarabbi iyi düşüncede olup memleketimin ülkemin yararına menfaatine kim ne iş yaparsa, düşünürse işleri rast gelsin. Yok tam bunun tersini düşünür yapılan, yapılacak olana çomak sokmak engel olmak için bir düşünce bir yapılanma içinde olursa, Allah’ın gazabına uğrasın.
Bizler ne zaman ağzımızı açsak bu ilin kaybettiklerini sıralar bunların tekrar edilmemesi için yetkili etkili, temsil makamında oturan sayın değerli makam sahiplerine makamlarda oturan temsilcilerimize uyarma gereği duyarız.
Kısa süre önce bu il yerel bir seçim yaptı ve bu seçimde de muhalefete oy verdi. Şimdi seçilen belediye başkanı olsun, milletvekilleri olsun bu şehre hizmet etmek için seçildiler. Seçilirken bir dünya proje açıklayıp, “Bu ilde işsiz kalmayacak, bu şehir her türlü yatırımın en iyisine layık” dediler.
Her ne kadar ayrı partilerden bu şehri temsil etmek için bu şehre hizmet için yola çıktılarsa hepsinin ortak projeleri istihdam ve hizmetti. Eğer ki söyledikleri sözleri unutup, sadece kendi egolarını tatmin etmek için bu yumuşak gönül okşayıcı kelimeleri kullanmışlarda şimdi “ben cılladım, ben bu hizmetleri bu plan projeleri yapmak için uğraş veremem, gelecek seçim zamanına kadar yapıyor gözükür ardından bir iki projenin temelini yapımını gerçekleşmesi adına bir şeyler yapar, bol vaatte bulunur ve ardından zaten bu milletin hafıza sorunu var, unuturlar!” diye bir düşünceye kapılırlar veya kapılıyorlarsa yanlış yolda, yanlış kulvarda koştuklarını bilsinler.
Bu ülkede 2018 Haziran ayında genel seçim, 2019 Mart ayının son günü yerel seçimler yapıldı. Tarih ve saatler durmaz, su gibi geçip gidiyor. Her doğan güneş yeni bir tarih yazar. Bu millet iktidara nasıl bir ders vermiş ise aynı dersi her zaman verir. İnsan kitlelerinin önünde ve düşüncelerinin bir yumruk olduğunda kimse bu hareketlerin önünde duramaz. Herkes ne ektiyse onu biçer ve karşılığını alır.
Neyse fazla siyasete dalmadan konumuza dönelim. Kırşehir’de yapılması gereken ne varsa yapılmalıdır. Seçilmişlerin de, atanmışların da görevi zaten bu.
Bu memleket her zaman yatırıma yatırımcıya bağrını açmalıdır. Eften püften meselelerle yatırımcı engellenmemelidir. Kırşehir’e kim hizmet etmek istiyorsa bu ili yönetenlerin ona destek olmak asli görevidir. Destek yerine köstek olanların, yaptıklarının karşılığını bu milletin ödeteceğini de asla unutmamalıdır.
Bugün Kırşehir Belediyesi’ni sırf muhalefet partisinin başkanı yönetiyor diyerek onu engellemek, onu çalıştırmamak, kösteklemek, çalışma şevkini kırmak bu ile yapılacak en büyük ihanettir.
Elbette her siyasetçinin bir partisi ve düşüncesi olabilir. Ama konu Kırşehir’e hizmette gerisi teferruattır. Sırf “Kırşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Ekicioğlu hizmet edemesin, başarısız olsun, bir dahaki seçimde bizim partimiz kazansın” diyerek onu engellemeye çalışmak ta bu memleketin sorunlarının artmasına, hizmetlerin aksamasına, dolayısıyla Kırşehir’e vurulacak en büyük darbe olacaktır.
Belki bu şekilde Belediye’yi başarısız kılacağını düşünenler bu memlekette insan içine çıkamayacaklarını, yaptıkları ihanetin faturasını kendilerinin de ödeyeceğini unutmamalıdırlar.
Görevler, makamlar kimseye baki değildir, olamaz da. Seçilmiş ve atanmışlarımız görev sürelerinde bu memlekete bir eser kazandırmışlarsa Kırşehirlilerin gönüllerinde yer alırlar. Yoksa hizmet yerine ihanet ederler günlerini gün edip, bir çivi çakıp eser bırakmazlarsa beddua alırlar. Bunu kimse akıllarından çıkarmamalıdırlar.
Kırşehir insanı hizmet edeni de ihanet edeni de asla affetmez. Tek dileğimiz bugün ilimizi yöneten seçilmişler ile atanmışlarımızın yaptıkları ve yapacakları eserlerle bu memleketteki insanların gönüllerinde kalıcı izler bırakmalarıdır.
Bir arkadaşım anlattı, inanın çok üzüldüm. Kırşehir Organize Sanayi Bölgesinde kanatlı hayvan kesimhanesi entegre tesis kuracaklarını, fakat tesis kurmak için izin verilmediği için Aksaray’a kurduklarını anlatması inanın canımdan can çıktı desem doğruyu söylemiş olurum.
Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir anlayış Allah aşkına bunu bana bir anlatın. Onlarca atıl bekleyen fabrikalar ve boş parseller kime ne kazandırır?
Ekmeden biçmek isteyen bu şehrin geleceğini karartan kim olursa olsun onunda geleceği iyi olmasın. Onun da geleceği karanlık olsun.
Bir çok insan Organize Sanayi Bölgesinde parsel satın alırken, “Bir liraya alır, yüz liraya satarım!” mantığı ile hareket etti. Yani buralardan parsel satın aldı, ticaret düşündü. Bir çok yatırımcıda burada yapmış olduğu işyerlerini küçük girişimci mantığı ile teşvikten yararlanma mantığı ile kurdukları iş yerlerini bir müddet sonra kapısına kilit vurarak kapattılar. Şimdi bir çok fabrika atıl vaziyette beklerken bu şehir üretimcisini kaybetmiş durumda. Çok iyi niyetle başlanıp, sonu hüsranla sonuçlanan onlarca işyeri bu ile ve ülke ekonomisine büyük zararlar vermiştir.
Güneydoğu bölgesinde ve sınırlarımızın ötesinde ülkemiz bir savaş vermektedir. Bu sebepten ötürü de her gün canımız yanmaktadır. Vatan için kanları bu topraklara akan onlarca yiğit vatan evlatları satılmış beyinlerin, hainlerin, dış mihrakların yalanları ile bu milleti bölmek isteyen şerefsiz ülkelerin oyunları bitmiyor, bitmeyecekte.
Peki bizler ne yapacağız? Bizler bu vatanın bir ferdi olarak çok çalışacağız, birbirimizi ötekileştirmeden, dışlamadan, birlik ve beraberlik içinde olacağız ve devletimizin bir kuruşuna helal getirmeden, getirmek isteyene fırsat vermeden doğruları haykırarak, bağırarak karşı duracağız.
Ülkemi, ilimizi talan etmek isteyen arsıza, yüzsüzünü, utanmaza, haksıza “ben” diyenlere gereken her lafı söylemeye imtina göstermeyeceğiz.
Bu dünyada nefesimiz sayılı ise bu nefesi kullanırken iyiye, kaliteye önem vererek kullandığımızda biz de kazanacağız, milletimizde kazanacak.
Yükünüz dürüstlük ise gücünüz düşecek, fakat başınız asla düşmeyecektir” diyerek sesleniyorum. Şehrimizin umutları yerde kalmasın çok gayret kâr olun ki bu millet asla hizmetlerinizi unutmasın. İnşallah şehrimin umutları da yer de kalmaz.