Kırşehir Belediyespor’un 2022-2023 futbol sezonunda oynayacağı grup belli oldu. Tabii peşin peşinde yorumlar başladı. Rengimiz kırmızı önce onu söyleyelim. Geçen sezonda aynı şeyler yaşanmıştı. Peşinen yangına körükle gidenler olduğu gibi, takıma moral verici, akıllı yorumlarda yok değildi. Ben şunu söylüyorum peşinen felaket tellallığı yapanlara hiç katılmıyorum.

Neden mi?

1. Gruptaki takımlara bakıp “Eyvah, hapı yuttuk!” demenin mantığı yok. Çünkü diğer takımların bu seneki gücü, mali durumları, yaptığı transferler nedir? Geçen sezon güçlü olmaları bu sezon da güçlü olacakları anlamına gelmez. Bunları bilmeden yorum yapmayı doğru bulmuyorum.

2. Düz mantıkla yaklaşırsak daha önceki yıllarda Süper Lig’de oynayan takımların kesin şampiyon olmaları gerekir. Bizi ilgilendiren rakiplerin şu an ki durumu nedir?

3. Önce kendi durumumuza bakalım. Bu sezon ki parasal gücümüz nedir? Alınan futbolcuların kalitesi nedir? Teknik heyet kimlerden oluşmuştur? Bunları irdeleyip, tam fikir sahibi olup, son olarak rakiplerle kıyaslayıp ona göre yorum yapmak daha doğru olur.

Peşinen hoş geldin 3. Lig gibi çok abes yorumlar var. Bunlara katılmak mümkün değil. Nedenlerini yukarıda saydım. İyi dilekte bulunan moral verici yorumlara da iyi niyetlerinden ötürü katılıyorum. Sözün özü dereyi görmeden paçayı sıvamayalım. Bekleyip göreceğiz.

3600 BİLMECESİ

Memurların bir kesiminin yıllardır beklediği ama bir türlü çözülemeyen (çözülemeyecek ne var onu da anlayabilmiş değilim) seçim önceleri kesinlikle vereceğiz vaatlerine rağmen kanayan bir yara. Bundan önceki seçimler öncesinde de kesin verilecekti. Yani dört yıl önce. Burada beş bilinmeyenli bir denklem çözmeyeceksiniz. Kimlere verileceğini karar altına alacaksınız ve yasayı çıkaracaksınız. Konu bu kadar basit.

Aylarca, yıllarca sürecek, görüşülecek ne var anlayamıyorum. Yeni bir uzatmayla, görüşmeler ekim ayına kaldı. Haaa bu arada unutmadan söyleyeyim. Diyanet İşleri Başkanı’nın ek göstergesi 8000’den 9000’e çıkarılıverdi. “Ne var bunda, o bir kişi hazineye yük getirmez” diyorsunuz gibi.

Doğru! Konu para, para, para... Olmayınca para, ne yapsın yara. Bu arada asgari ücrete de güncelleme yapıldı ve 5.500 TL’ye çıkarıldı. “Konuşulacak çok şey var” diyorum ya. Yazsan kitap olur. Asgari ücret 2.500 TL iken benim emekli maaşım 5.500 TL’ydi. Asgari ücret şu an 5.500 TL oldu. Tabi ki asgari ücretler daha da artsın isterim. Ama bu gidişle bütün emekliler asgari ücretin gerisinde kalacaklar. Yanlış anlayanlar olabilir. Asgari ücretin arttırılmasına kesinlikle karşı değilim. Bu bağlamda diğer sabit gelirlilerin ücretleri de arttırılmalı diye düşünüyorum.

MİLLETİN VEKİLLERİNİN MAAŞI ARTTI!

Bir daha söylüyorum ve hep söyleyeceğim “Varsın tanıdık vekiller buna da kızsınlar”. Milletvekili maaşları 40.000 TL’den 56.000 TL’ye çıkarıldı. Kusura bakmayın. Kendi cebiniz oldu mu, A, B, C partisi hiç fark etmiyor. Hemen hem fikir olup ceplerinizi dolduruyorsunuz. Mecliste bir milletvekili bile “Yahu ayıp oluyor! Vatandaş yoksulluktan ezilirken bu zam bize yakışmaz!” dedi mi acep.

Sonra gerçekten ne iş yapıyorsunuz da bu kadar maaş almaya gönlünüz razı oluyor. Hiçbir yaptırım gücünüz yok. Her şey tek bir ağızdan çözülüyor. Ben hakkımı size helal etmiyorum. Bir daha ki yazımda Kanada’dan söz edeceğim. Buradan seviler selamlar. Geçmiş Kurban Bayramınızı kutluyorum.