“Kim ne derse desin bu zorluklar aşılacak, Kırşehirimiz yaşanılabilir olacak” diyen yetkililer… İyi de yapılacak ve yapılan bunca iş, bu kadar sorumsuz bir şekilde yürütülmesi insanlara, esnafa zarar vermesi nasıl izah edip anlatılacak? Birisi çıkmalı demeli ki “Evet kardeşim bu sorumsuz bir şekilde yürümesinin nedeni kurumlar arasındaki diyalogsuzluk. Sorumluluk duygusunun yitirilmesi sorumsuz bir şekilde bu işlerin yürütülmesi, vatandaşı olduğu kadar esnafı da çok büyük bir şekilde etkiledi.

“Kim ne derse desin bu zorluklar aşılacak, Kırşehirimiz yaşanılabilir olacak” diyen yetkililer…
İyi de yapılacak ve yapılan bunca iş, bu kadar sorumsuz bir şekilde yürütülmesi insanlara, esnafa zarar vermesi nasıl izah edip anlatılacak?
Birisi çıkmalı demeli ki “Evet kardeşim bu sorumsuz bir şekilde yürümesinin nedeni kurumlar arasındaki diyalogsuzluk. Sorumluluk duygusunun yitirilmesi sorumsuz bir şekilde bu işlerin yürütülmesi, vatandaşı olduğu kadar esnafı da çok büyük bir şekilde etkiledi. Özür dileriz çalışmaların son bulması şu tarihtir” diyebilmeli…
Neden bahsettiğimizi anlamışsınızdır hani yetkililerin söylediği gibi KIRŞEHİR’in yıllardır yapılmayan, yapılamayan altyapı sorunundan ilimizde bunca Belediye Başkanı görev yaptı, hayatta olan var rahmeti rahmana kavuşan var. Şimdi yetkililerin söylediklerine bakarsanız geçmişte kimse bu sorunlarla ilgilenmemiş, sanki bütün bu sorumluluk bu güne yüklenmiş. Tabi yanlış kullanılmış bir söz.
Şimdi akıllı delinin biri çıksa da dese ki belediyenin geriye dönük kırk yıllık harcamalarına bakalım. Acaba ne kadar paranın alt yapıya harcandığını, nerelere nasıl yatırım yapıldığını, yapılan işlerin bugün ne durumda olduğunu, bu yatırımların yapıldığını kamuoyuna açıklayalım dese de herkesin tıraşı önüne dökülse ne olur acaba.
Kimler kızarır, kimler utanır neyse konuyu dağıtmayalım gücenenler olabilir.
Yap-boz bu ülkenin kaderi olmamalı. Birbirimize hasetle değil, güzellikle, saygıyla yaklaşmalıyız.
“Bunu şu yapmıştı, bunun yok olması için bakımsız bırakıp hiç görüp yok olmasına göz yumalım gitsin” mantığı bu ülkenin bu ilin kaderi olmamalı, olamaz da.
İktidarın ilk yılları bütün kurumlardaki iş makineleri yol yapmak, hizmet etmek için görevlendirilmiş her şey güzel olacak denilerek, şehirler arası yollar başta olmak üzere devletin vatandaşı için yapacağı hizmetlerde kullanılmaya başlanmıştı. Bu ve buna benzer anlayışlar çok kısa sürdü, sonra gelsin ballı, kaymaklı ihaleler!
Tercihli verilen devletin hizmet alması veya vermesi gereken yerlerde sivil inisiyatifin olduğu ihaleler devletin kefil olup, büyük hizmetler ve rant, tabi yapılanları taktir etmemek şerefsizliktir.
Bizim sözümüz yap-bozlara yapılan, bitirilen, işin bozulup yeniden yapılmasına bakımsız bırakılmasına, “bunun hizmeti yok olsun, onun hizmetleri silinip gitsin!” mantığına başlanan işlerin bitirilmeden diğer işlere yönel inmesine sistemsiz koordinasyonsuz iş yapılmasına vatandaş başta olmak üzere esnafa engel olunmasına, çamura, toza ulaşım aksaklığına eşilen yerin tekrar eşilip kazılmasına, aynı güzergâhın defaten kapatılıp açılmasına kazılan yerin günlerce azık bırakılmasına kontrolsüz bırakılan müteahhidin kendi kafasına göre iş yapmasına, iş yapıyormuş gibi bir iki kişinin yapacağı işi sekiz on kişinin başında bekleyerek işin yürütülmemesine makinelerin dakikada yapacağı işi insan inisiyatifine bırakılıp, saatlerce günlerce uğraşılmasına, kaldırımlara yığılıp günlerce bekletilen malzemelere…
Ne olur yazdıklarımızdan bir şeyler çıkartın.
Kinle değil güzelliklerle bakın, bizler sizin düşmanınız, kanlınız değiliz. Şehrimde yürütülen çalışmaların eksik, noksan yetersiz, başıboş olduğunu, bunun bir an önce yapılıp bitirilmesini uzayan işin hesabının sorulmasını, kullanılan malzemenin yapılan işlerde taahhütler yerine getirilip getirilmediğine, kontrol edilmesine yapılan işin bozup tekrar yapılmasına izin verilmemesine, her düzenleme yapılıp ardından tekrar arıza sebebi ile onarım yapılmamasına, yani kısaca her şeyin kontrollü ve bir an önce yapılmasına, bütün çekilen sıkıntıların bir an önce son verilmesine gayret gösterilmesine çalışılmalı diyor, biz sözümüzü söyledik anlamak isteyen anlar diye ümit ediyoruz.