Kırşehirspor için lig artık lig formaliteye dönüştü. Düşme yok, çıkma yok. Ligin geri kalan bizim için çok rahat.

          Bundan sonra ne yapılabilir onu planlamak gerekir. Akla ilk gelen gelecek sezonun planlaması. Ama bu da bu saate kadar bir şey yapılmadıysa, iş yine zor.

          Bir sonraki sezonun planlaması, sezon başından itibaren, hatta yıllar öncesinden yapılır.

Bunların neler olduğunu, bu işle uğraşan herkesin bilmesi gerekir. Buradan akıl vermeye gerek yok. Ama bazen fırsat değerlendirmesi bile yapılabilir. Örneğin geçtiğimiz hafta sonunda Kırşehir’de oynanan U-19 play-off maçları vardı. Bu büyük bir fırsattı. Bu maçların bence izlenmesi gerekirdi. Umarım izlenmiştir. Bu yaş gruplarında çok büyük cevherler var çünkü.

Değinmek istediğim bir konu da bizim kendi gençlerimizle ilgili.

Benim altyapıda çalıştığım yıllarda 4-5 tane pırıl pırıl gencimizi üst yapı için önerdik. Hepsi de değerli sporculardı. Bir süre antrenmanlara alındılar. Sonra evlerine gönderildiler.

Bir tek Şenol Sürüm’ü profesyonel yaptılar. Zaman zaman kadroya alınıyordu. Ama son maçlarda bu kendi çocuğumuzu kadroda hiç göremiyoruz. Hatta uzun zamandır yok.

Peki yedek kulübesinde sezon başından beri oturup, bir saniye bile süre almayan futbolcular var. Onların yerine bizim çocuklarımızın orada olmalarında ne sakınca var anlamıyorum.

Üstelik bizim çocuklarımız bedava.

Bu konuda bir arpa boyu yol alamadık yıllarca.

Yazık!

          ***

Son 6 maçın performansına bakınca inişli çıkışlı sonuçlar var. Sahamızda küme düşmüş gibi olan Balıkesirspor’la berabere kaldık. Sonra aynı pozisyondaki Uşakspor’udeplasmanda 3-1, yine Pazarspor’u da deplasmanda farklı yendik: 4-0.

Sonra Sarıyer’i yenildik. Fethiyespor’u bol gollü maçtan sonra 5-3 yendik. Son olarak 1461 Trabzon’dan fark yedik: 5-1…

O kadar renkli bir lig ki. Herkes herkesi yenebiliyor. Kocaeli sahasında Pazarspor’u yenemedi. Sonuç olarak bu sezon için bizim için bitti. Artık seneye bakıyoruz.

Biz de neden böyle?

 

Bizim ülkemizde eski Cumhurbaşkanları ömür boyu bizim vergilerimizle ballı kaymaklı yaşıyorlar. Hem de ne yaşama? Küçük istisnalar var ama, geneline ömür boyu biz bakıyoruz.

Sadece Cumhurbaşkanları mi?

Bütün siyasilerin geçimi bizim sırtımızda!

Ama gelişmiş ülkelerde bu böyle değil. Örneğin Amerika Başkanları görevleri bittikten sonra bazıları geçimini sağlamak için TV programlarına çıkıyor, gazetelerde makaleler yazıyor, kimisi de kitap yazıyor v.s.

Onlar fakir ülke ya!

Ama biz de itibardan tasarruf olmuyor! Anlaşılır gibi değil.

Milletvekilleri iki yılda emekli hakkını elde ediyorlar. Sonra ömür boyu onlarda bizim sırtımızda! Maaşları da el yakıyor!

Vekillik ülkeye hizmet ise. Bu şaşaa nedir? Millet açlıktan ölüyor, ama sözüm ona ülke hizmeti adına seçilen vekillerin maşallah bir elleri yağda, bir elleri balda yaşıyorlar!

Bence yapılması gereken ilk iş. Milletvekilliği emekliliği hemen kaldırılmalıdır. Seçilecek yeni hükümetin bu konuyu düşünmesini öneririm.

          ***

Ramazan ayına girdikten sonra ilk yazım. O nedenle ancak hoş geldin Ramazan diyorum. sevgiyle kalın…