Kırşehir’in kalkınma ile ilgili yatırımcıların gelmesi adına yerelde yazan bütün kardeşlerimiz bir şeyler yazarak, şehrimizin kalkınmasına yön çizecek olan atanmışlarımıza ve seçilmişlerimize bir şeyler yazmaktadırlar. 
Gel gör ki bu konuları ne gören, ne de duyan olmaktadır!.
Bu vurdumduymazlık Kırşehir halkını üzse de sahipsizliğinin acı bir göstergesidir.
Kırşehir adına İl Koordinasyon Kurulu toplanarak resmi kurumların yatırımlarını, yapılacak ve yapılan projeler konusunda kurum ve kuruluş temsilcileri bilgiler verseler de bu yeterli mi? Asla yeterli değil! Yeterli olsaydı bu şehirde ne işsizlik, ne de yatırımcı mutsuzluğu yaşanmazdı. 
Üretim yapanlar mutlu olurlar, büyükler, gelişirler, daha çok insana iş ve aş verirlerdi. Hata mevcut fabrikalar, ya da kurulacak tesisler şehrimize ve ülkemize katkılar sunmaya devam ederlerdi.
Şehrimizden geçen Ankara-Kayseri Karayolu güzergahında yıllar önce bin bir emekli kurulan ve çeşitli nedenlerle yıllar önce kapasına kilit vurulan onlarca fabrika metruk olmuş, fabrika arsalarını görüyor ve bundan da büyük üzüntü duyuyoruz.  
Yetmişli yıllarda başlanan çok ortaklı müesseseler bir umutla başlamış, fakat birilerinin emellerine ya da yanlışlıklarına kurban olmuşlardır.
Yine iki binli yılların furyası olan holdingler gurbetçilerden topladıkları büyük paraları iç etmesi neticesinde hiçbir yatırımcıya faydası olmadan yok olup, gitmişler ve Kırşehir insanına büyük darbe vurmuşlardır.
Ne yazık ki bu sorun sadece ilimizin değil ülkemizin sorunu idi. Sorumlu kurumlar siyasetin pisliği yüzünden hiçbir uygulama yapamadıklarından onlarca insanın umutlarını da yok etmişlerdir. 
Son yılların kazanç elde etme favorisi al-sat yapmak desem yanılmam sanırım. Üretim zorluğu insanları ticarette riskten uzak, kolay kazanca teşvik etmiştir. 
Kırsal kalkınma üretim projeleri şehrimizde uygulanması için onlarca bu projelerin uygulama alanı olmasına rağmen kısır kalmıştır, dersem yanılmam sanırım. 
Bu şehri temsil eden kardeşlerimiz teşvikte şehrimizin çevre illere göre ikinci planda olmasına bile çözüm bulamamışlardır. 
Bu şehrin nimetlerinden faydalanan insanım da artık bu şehirle irtibatını kesmiş gelmez, hatta sormaz olmuşlardır. Siyasetin pis yüzü, sorumsuzluğu  bu şehrin kalkınmasına engel olmuştur ne acı ki!..
Çıkar için, makam ve mevkii kazanmak için söylenen onlarca vaatler unutulmuş, çıkar ve menfaat ön plana çıkarılmıştır. 
Bu tarih ve kültür şehri Kırşehirimiz siyasetin pisliğinden, il iken ilçe yapılarak cezalandırılmış ilimizin menfaatleri şahsi çıkar ve menfaatlere kurban edilmiştir. 
Bizim beklentimiz bir olup, diri olmak, bir yumruk olup şehrin menfaatine yapılacak her bir işte ses getirmek adına koşmak nefes tüketmek olmalıdır. Kişisel ya da partisel düşünmeden sen-ben, senin adamın, benim adamım demeden liyakati ön planda tutarak toplum menfaati olan her işte yatırımda bir yumruk olabilmek, şehrimizin ismini temsil eden herkes için hedefimiz olmalıdır.
Güneş doğuyor ve batıyor ömür denen günler bir bir tükeniyor. Neden bu şehre hizmet konusunda gecikiliyor, anlamakta güçlük çekiyorum. “Ben varsam, siyasi görüşüm varsa, güç ben de!” diyen şehrimin ismini taşıyan dostlarım, yaşadığımız günü bir daha yaşamak gibi bir lüksümüz yok. 
Elimizde bulunan imkanı değerlendirmek adına yapılacak her bir şeyde koşmak nefesler tüketmek varken, bu güce sahipken, değerlendirmek gerekir. Yoksa keşke demek kimseye bir şey kazandırmayacaktır. 
Şehrimizde kıskançlık, çekememezlik artık bir kenara bırakılmalıdır şehrimizin kalkınması için çalışmaları ile başarılı olan lekesiz insanlarımız var. Onlara kulak vererek emeklerini takdir ederek hayata geçmesi adına çaba sarf etmeliyiz. 
Sanayicimizin, çiftçimizin, esnafımızın sorunları halledildiğinde şehrimizin kalkınması daha güçlü temele dayanacaktır. İlimizde üretimi yapılan her zirai üretim paketlenir hale gelmesi için toplu çok ortaklı kooperatifler faaliyete geçirilmelidir, toplu üretim tarlaları oluşturulmalıdır. Bunun için de tarım eğitimi almış iş garantili işçiler yetiştirecek eğitimlere önem verilmelidir.
Tarlada onlarca emek verip üretilen ürünler üreticiye para kazandırması için politikalar hayata geçirilmeli ve geliştirilmelidir. Bu konuda onlarca fikir görüş yazılır. Bu konu ayrı değerlendirilmesi gereken bir konu. 
Bizim sorunumuz şehrimizin kalkınması adına yapılacak hamleler. Bunun için de şehrimizin ulaşım, tren yolu ve çevre yolu yatırımları yapılmalı ve mutlaka Organize Sanayi Bölgesi genişletilmeli ve yatırımcıya sunulmalı. 
Hatta yatırımcı firmaların talepleri sorun üretilmeden çözümlenmeli, kaliteli tarım desteklenmeli, hayvancılığın içinde bulunduğu sorunlar çözümlenmeli, entegre tesisler teşvik edilmeli. 
Özetle Kırşehirimizin bütün sorunlarını çözmek atanmış ve seçilmişlerimizin asli görevi olmalı. Bu konuda gerek halkımızın, gerek sivil toplum kuruluşlarımızın, gerekse de görsel ve yazılı basının görevi olmalı. 
Kim olursa olsun Kırşehir’in gündemdeki sorunlarını çözmek için şehrimizin bir yumruk olup tek yürekle sorunlarımızın halledilmesi konusunda çaba sarf edilmeli. 
Yeter artık kişisel ihtiraslardan çekilen sıkıntılar… 
Hedef Kırşehir’in kalkınması ise gerisi teferruattır denilmesi şehrimize çok güzellik kazandırır. Şehrimiz bunu hak ediyor.
Umarım artık bu kentte yaşayan, atanmışları, seçilmişleri, sivil toplum kuruluşları bütün siyasi düşüncelerini, kişisel ve kısır tartışmaları bir kenara koyar, eteğindeki taşı döker ve “Kırşehir” çatısı altında kenetlenir. Bunu yapan herkes kazanır, tersini yapanlar da kaybeder bunu herkes artık çok iyi algılamalı ve gereğini yapmalı.