Kalem satmak! Birilerine yalakalık adına bak altını çiziyorum birilerine hoş görünmek adına birilerine kalemi ile yalakalık yapmak benim anlayışıma ters gelir her zaman. 
Böyle yapanları görüyorum. Ya kardeşim açlıktan nefesinin koktuğu günleri ne zaman unutuyorsun be kardeşim!
Bunlara ne diyeyim. Sadece acıyor ve üzülüyorum!
Bu kişilere bazı önerilerde bulunmak isterim. Bir kere siyasetle adam olduğunu sanan bu kişileri herkes çok iyi bilir, onurlu olmak lazım. Bak kardeşim devlet imkânları ile bir şeyler yapmaya çalışırken, “ben yaptım!” diyen de sendin, siyasilerin yalamacısı da. 
Şimdi bakıyorum bazen sosyal medyada, şurda burda üstü kapalı birilerine akıl verip, gönderme yapıyorsun! Lütfen otur oturduğun yere birileri seni adam zannetsin. Tabi sen de zerresi yok!
Şimdi bu satırları oku ellerinle kafanı tut yanlışı neden niye yaptım diye düşün. Tabi sende o karakter varsa. Daha çok şeyler yazarım ama değmezsin diye düşünüyorum
Kırşehir’de beni tanıyanlar çok iyi bilirler kimsenin etlisine sütlüsüne karışmam. Aldığım her görevi kutsal sayarım, başarılı olmak adına elimden gelen en iyisini yapmaya çalışırım. 
Fakat her insanda olmayan onur duyduğum bir mizacım var. Yalan konuşmayı, karşımdaki insanı hakir görmeyi asla sevmem, bana ters olan haksızlıklara karşı her bir şeye isyanım olur,
Kimsenin arkasından konuşmam, kendim hakkında yalan yanlış konuşmaları da hazmetmem. Elimden geldiğince dost dediklerime saygı duyarım. Hayatımda hangi görevleri almışsam ve yahut bana layık görülmüşse sonuna kadar başarılı olmak adına koşarım. Asa maddiyata önem vermem. Eğer önem verseydim bugün bulunduğum küçücük işyerimde çoluk çocuğumun nafakası için uğraş vermez, makam nimetlerinden millet kesesinden geçinmeyi kendime gururuma yedirir ben de onlarca maaş almayı bilirdim. 
Çünkü ben dünyanın ölümlü olduğuna, makamların geçici bir heves olduğunu çok iyi bilenlerdenim ahiret hesabı zordur, kabir azabı daha da zordur. İsterim ki insanlar mutlu olsunlar, birilerine hizmetkâr değil Allaha ve onun kurallarına hizmet etsinler.
Kırşehir’in her alanda bir çok hizmetlere ihtiyacı var. Fakat nedense bunları takip edenimiz yok! Siyaset desen benim için hiç biri birinden farkı yok; emmim, dayım, ahbabım şekliyle devam ediyor. 
Çözümsüzlük ülkemin, ilimin kaderi olmuş, ilimiz için yapılan projelerin bir çoğu Ankara’da, Kayseri’de bölge müdürlüklerinde bekler. Yerelde yapılması gerekenler, bahaneler içerisinde yuvarlanır durur.
 Bu şehir göç veriyor, eğitimde başarılı şehir unvanımız vardı bu pandemi döneminde o da yok oldu. Petlas olmasa bu şehrin köyden farkı olmayacak. Çünkü Organize Sanayi Bölgemizde çalışan eleman sayısını üçe katlamış bir yapısı var. 
Etrafımızdaki iller kalkınmada öncelik sıralamasına göre şehrimizin üzerinde olunca yatırımcı konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Birçok defa duyduğumuz şehrimiz adına güzel şeyleri tekrar duymak bizlere umut vermiyor. Şehrimiz çok iyi güzel hizmetlere layıkken unutulan şehir olduk dersem yanılmam. Hala yerel yönetimle, merkezi yönetim birbirine şaşı bakıyor. 
Şehrin menfaatleri konusunda bir araya gelmiyor, konuşmuyoruz. 
Şehrimizin tek takımı olan Kırşehirspor’a sahip çıkma konusunda bana necilik devam ederken, “başarılı olursa şehrin değil, siyasetin başarısı olur!” düşüncesi ile siyasilerimiz insanlarımız destek konusunda tereddüt yaşıyor. 
Kırmak dökmek konusunda hiç tereddüt yaşamıyoruz. “Beni seninle görürlerse çıkarıma, menfaatime ter düşer!” düşünceleri ile küçük düşünerek kendimize ilimize zarar veriyoruz. Kırşehirimize gelecek, ya da yapılacak hizmet konusunda konuşmuyor, fikir yürütmüyoruz. 
“Küçük olsun, benim olsun!” düşüncelerinden kurtulmadığımız sürece ne ilimiz siyaseti, ne de Kırşehirimiz bir arpa boyu yol alamayız. Ben bir şeyler yazdım kimin hissesine ne düşüyorsa alsın. Yeter ki gerçek dostlar kırılıp incinmesin. Gün ışığında doğup akşam güneşinde ölen olmayalım!..