<img class="alignnone wp-image-79267" src="http://kirsehircigdem.com/images/uploads/2019/06/rr-300x114.jpg" alt="" width="671" height="255"><br /> <br /> <strong>KIRGARAT-C’den Rektör Karakaya’ya Ziyaret</strong><br /> <br /> <strong>“Kırşehir benim ikinci memleketim”</strong><br /> <br /> Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ikinci kez Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Vatan Karakaya, kısa adı KIRGARAT-C olan Kırşehir Gazeteciler Radyocular ve Televizyoncular Cemiyeti Başkanı ve üyelerinin ziyaretinde yaptığı açıklamada, Kırşehir’i ikinci memleketi gördüğünü ve bu doğrultuda çalışarak Türkiye’nin en iyi ve kaliteli üniversitelerinden biri haline getirmeye çalıştığını söyledi.<br /> KIRGARAT-C Başkanı Sait Yanık ve Yönetim Kurulu üyeleri dün Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Vatan Karakaya'ya hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.<br /> İkinci kez atanan Rektör Karakaya’ya başarılar dileyen Kırşehir Gazeteciler Radyocular ve Televizyoncular Cemiyeti (KIRGARAT-C) Başkanı Sait Yanık “Bizler burada sizin her zaman yanınızdayız. Bunu dile getirmek isteriz. İkinci döneminiz tekrardan hayırlı olsun. Biz bir söz verdik eğer bu memleket için bir çivi çakılacaksa gelsin kafamıza çakılsın diye. Biz burada yapılan hizmetlerin devamlılığını ve kalıcı olmasını önemsiyoruz. Üniversitemizin Ahi Evran isminin Ulusala taşıyarak uluslararası düzeyde bir tanıtımını gerçekleştirmenizi istiyoruz. Gerek ALES gerek KPSS gerekse diğer alanlardaki sınavlarda daha üst düzeylerde tanıtılmasını bekliyoruz. Düzenlemiş olduğunuz matematik sempozyumu tanıtım noktasında fayda sağladı. Uluslararası düzeyde güzel bir tanıtım oldu. Bunların devamını bekliyoruz. Hayırlı olsun diyor KIRGARAT-C Yönetim Kurulu adına başarılarınızın devamını diliyoruz” dedi.<br /> Ardından Rektör Karakaya, yaptıkları çalışmalar halkında bilgiler aktardı. Kırşehir’i çok önemsediklerini, çünkü Kırşehir’i artık ikinci memleketi olarak gördüklerini ifade eden Rektör Vatan Karakaya, “Üniversitemizin tüzel kişiliği hepimiz için çok önemlidir. Sizler elinizden geldiğince bu tüzel kişiliği korudunuz. İstekler bitmez ama burası yetim hakkının olduğu yer. Memleketi öyle bir hale getirdik ki yemenin izahatı yok. Öyle bir zihniyete karşı mücadele var. Kırşehir ölçeğinde söylemiyorum. Türkiye ölçeğinde böyle bir izlenim var. Sanki yemek için yaşıyoruz. Benim anlayışıma göre bir kavmin efendisi o kavime hizmet edendir. Dört yıldır Kırşehir Ahi Evran Üniversitesine hizmet etmekten çok mutluyum” dedi.<br /> Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde 21 bin 600 tane öğrencileri bulunduğunu, gelecek eğitim yılında bunun üzerine bin öğrencinin daha ekleneceğini anlatan rektör Karakaya, şunları söyledi:<br /> “Üniversitemizde her açtığımız bölüm bize artı 1000 öğrenci olarak geri dönüyor. Fakat barınma problemimiz vardı ve bu bize 2014 girişli 2000 tane öğrenci kaybına sebep oldu. Barınma problemini halledemediğimiz için Kırşehir'i terk edenlerin sayısı 2014'de YÖK'ün aldığı kayıt incelemesinde 2000 kişi geri dönüş yapmış. Artık bu problemimiz yok. 9000'e yakın kapasitemiz var. Biz bu kapasiteyle gelenin mutlu ayrılmasına güle oynaya burada kalmasını yer bulmasını sağlarız. Bu yıl tahminlerimize göre 22-23 bine çıkabiliriz. Bu yıl 4 bin 500 mezunumuz var. Bunun yerine gelecek eğitim yılında 5 bin 500-6 bin öğrencimizin üniversitemize katılımını bekliyoruz. Hedefimiz 500 tane de yabancı öğrencinin gelmesi.”<br /> HERKES HİZMET EDECEĞİ YERİ TESBİT ETMESİ LAZIM<br /> Üniversitelerinin ve Kırşehir’in tanıtımına katkı sunduklarını da anlatan Rektör Karakaya, bu ay içerisinde Kırşehir sayısının Japonya’da bir dergi yayınlarının basılacağını ifade ederek. “2015’te geldiğimizde Japonya’da yine bir dergide bastırdık. Dergi Kırşehir adı altında yayınlandı. 2017 yılında ikincisini yaptık. Onun da yayınlarını tamamladık. Editörlüğü de bitti. Japonya’da Uluslararası anlamda ilgi gören bir dergide Kırşehir tanıtılacak. Bugün de Lokman Hekim Tıp Kongresinde açılış konuşmasını yaptım. İbn-i Sina Metafiziği ile Anadolu Ruhunun Düşüncesi Nedir? Batı’dan ayrı bizim kendi özgürlüklerimiz neler? Şu an peşinde koşuşturacağımız şeyler bunlardan ibaret. Herkes gideceği yere gitti. Geride kalan biziz. Batı’yı mı taklit edeceğiz, yoksa kendi yolumuza bakıp yeni yollar, yeni yatırımlar mı geliştireceğiz önce buna karar vermemiz lazım. Bunun en önemli kurumu da üniversitedir. Eğer Üniversite katılmadan bir şeyler yapılmaya çalışılıyorsa bir yerlerde bir şeyler eksik kalır. Biz yapılması gerekenlerin bilincindeyiz. Hepimizin istikbali üniversitedir. Hukuk, Mühendislik, Tıp ve şehirdeki tüm meslek grupları buradan çıkıyor. O yüzden üniversitemiz hepimizi ilgilendiriyor. El birliğiyle bunları yapacağız” dedi.<br /> İDEALLERİMİZ YÜKSEK İNSANI ÖNEMSİYORUZ<br /> Türkiye’de Türk Standartları Kalite Belgesi alan üniversiteler arasında olmanın gururu içinde olduklarını da anlatan Rektör Karakaya, şöyle devam etti:<br /> “Türkiye Yüksek Üretim Kalite Kurul Başkanı bizzat arayarak tebrik etti ve ‘hocam devamını bekliyoruz, sizin bu alanda uzmanlığınız var’ dedi. Biz şu kaliteyi de Bütünleşik Kaliteyi kendimiz tasarladık. Yaptık uyguladık. Sonuçlarından memnun kaldılar. Türkiye’de 7 Üniversite seçtiler. Bizi de seçtiler. Biz de gittik 7 üniversite içerisinde Hacettepe ve İstanbul Üniversitesinin arasında gittik kalitemizi anlattık. Şu an çoğu üniversite bizim kalitesini almış olduğumuz belgeyi taklit ediyor. Biz bundan gurur duyuyoruz. Bu şahsımın bir işi değil. Bu Üniversitemin başarısıdır. İnandılar ortaya çıkarttılar şimdi ise 2. Dönem için vizyonu hazırladılar. İnsanı yaşatacağız ki, teknoloji de yaşasın, devlette yaşasın. Kar gelir de artsın. Bizim hedefimiz bu yönde. Sınıflarda çocuklarımıza aslın geleneklerine uygun olarak eğitimini garanti edip hayata kazandırmak. Bunun için bir metot olacak. Biz bunu 3 yıldır uyguluyoruz. Bazı uygulamalarımızın pilot sürecini tamamladık. Gelen öğrenci neyle geliyor, benden ne aldı sonunda kendine ne kattı. İşte bunun hesabını tutalım ki sürekli zarar ediyorsa olmaz. Böyle bir işletme zarar eder çalışmaz. Bu işletme de değil. Çıktısı insan. Zarar etme hakkımız bile yok. Buna bir model geliştirmemiz gerekiyor. Ben bunu Yıldız Teknik’te de uyguladım. Adıyaman’da da uyguladım. Yıllardır da üzerine kafa yorduğum uzmanlık alanım olan bir meseledir. Bunu Türkiye’ye kazandırmak istiyorum ama Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öncülüğünde. Amaç üretimi faydası olacak yatırımlar yapmamız yaşanabilir bir dünya bırakmamız gerekir.<br /> Öyle bir sosyal hayat bırakmalıyız ki istediği şey yokken de mutlu olsun üretebilsin kendini geliştirsin. Biz koltuk sahipleri kocaman kocaman projeler ortaya koyuyoruz milleti umutlandırıyoruz sonuçlandıramadığımız zaman da umutsuzlukla insanları alt üst ediyoruz. Önemli olan çok proje üretmek değil. Bitirilecek faydalı olacak geleceğe katkısı olan projeler üretmek istiyoruz. Şuan benim 7 tane Pilottan projem var. Bunu bitirip Bölgesel Kalkınma olarak bu millete mal edersem ben burada görevimi yaptım sayılır. Birincisi beş yada yedi yıl sonra Afyon vari jeotermal kaynaklı bir ilgi odağı oluşması ikincisi de Antalya’daki gibi prototip sera kaynağı oluşturmak. Bu iki şeyi üniversite eliyle Kırşehir’e taşıyabilirsem kendimi mutlu ve gururlu sayarım.<br /> PROJELERİMİZİN SONUÇLARINI İYİ TANITMALIYIZ Kİ ÜNİVERSİTEMİZ KAZANSIN<br /> “Bitmiş projelerimiz var. Bunları gerek yerel gerekse ulusal basına çıkarak tanıtmam gerekiyor ki. Bölgesel Kalkınmayı arttıralım. Ahi Evran-ı Veli Türkiye'nin Projesidir Sayın Cumhurbaşkanı ve YÖK Projesidir ama biz buradan yürütüyoruz. Bunu tanıtmamız gerekiyor. Elimizden gelenin daha fazlasını yaparak katkı sağlamalıyız. Ben üniversiteyi hiçbir zaman yatırımcı şirket gözüyle görmedim. Ne kadar güzel tanıtım yapar kendimizi ve yaptığımız işleri referans gösterip kar sağladığını anlatırsak Kırşehir'imize işi öğrenmek için o kadar insan gelir. Kırşehir'i ne kadar iyi tanıtırsak o kadar ilgi görecek. Sera, Jeotermal ve Kaba Yem ile ilgili çok büyük avantajlarımız var.” (HABER: SALİH GÜNER)