Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamında pilot üniversite olan KAEÜ Termal Seralarda Kümelenme Projesi ile bölgeye katkı veriyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Termal Serası ile çekirdek bir ailenin (anne, baba ve çocuklar) işletebileceği ve asgari düzeyde geçimini sağlayabileceği örnek bir sera modeli sunuyor. Pilot projelerin en önemli misyonun istihdam oluşturacak projeler olduğunu dile getiren Rektör Karakaya, “Termal Seralarda Kümelenme Projesi” sayesinde Kırşehir İlinde jeotermal kaynakların seracılıkta kullanımının yaygınlaştığını açıkladı.

Termal Seralarda Kümelenme Projesinin yürütücülüğünü Doç. Dr. Hakan Başak yapıyor.

PROJENİN AMACI

· Çekirdek bir ailenin (anne, baba ve çocuklar) işletebileceği ve asgari düzeyde geçimini sağlayabileceği örnek bir sera modelini kurarak, ilimizde kırsaldan kente göçü önleyecek alternatif bir faaliyet alanını oluşturmak.

· Jeotermal ve Tarım alanında Pilot Üniversite seçilen Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öncülüğünde Kırşehir İli'nde jeotermal kaynakların seracılıkta kullanımının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak.

· Projenin sağlayacağı çarpan etkisi ile bölgede seracılık alanında aile işletmeciliğinde aktif olarak kullanılmayan jeotermal kaynakların üretime kazandırılmasının sağlanması.

· Seracılıkta istihdamı, özellikle seracılığın niteliği gereği kadın istihdamını arttırmak. Bölgede seracılıkla ilgili know-how ve danışmanlık konusunda öncülük etmek. İlde tarıma dayalı organize seracılık bölgesinin kurulması çalışmalarına önderlik etmek.

· Topraksız tarımda kullanılacak mevcut yetiştiricilik yöntemlerini geliştirecek veya bu yöntemlere alternatif olabilecek teknikleri araştırmak.

SIRRI KARDEŞ, İL BİRİNCİSİ OLDU SIRRI KARDEŞ, İL BİRİNCİSİ OLDU

· Vasıfsız işçiler ve üniversite öğrencilerimizin, seracılık konusunda verilecek kısa bir uygulamalı eğitim ile vasıflı hale getirilmesi.

· Bölgesel kalkınmaya katkı sağlayabilecek yeni alternatif bitkisel ürünlerin (özellikle tıbbi aromatik bitkiler ve süs bitkileri) serada denenmesi ve üretilmesine öncülük etmek.

· Jeotermal kaynağın olmadığı yerlerde de turfanda ve yaz seracılığının yaygınlaştırılması yolu ile pazara daha erken ürün sunmak.

· Proje bünyesinde sertifikalı eğitimlerle seracılıkta çalışacak nitelikli personel yetiştirmek.

· Ayrıca tıbbi aromatik bitkilerin içindeki yağların uçurulmadan doğal kurutma odalarında kurutulup paketlenip satış reyonumuzdan ve web sitelerimizden satışa sunulması.

· Kırşehir'in örtüaltı tarımsal üretimde marka bir şehir haline getirilmesi.

· Projemizde sıcak su ile ilgili herhangi bir problem olması halinde kış serası (12 ay üretim) yerine yaz serası (8 ay üretim) olarak üretime devam edilecektir. Üretim dönemi Mart-Kasım arası yapılacaktır. Bu da piyasaya en az bir ay erken turfanda ürün sevk etmemizi sağlayacaktır.

PROJEDEN BEKLENEN SONUÇLAR

PROJENİN KISA VADE ÇIKTILARI:

Bölgede seracılık faaliyetleriyle küçük alanlardan daha yüksek gelir elde edileceğinin uygulamalı olarak ispatlanması.

İkinci senaryo olan kış seracılığı yetiştiriciliğinde üretim süresi 12 aya çıktığı için %30-40 oranında artacak.

Elde edilecek ek istihdam yoluyla düşük gelirli aileler için ek kazanç imkanı sağlanması ile yaşam kalitelerinin arttırılması.

Kırşehirde sera koşullarına uygun verimli ve ekonomik getirisi yüksek, alternatif bitkisel ürünlerin tespit edilmesi.

PROJENİN ORTA VADE ÇIKTILARI:

Proje sayesinde bölgede düşük olan kadın istihdamının (1000-1500 m2 ye 1 kadın işçi istihdamı) arttırılması.

Örtü altı yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması ve tarımsal üretimde çeşitliliğin arttırılması.

Seralarda üretilecek bitki ve aromatik bitkilerin, Üniversitemiz Tamamlayıcı Tıp Merkezi bünyesinde fitoterapi alanındaki uygulamalara da materyal sağlaması.

Arpa ve buğday gibi geleneksel tarım kollarında yılda sadece 20 gün çalışıldığı için çiftçi yılın diğer zamanlarında başka işlere yönelmekte böylece profesyonel çiftçi olamamakta, çiftçilik ikinci planda kalmaktadır. Seracılık faaliyeti bütün yıl sürdüğü için üreticiyi tam zamanlı istihdama ve daha yüksek gelire yöneltmesi.

Mevcut örtüaltı üretimi yapılan bölgelerdeki (Akdeniz ve Ege Bölgesi gibi) yüksek arazi fiyatları nedeniyle bölgemizde örtüaltı üretimi için alternatif ucuz arazi temini yoluyla örtüaltı üretiminin bölgede geliştirilmesi ve rekabete açık alanların oluşturulması ile birlikte iş birliklerinin oluşturulması.

Tarım lisans eğitimi için özellikle Ahi Evran Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin tercih edilmesine katkı sağlaması.

Ziraat Fakültemizde öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrencilerimizin daha donanımlı yetişmelerinin sağlanması.

PROJENİN UZUN VADE ÇIKTILARI:

Projenin sağlayacağı refahla kırsal alandan kentlere göçün yavaşlatılması

İlde sera alanlarının artışı ve seracılıkla ilgili yan hizmet sektörünün gelişmesi,

Jeotermal kaynakların, yerli üretim ve yerli üretim teknolojilerinin etkin kullanılması sayesinde bölgesel kalkınmaya ve ülke ekonomisine katkı sağlanması

Ar-Ge Seramızda Kimyasal Gübre ve Pestisit Kullanımını Azaltmaya Yönelik ‘Mikrobiyal Uygulamalar’ Araştırılıyor

Şubat 2020’de Ar-Ge çalışmalarına başlanan “Termal Seralarda Kümelenme Projesi Ar-Ge serasında, seracılık alanında ürün verim ve kalitesini artırmaya yönelik projeler aralıksız devam ediyor. Üniversitemiz, sağlıklı ve çevre dostu üretimin sağlanabilmesi adına yararlı mikroorganizmaların kullanım imkânlarının araştırıldığı projelere öncelik veriyor. Projeleri yakından izleyen Prof. Dr. Vatan Karakaya ise bu çalışmanın asıl amacını şu şekilde açıklıyor: ‘’Bu çalışmanın asıl amacı yararlı bakteriler sayesinde; hem bitkinin kök ortamından su ve besin elementi alınımının artması sonucu bitki beslenmesinin iyileşmesi, hem de bitkileri hastalıklara karşı koruyarak pestisit kullanım ihtiyacını azaltmasının sağlanması olarak düşünebiliriz. Bu sayede kimyasal gübre ve pestisit kullanımı azalacağı için ürünler daha sağlıklı olacak.’’

KAEÜ'DE TOPRAKSIZ TARIMDA KULLANILAN İTHAL YETİŞTİRME ORTAMLARINA ALTERNATİF YERLİ ÜRETİM ORTAMLARI GELİŞTİRİLİYOR

“Tarım ve Jeotermal” alanında pilot üniversite olan Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi yürüttüğü projelerle kamu kuruluşları ve özel sektör iş birlikteliklerini yoğun bir şekilde devam ettirdiği projelerden bir diğeri de topraksız tarımda kullanılan ithal yetiştirme ortamlarına alternatif yerli üretim ortamları olarak biliniyor.

Prof. Dr. Vatan Karakaya yaptığı değerlendirmede geldikleri noktanın bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu söylüyor ve iş birliği yapılan kamu kuruluşları ve özel sektör firmaları ile seracılık alanında dışa bağımlılığı azaltacak yerli ve milli girdi ile teknoloji üretmeyi ve geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti..

Topraksız tarımda bitki yetiştirme ortamı olarak kullanılan kokopitin birim fiyatının 2.5 dolar seviyelerinde olduğunu hatırlatan Karakaya, yerli imkânlarla elde edilebilen bu ürünlerin birim fiyatının ise 1.5 doların altında ve hafif kil agregasının 10 yıla kadar perlitin ise 5 yıla kadar daha uzun ömürlü olduğu bilgisini verdi.

TOPRAKSIZ TARIMDA ÜRETİCİLERİN ‘GELİR SEVİYESİNİ ARTIRICI ALTERNATİF ÜRÜN’ PROJELERİ YÜRÜTÜYORUZ

Ürünlerin dikiminden hasadına kadar geçen bütün süreci takip eden değişimleri gözlemleyen Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, ileri seracılık yöntemleriyle Türkiye’nin ihracat hedeflerine katkı sunmayı amaçlıyor. Bu çerçevede özel sektöre üretim odaklı Ar-Ge desteği sunan Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, topraksız tarımda üreticilerin ‘gelir seviyesini artırıcı alternatif ürünleri’ belirlemeye yönelik projesiyle de ülke ekonomisine değer üretme misyonuna devam ediyor. Rektör Karakaya, yürüttükleri gelir seviyesini artırıcı alternatif ürün projesi sayesinde farklı meyve rengi şeklindeki kokteyl domateslerin, salkım domateslere kıyasla birim fiyatlarının 2-3 kat daha fazla olduğunu bidirerek sektördeki paydaşların görüşlerine önem verdiklerine dikkat çekti. Karakaya, özel sektör-üniversite iş birliği sayesinde yöreye ve ülkeye katma değer üretme gayretinde olduklarının altını çizdi.

ÜNİVERSİTEMİZ “KOP – HİDROSERA” PROJESİNİN UYGULANMASINDA PİLOT ÜNİVERSİTE OLDU

İlimizin ve bölgemizin kalkınmasında büyük emek gösteren Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, jeotermal seralarda kullanılması planlanan hidrojen enerjisi ile ısıtma sistemini hayata geçirmek için anlaşmalar gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz aylarda Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve yatırımcı şirketlerle “GES Destekli Hidrojen Enerjisi ile Sera Isıtma Sistemi Projesi” hakkında ön görüşme yapan Rektör Karakaya, KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu ile “KOP – HİDROSERA (Hidrojen Isıtma Sistemli Ges Hidrosera Pilot Uygulama Projesi)” protokolünü imzaladı. 24 Ekim 2022 tarihinde gerçekleştirilen protokol kapsamında 2022 Yılı "Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Programı" içinde yer alan "KOP-HIDROSERA" projesi ile konutlarda uygulamaya geçilen, ülke olarak yerli ve milli imkanlarla üretilerek ihraç edilen hidrojen kombi sistemlerinin, GES desteği sayesinde seralarda kullanımının araştırılması üzerine pilot uygulama yapılması amaçlandı. Bu amaç kapsamında “KOP – HİDROSERA” projesi ile JES kullanan sistemlerin; kaynakların verimli kullanılması ve korunması adına hibrit (HİD-GES JES) sistemlere dönüşümüne yönelik pilot uygulamaların yapılması ve bu sayede bölgemizde bulunan jeotermal kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi hedefleniyor.

AR-GE SERAMIZDA TOPRAKSIZ TARIM TEKNİĞİ İLE GALİA TİPİ KAVUN YETİŞTİRİLİYOR

‘Tarım ve Jeotermal’ alanında pilot üniversite seçilen üniversitemizin ‘Termal Seralarda Kümelenme’ projesi kapsamında araştırma faaliyetlerinin devam ettiği Ar-Ge seramızda topraksız tarım tekniği ile galia tipi kavun yetiştiriliyor.

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, ihtisaslaşma çalışmalarında yakaladıkları ivmeyi somut projelerle birlikte her zaman bir üst basamağa taşıma gayretinde olduklarını söyledi. Rektör Karakaya, Ar-Ge seramızda yürütülen topraksız tarım tekniğiyle galia tipi kavun projesi sayesinde topraksız yetiştiricilik yapılan seralar için katma değeri yüksek, alternatif ürün elde etme çabasında olduklarının altını çizdi. Amaçlarının üniversite ve şehir açısından yeni bir kalkınma hikâyesi başlatmak olduğunu anlatan Prof. Dr. Vatan Karakaya, sürece katkı sunan herkese teşekkürlerini iletti.

ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜNDE JİSTUAM "JEOTERMAL İLERİ SERA TEKNOLOJİLERİ VE ÜRETİM TEKNİKLERİ ORTAK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ" KURULDU

YÖK tarafından 2020 yılında üniversitelerin güçlerini birleştirmelerine imkân tanıyan mevzuat çerçevesinde yeni uygulama ve araştırma merkezlerinin kurulmasına onay veren bir yapılanmaya gidildi. Bu kapsamda 2020 yılında üniversitemizin “Sera teknolojileri ve üretim teknikleri” alanında YÖK’e sunmuş olduğu ortak uygulama ve araştırma merkezi önerisi ve diğer üniversitelerin başvuruları değerlendirilmiş ve ülkenin öncelikli alanlarında faaliyet göstermeyi planlayan 3 yeni ortak uygulama ve araştırma merkezinin kurulması YÖK tarafından uygun bulundu.

Bu kapsamda Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi koordinatörlüğünde, Ankara Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi ortaklığında "Jeotermal İleri Sera Teknolojileri ve Üretim Teknikleri Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi" kuruldu. Merkezde, ulusal gıda arzı kapasitesinin artırılmasına yönelik ulusal hedef ve politikalar kapsamında öncelikli olarak belirlenen seracılık alanında bilimsel ve teknolojik gelişmeye ileri teknikleri kullanarak katkı sağlayan çalışmalar yapılması hedeflenmekte.

KESME GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MALİYET DÜŞÜRMEK İÇİN ATIK MANTAR KOMPOSTU VE FINDIK KABUKLARI KULLANIYORUZ

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi bünyesindeki Ar-Ge serada jeotermal kaynak kullanılarak atık mantar kompostu ve fındık zar kabuğu atıklarından kesme gül yetiştiriliyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinin projesinin dünyada ve Türkiye'de sıklıkla kullanılan Hindistan cevizi lifi olan ve maliyeti yüksek kokopite alternatif oluşturması hedefleniyor. Proje ile farklı organik atıkların topraksız gül yetiştiriciliğinde ortam olarak kullanılıp kullanılmayacağını araştırdıklarını söyleyen Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, süs bitkileri üretiminde kullanılan girdilerin çoğunda dışarıya bağımlılık gibi faktörlerden dolayı oluşan dezavantajı aşacaklarını söyledi. (HABER MERKEZİ)