Bir siyah gölge düştü yine gündeme, bir siyah düşünce, bir dölekli parçalanma. Kadın kimliğini bir kez daha yok saymaya dönük “eksik ve yarım kadın''a ilişkin cumhurbaşkanının akıl almaz söylemi.

Bir siyah gölge düştü yine gündeme, bir siyah düşünce, bir dölekli parçalanma. Kadın kimliğini bir kez daha yok saymaya dönük “eksik ve yarım kadın''a ilişkin cumhurbaşkanının akıl almaz söylemi.
Bu ülkedeki kadınların nasıl bir ömre tabi tutulduğu bilinmeden, Psikolojik ve sosyolojik tahlil ve tespitleri yapılmadan, bu ülkede kadına ilişkin ağza alınan her türlü tez çürük bir tezdir doğrusu.
Yine bu ülkede kadınların, ülkedeki erkeler tarafından nerede tutulduğu bellidir. Uzaklarda aramaya gerek yok, Kırşehir'de ilimizde dahi kadının iki dudak arasında ve nasıl şekillendirildiği ve nasıl bir yaşam hakkına layık görüldüğü ortadır.
Sizin gözünüzde kadın;
Midenizin doyurma kölesi,
Namus piyonu,
Vücudunun varlığı,
İhtirası, çekiciliği, duygularınızın baş eğicisi,
Temizlik işçisi, çocuk bakıcısı, ananıza-babanıza itaatçi,
Tüm ahlaksız aldatmalarınızdan habersiz bir zavallı..
Öylesine mikrop bir erkek egemenliğiniz içinde kadın öylesine çaresiz ki; doyumsuzluğunuzun, maymun iştahınızın, güya o erkek gücünüzün gölgesinde ne etse faydasız. Kahrolası feodal toplumunuzda, vücudunu nereye saklasa güç, nerede konuşsa kabahat, nasıl sevse çok. Sittir edip erkekliğinizi, koysa sizi çoluk çocuk ortada kendi özgürlüğüne yürüse yine kabahat.
Hani ahlaklı toplumsunuz ya, kadın sizin o Allahsız cezanızla affedilmez bir günah işlemiş gibi mimlenir, dedikodulara çivilenir, dulluğuna üşüşen fırsatçılar tacizlemeye üşüşür. Artık yaşam zor bir tırmanıştır kadın için.
Bugün, kadını siyaset arenalarında konuşmaya kalkan cambazlar. Yağmurda, güneşte, yaşta, çamurda seçim meydanlarında çalıştırır, çaldıkları zamanlarıyla anneliklerinden, çocuklarından, eşinden, yuvasından mahrum bırakır, öldürürler tüm özgür yaşamlarını, kadının her türlü varlığından faydalanır, vekil olur bakan olur, başkan olur, kadının gerçeğiyle adam olur ve sonra çıkar '' yarım kadın '' der. İğrenç bir insan psikolojisi işte, daha dün sütünü emdiği kadını bugün görmezden gelip, inkar edebiliyorsunuz.
Dövülen kadın, sövülen kadın, ötelenen kadın, tacize uğrayan kadın, sokakta öldürülen kadın, evinde köle kadın…
Ne kadar tamlar değil mi?
Ne kadar çok dayanıyorlar şiddetinize, ne kadar çok faydalanıyor ruhunuz, nefsiniz, tekmeleriniz, mideniz kadının varlığından?
Namusunuza ne kadar sahip çıkıyorsunuz değil mi?
Onur ve şeref düzeyiniz ne kadar yüksek. Ne çok adamsınız, ne çok koruyorsunuz kadınınızı, ne çok haysiyetlisiniz. Oysa yarım olan bir şey var, testislerinizde sallanan aklınız, ahlakınız, namus yapınız...