İnsanı, insan yapan nedir?” ya da “İnsanı hayvandan/diğer canlılardan ayıran nedir?”

Bu sorgulamada, düşünürlerin farklı yaklaşımları, farklı cevapları vardır…

Kimi düşünceye, kimi kişilik sahibi olmaya, kimi ise ahlak kavramına vurgu yapar.

İnsanın, düşünen bir canlı olarak hayal etme kabiliyetine sahip ve böylece değişimi hayal ederek ilerleyen bir varlık olduğunu iddia etmek yerinde bir tespit olabilir…

HAYAL kurmak insan evladının belki de en büyük gücü… Geleceği hayal etmeden bugünü yönetebilmek ve başarılı olmak olası değil...

Okullarımızda teşekkür ve takdirin kolay veriliyor olması bir yana hiçbir velinin bunu sorgulamaması ve sorgulamadan sahiplenip çocuğu üzerinden hayaller kurması ve çocuğuna bu yönde baskı yaparak çocuğu üzerinden süreci daha trajikomik bir konuma taşıması ve sonunda büyük bir hayal kırıklığı ile yıkım yaşanması da insan kaybı yönünden ülkemizin temel bir sorunudur.

Çocuklarımızın hayal kurmasına bile izin vermiyoruz.

İlginç olduğu kadar yerinde bir öykü ile devam edelim.

Öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası...

Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi. İki gün sonra ödevi geri aldı.

Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. "Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk.. "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" dedi, hocası... "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.

Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:

"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm." Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı. "Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!."

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına...

"Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi…

"Ben de hayallerimi..."

Türkiye’nin kalkınması, büyümesi, ilerlemesi bu hayalleri hedef hâline getirmeleri ile mümkün.

Geleceği hayal etmeden bugünü yönetebilmek ve başarılı olmak olası değil…