Ya Türkiye’de yaşanan sorunlardan, gündemden sıyrılıp ta Kırşehir gündemine gelemiyoruz ki! İşte kış kapıya dayandı, Kırşehir’de hemşehrilerimizin kış hazırlığına koyuldu. Son olarak Amerika’nın Türkiye’ye uyguladığı “vize” kararıyla pamuk ipliğindeki ekonomimiz allak bullak oldu, döviz patladı, altın çatladı! Bunun faturasını yine Kırşehirliler, yani Türk insanı ödeyecek… Türkiye’de yanlış giden bazı uygulamaların yanlış gittiğini on sene sonra gören veya görmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı bu işi tatlı ve laisch bir kırbaç darbesiyle telafiye çalıştı ve de bu gidişle temizlik çalışmalarına devam edeceğe benziyor.

Ya Türkiye’de yaşanan sorunlardan, gündemden sıyrılıp ta Kırşehir gündemine gelemiyoruz ki!
İşte kış kapıya dayandı, Kırşehir’de hemşehrilerimizin kış hazırlığına koyuldu. Son olarak Amerika’nın Türkiye’ye uyguladığı “vize” kararıyla pamuk ipliğindeki ekonomimiz allak bullak oldu, döviz patladı, altın çatladı!
Bunun faturasını yine Kırşehirliler, yani Türk insanı ödeyecek…
Türkiye’de yanlış giden bazı uygulamaların yanlış gittiğini on sene sonra gören veya görmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı bu işi tatlı ve laisch bir kırbaç darbesiyle telafiye çalıştı ve de bu gidişle temizlik çalışmalarına devam edeceğe benziyor.
Elbette yorulan ve pek çok yolsuzluklara adı karışan kimselerin olduğunu başkan biliyor olmalı. Bunların içinde belediye başkanları olduğu gibi, bazı belediyelerin ve mülki amirliklerde, kendini daha etkili ve yetkili gören kimselerin olduğuna şüphe yok. Bunlar halk tarafından gayet iyi tanınan kimselerdir.
Bu kişileri herkes gibi Sayın Cumhurbaşkanının bilmemesi düşünülemez. Bunların temizlenmesi pek te o kadar kolay değil. Bazı siyasi rizikoları göze almak gerekir, yorulan metal parçalarının yerine konulacak yenilerinin uyumsuzluğu ve mekanizmayı randımanlı ve istenilen sisteme adapte etmek zaman alacağı düşünülerek seçim arefesine rizikolu olsa da, getirisi götürüsünde daha fazla olacağı kesin gibi.
Yalnız baştan yanlışlıklar yapılarak tasfiye edilmeye kalkışılması bazı tereddütleri beraberinde getirir. Eğer varsa yamukluk yapan, adli soruşturma neticesinde görevden alınması varken neden istişare yolu seçilir bir türlü anlaşılmıyor.
Yalnız bazı belediye başkanları taviz beklentisine girmiş gibi görünüyor. Bu tip yolları seçen kimselerin partiyle falan alakası olmadığı ve olamayacağını gösteriyor. Bulunduğu makama nasıl geldiğini unutup oturduğu makamı dede mirası gören kimseler ortaya çıkmaya başladı.
Dört devre payitaht şehri eminliği yapan başkan, bütün söylentilere rağmen işi pişkinliğe vurarak bazı taviz peşinde olduğunu gösteriyor. Geçmişte kendisinin bağlı olduğu bakanlığın koltuğunda oturan, ağlayan adamın ithamlarına yılışarak verdiği cevap hafızalardan henüz silinmedi.
Parsellenen paftaların nemalarını fifti fifti yaptığını açıklarım ha demesine rağmen hükümet tarafından herhangi bir işlem yapılmadığı gibi, eski bakanın çok bakıp da göremediği yolsuzlukları kimlerin ört bas ettiği de gizliliğini korudu.
Gelişen olayları ve AKP´de olan değişiklikleri halk fulü gördüğü için yaklaşan genel seçimlerde nasıl ve kime oy vereceğini, omuzuna binen pahalılıkta düşünecek takati var mı bilmiyorum.
Son yapılan vergi yapılanmasından sonra tamamen aklı çorbaya dönen gariban halk, bir kurtarıcı beklerken, Allah razı olsun Sayın Cumhurbaşkanı olaya el attı da kazık birazcık incelir gibi oldu. Yine de yüzde 20 zamdan bahsediliyor araba vergileri. Bu biraz fil eğitimcisinin taktiğine benziyor.
Doğada yakalanan yabani fili avcılar yakalayınca prangaya (zincire) bağlayıp her gün eziyet eder ve günlerce aç bırakır. Aç bırakan ve eziyet eden adam siyaha boyanır, bir müddet sonra beyaz bir adam gelir ve filin karnını doyurur onu tuzaktan kurtarır. Tuzakta ve eziyette kurtulan hayvan kendisini kurtaran beyaz adama ömür boyu sadakatle bağlı kalıyor. Halka yutturulan veya yutturulmaya çalışılan araba vergileri ve diğer zamlar Hintli fil terbiyecisinin taktiğine benzemiyor mu, ne dersiniz?