KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Kırşehir Şube Başkanı 
Özdemir Beyhan, KESK’in toplu sözleşme teklifini açıkladı: 
“MAAŞLAR YÜZDE 43.5 ORANINDA ARTMALI”

Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) adına memurların toplu sözleşme süreci öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildireceği talepleri açıklandı.
KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Kırşehir Şube Başkanı Özdemir Beyhan konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, 2022 için tüm kamu çalışanlarının maaşlarında yansımalarla birlikte yüzde 43,5 artış yapılması gerektiğini söyledi.
Özdemir Beyhan, “Ne yazık ki 5 buçuk milyon kamu emekçisi ve emeklisi 2 Ağustos’ta başlayacak toplu sözleşme görüşmelerini artan sorunlarla karşılıyor. Bugüne kadar beş defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir. Çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırmıştır” dedi.
“MEMUR GELİR KAYBI YAŞADI”
İki yılda en düşük memur maaşında döviz kurlarının yükselmesi nedeniyle 84 dolarlık kayıp yaşandığını belirten Özdemir Beyhan, “Asgari ücretteki sınırlı artışlara rağmen kamu emekçilerinin maaş artışı asgari ücretin de altında kalmıştır. Son iki yılda 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 6.733 TL'den 2.599 TL artışla, yani yüzde 38,6 artışla, 9.332 TL'ye çıkmıştır. Kamu emekçileri son iki yılda, yoksulluk sınırı verilerine göre yüzde 8,5 reel gelir kaybı yaşamıştır” ifadelerinde bulundu.
Hükümeti eleştiren Özdemir Beyhan, şunları söyledi:
“Yıllardır hayata geçirilen ve ülkeyi uçurumun kıyısına sürükleyen neo liberal politikalar görev yaptığımız kamu hizmetleri alanını sadece bizim değil, toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan emekçi sınıfların,  dar gelirli yurttaşların da aleyhine olacak şekilde dönüştürmüştür. Halktan toplanan kaynaklar halka geri dönmemektedir. 2021 yılının sadece ilk beş ayında faiz giderleri adı altında tefecilere bütçeden aktarılan kaynak 81.457 Milyon TL’dir.  İlk beş ayda toplam vergi gelirlerinin yüzde 19,22’si faize aktarılmış durumdadır. Aynı süreçte personel gideri ise 143.655 Milyon TL dir. Faize aktarılan kaynak personel giderlerinin  yüzde 58’i civarındadır.  Bu ödemenin içinde Kamu Özel İşbirliği, Yap İşlet Devret gibi işletmelere koşullu yükümlülük gereği aktarılan devasa tutarlar mevcut değildir. Yine TÜİK araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay pandemiye ve ekonomik krize rağmen bir önceki yıla göre 1,2 puan artarak yüzde  47,5'e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,3 puan azalarak yüzde  5,9'a düşmüştür. Oysa 2021 yılının ilk beş ayında toplam vergi gelirlerinin yüzde  57,89’u harcama üzerinden alınan vergi gelirlerinden oluşmaktadır. Bu veriden de anlaşılacağı üzere bütçe gelirleri büyük oranda emekçilerden alınan vergilerden oluşurken krizin faturası ise her dönemde emekçilere, yoksul kesimlere çıkarılmaktadır.
KESK’İN TALEPLERİ
“Biz de bu gerçeklikten yola çıkarak 2022-2023 yıllarını kapsayacak TİS sürecinde tüm kamu emekçilerine ve emeklilerine  “İnsanca Yaşam, Güvenceli İş Ve Güvenli Gelecek” teklifimizi hazırlamaya çalıştı. Teklifimiz altı ana başlıktan oluşuyor. Bunları sıralayacak olursak:
•    İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret
•    Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti
•    Temel Gelir Güvencesi
•    Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek
•    Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı
•    Gerçek Bir Toplu Pazarlık.
“Ülkeyi yönetenlerden en çok duyduğumuz sözlerden birisi “işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik” sözüdür. Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa işçiyi, kamu emekçisini, emekliyi ezen TÜİK’in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur.
“Kamu emekçileri son iki yılda, yoksulluk sınırı verilerine göre %8,5 reel gelir kaybı yaşamıştır.
Konfederasyonumuz bugüne kadar toplu sözleşme tekliflerinde konfederasyon temsilcileri ile Kamu İşveren Heyeti temsilcilerinin eşit sayıda katılımıyla “Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu” adlı bir komisyonun kurulmasını,  söz konusu komisyonun 4 kişilik bir aile için asgari geçim standardı tutarı belirlemesini, maaş artışlarında da söz konusu tutardaki artışın temel alınmasını önermektedir.
Dolaysıyla yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için;
“Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını,
Buna göre, öncelikle 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan %8,5 oranındaki reel kaybın giderilmesini, ardından maaşların en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE + Y-ÜFE / 2 oranında artırılmasını ve söz konusu tutara %3 refah payı eklenmesini istiyoruz. Bu durumda; Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını esas aldığımızda bugün itibariyle 408,68 TL çalışmayan eş yardımı, 179,80 TL 0-6 yaş arası 2 çocuk yardımı ile birlikte net maaşı 4.810 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının AGİ hariç 219 TL’ye yükseltilmesini, Bu tutar üzerinden en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE %17,53 + Haziran 2021 ÜFE %42,89 = %60,42 / 2= % 30,21 ve %3 pay verilerek toplamda %33,21 artırılarak (5.219,33 * %33,21)  952 TL’ye yükseltilmesini, Sonuç olarak 2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte %43,5 artış yapılmasını, Hali hazırda 408,67 TL olan eş yardımının asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL’ye çıkarılmasını, Yine 0-6 yaş arasındaki çocuklar için 89,90 TL, 6 yaş üstü çocuklar için 44,95 TL gibi komik tutarlarda ödenen çocuk yardımının her bir çocuk için asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL’ye çıkarılmasını, Eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmesini, Lojmanda oturan kamu emekçisi 100 m2 için 630 TL kira ödemektedir. Ödediği lojman kira bedelinin ortalama konut kira bedeli olan 1.180 TL’den düşülmesinden sonra kalan 550 TL’nin lojmanda oturmayan kamu emekçisine ödenmesini, İş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 520 TL yemek yardımı yapılmasını, Tüm kamu emekçilerine Türkiye doğalgaz tüketim ortalaması düşünülerek yıllık 4.357 TL, aylık 363 TL yakacak yardımı yapılmasını,
“Taleplerimizin kabulü halinde 2023 yılı için 2022 yılında gerçekleşen TÜFE+ÜFE ortalaması üzerine + 3 puan refah payı verilerek maaş hesabının yapılmasını İSTİYORUZ.
“AYRICA: Tüm kamu emekçilerine Türkiye genelinde kamu ulaşım araçlarından faydalanacağı ücretsiz aylık abonman kartı verilmesini, 
“Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmesini,
“Göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında “Hoş Geldin İkramiyesi” verilmesini,
“Ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6 yaş arasındaki her çocuk için 1100 TL tutarında kreş yardımı verilmesini,
“Bugün mevcut bütçe cetveli uyarınca kamu emekçilerine çalıştıkları her fazla saat için 2,40 TL tutarında fazla çalışma ücreti (fazla mesai ücreti) ödenmektedir. Eve dönüş minibüs parasını bile karşılamaya yetmeyen söz konusu tutarın kamu emekçisinin maaşının aylık çalışma saati olan 140 bölünmesi sureti ile bulunan tutara çıkarılmasını,
“Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, maaşlarımızın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilim oranın uygulanmasını,
“Lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergesinin 3600’e çıkarılmasını, bunun dışında kalan tüm kamu emekçilerinin mevcut ek göstergelerinin 800’er puan artırılmasını,
“Ek gösterge konusunda en mağdur kesim olan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin ek gösterge cetveline dâhil edilmesini,
“Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, 
“Zorunlu BES kesintisinin kaldırılmasını,
“Mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı baz alınarak artırılmasını,
“EYT haksızlığına son verilmesini,
“Kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmasını,
“Kademeli geçişle ilgili yaş hadleri uygulanmamasını, 5510 sayılı kanunda kademeli geçiş süresinin sonundan itibaren öngörülen yaş hadleri yerine kadınlarda 50, erkeklerde 55 yaşın dikkate alınmasını, 
“Ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını, farklı kamu kurumlarında aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmasını, adil ücret politikasının esas alınmasını,
“4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta %20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak %70 ile %105 bandına çekilmesini TALEP EDİYORUZ.
“KESK olarak yıllardır verdiğimiz mücadele sonucunda kurulan masanın kamu emekçilerinin ve emeklilerinin haklarının değil,  ‘yetkili’ olarak oturanların şahsi çıkarlarını temel alan bir zemine dönüştürülmesine seyirci kalmayacağız.
Bu nedenle; beş milyon kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan, iktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakemi olmadığı, her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme temel talebimizdir. Sözlerimizi tüm kamu emekçilerine ve emeklilerine bir çağrıda bulunarak tamamlamak istiyoruz. İktidar ve “sendikamız” dediği yapı arasında bugüne kadar ‘toplu sözleşme’ adı altında varılan mutabakatların kaybedeni hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur. Bir taraftan biriken sorunlarınızın çözümü için görüşmelerin başlamasını dört gözle bekliyorsunuz. Diğer taraftan bugüne kadar yaşadığınız hayal kırıklıklarına bir yenisinin daha eklenmesinden endişe ediyorsunuz.”  (HABER: BEYHAN BALLI)