Fırsat buldukça Aşıkpaşa Mezarlığı’na başta babam ve annemin mezarları olmak üzere yakınlarımın, eş ve dostlarımın mezarlarını ziyarete giderim. Geçtiğimiz cumartesi de havanın güzel olmasını fırsat bilerek Aşıkpaşa Mezarlığı’na ziyarete gittim, Annemin, babamın, eş, dost ve tanıdıklarımın mezarlarını ziyaret ettikten sonra Aşıkpaşa Türbesi’ne geçtim.

Fırsat buldukça Aşıkpaşa Mezarlığı’na başta babam ve annemin mezarları olmak üzere yakınlarımın, eş ve dostlarımın mezarlarını ziyarete giderim.
Geçtiğimiz cumartesi de havanın güzel olmasını fırsat bilerek Aşıkpaşa Mezarlığı’na ziyarete gittim, Annemin, babamın, eş, dost ve tanıdıklarımın mezarlarını ziyaret ettikten sonra Aşıkpaşa Türbesi’ne geçtim. Aşıkpaşa Türbesi her zaman olduğu gibi kapalıydı. Üzülmedim dersem yalan olur. Çünkü Türkiye’nin neresinde olursa olsun Aşıkpaşa gibi dünyaya mal olmuş değerlerimizin Türbeleri her zaman ziyarete açıktır. Aşıkpaşa Türbesi’nin de cumartesi, pazar demeden sürekli açık olmasının sağlanması ziyaretçiler için çok iyi olacağı gibi Aşıkpaşa ve Kırşehir’in tanıtımı için de faydalı olacağı düşüncesindeyim. Umarım ilgili makamlar bu konuda gerekeni yaparlar.
Maalesef Aşıkpaşa Türbesi’nin etrafında bulunan yüksek çam ağaçları türbenin görünmesini engellemektedir. Ankara ve Kayseri istikametinden gelip, geçen araçlarda seyahat edenlerin camdan baktıklarında türbeyi görmelerine imkân yok.
İçerisinde bulunduğumuz mevsimin ağaç dikme mevsimi, devrinde teknoloji devri olduğu düşünülerek Aşıkpaşa Türbesinin etrafında bulunan çam ağaçlarının kökleriyle birlikte sökülerek başka alanlara dikilmesi hem türbenin açığa çıkarılması ve ağaçların zarar görmeden başka alanlarda değerlendirilmesi iyi olur düşüncesindeyim.
Etrafı açığa çıkarılan Aşıkpaşa Türbesinin gece görünebilmesi için dört cepheden ve üstten ışıklandırılması ve ışıklı bir tabelayla “AŞIKPAŞA’NIN TÜRBESİ” yazılması Aşıkpaşa Türbesi’nin ve Kırşehir’in tanıtımı için yararlı olacaktır. Zira Ortadoğu’ya gidiş gelişlerde köprü konumunda olan, günde on bin aracın geçtiği söylenen Ankara, Kayseri kara yolundan geçen araçlarda seyahat edenler Aşıkpaşa Türbesini tüm çıplaklığıyla görecek, ışıklı levhayı okuyacaktır.
Bu yazımdan sonra sakın ha birileri çevreciyim, ağaç severim, yeşil severim, biz ağaçları kestirmeyiz diyerek karşıma çıkıp ileri geri konuşmasın. Ben de ağaç severim, çevreciyim, şu ana kadar diktiğim ağaçların sayısını da bilmiyorum. Günümüz teknolojisinde ağaçlara zarar vermeden köküyle birlikte başka alanlara dikilmektedirler. Aşıkpaşa Türbesinin etrafında bulunan ağaçlarda teknolojik yöntemlerle sökülerek uygun alanlara dikilebilir.
İllaki yeşillendirme olacaksa küçük bodur ağaçlar dikilebilir, zemin çimlenebilir, çiçek ve güller ekilebilir.
Bunun en güzel örneğini Konya Mevlana Türbesinde gördük. Konya Mevlana Türbesinin önünü kapatan ağaçlar teknolojik aletlerle sökülerek başka alanlara dikilmiş ve Mevlana Türbesinin açığa çıkarılması sağlanmıştır.
Binanın türü, cinsi ne olursa olsun ağaçların binalara çok yakın olmasının temellere zarar verdiği herkes tarafından bilinmektedir. Binaların görünümü ve sağlam olması açısından orijinal yapılarda binalara yakın ağaç dikilmemektedir. Aşıkpaşa Türbesinin de orijinal halinde etrafında ağaçlar dikilmemiş, mevcut ağaçlar yeşillendirme ve güzelleştirme açısından sonrada dikilmiş, büyüyen gelişen ağaçlar türbenin görünümü engellemiştir.
Aşıkpaşa Türbesi’nin açığa çıkarılması, görünmesi için etrafındaki ağaçların kaldırılması, gece ışıklandırılmasının yapılması ve sürekli olarak ziyarete açık hale getirilmesi için ilgili makamlar tarafından gereğinin bir an önce yapılması faydalı olacaktır.
Burada esas olan ağaçlar değil, Aşıkpaşa Türbesi’dir.