Akran zorbalığı; Bir veya birkaç kişinin, kendi yaşlarındaki bir başkasına kasıtlı olarak zarar vermek, üzmek veya yıpratmak için çeşitli şekillerde onlara saldırmalarıdır. Bu saldırı fiziksel, sözlü, sosyal, cinsel, duygusal veya dijital olabilir. Akran zorbalığının sebepleri güç dengesizlikleri, hakimiyet gösterme girişimi, popüler olma arzusu, kıskançlık çekememezlik, dikkat çekme arzusu, ailevi sorunlar, düşük özgüven gibi duygusal sorunlar, karşı cinse gösteride bulunma, beğenilme arzusu en belli başlı akran zorbalığı örnekleridir. Akran zorbalığına uğrayan çocuk ne yapmalı? Sakin kalıp duygusal tepkilerden kaçınmalıdır. Zorbanın tepki beklediği unutulmamalıdır. Yakın bir arkadaşı ve ya ailesine kendisine uygulanana zorbalığı aktararak çözüm beklemeli, zorbaya net bir ifade ile durmasını söylemeli.

Akran zorbalığı, daha ziyade kendini ifade etme konusunda çekingen ve utangaç çocuklara yönelik yapılmaktadır. Bu çocuklar, kendi hallerinde, atılım yapamayacak karakterde olduklarından, zorba yapacağı zorbalığın bu çocuklar tarafından başkalarına aktarmayacaklarını bildiklerinden onların üzerlerine gitmekte, onlara fiziksel şiddet, sözlü aşağılama, bilhassa kız çocuklarının olduğu okullarda hakimiyet gösterme girişiminde bulunmaktadırlar. Güçlü zorbalar kendilerinden güçsüz yapıdaki çocuklara şiddet uygulamakta, kendini ifade edemeyecek yapıdaki çocukları ezmektedirler.

Zorba çocuklar, daha ziyade ailelerinin yaşam tarzlarından etkilenmekte, babanın ve annenin kavgalarına şahit oldukları için özgüven ve uyum konusunda problemler yaşamakta, öfke sorunu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu çocuklar evlerinde yaşadıkları fiziksel şiddetin etkisi altında, öfkeye kapılarak, akranlarına fiziksel şiddet uygulamayı yeğliyorlar ve öfke sendromuna kapılıyorlar. Annesine, babasına, kardeşlerine veya kendisine yapılan şiddeti aynen uygulamak istiyorlar. Zorba çocuğa ailesi çocuk gelişimi ve ergenlik psikolojisi gibi konularda eğitim vermeli, bu konuda yaygın nitelikli ve ulaşılabilir danışmanlık hizmetleri sağlamadır. Çocuklarını sosyal medyadan uzak tutmalı, vurdulu kırdılı filmleri izlettirmemeli, çocuğun sosyal medya ya ulaşması kontrol altına alınmalıdır. Ebeveynler otorite kuracağım diye onları itip kakmalı, onlara şefkatle muamele etmelidir. Okuldaki akranlarının kardeş olduklarını, kavganın ve şiddetin zararlarını dillendirmeleri ve çocuğuyla empati yapmaları gerekir.

Zorbalığa uğrayan çocuğun ailesi ne yapmalıdır. Sakin olmalıdır, zorbanın da bir çocuk olduğunu aklından çıkarmamalıdır. Çocuğunun kurslara, etkinliklere katılmasını sağlamalı, okulda ki öğretmeni ile iletişime geçmeli, zorbanın ailesine durumu hali münasip bir şekilde anlatmalıdır. Çocuğunu, sosyal medyanın pisliklerinden, ekranlardaki ahlaksız dizilerden uzak tutmalı, kendini ifade edebileceği ortam yaratmalıdır.

Devlet zorbalığı önleme çareleri aramalıdır, özellikle dijital ortamdan çocuklarımızı korumalıdır. Bu nedenle ahlaksız dizileri, aksiyon içeren filmleri denetlemeli, Türk örf ve adetine aykırı, İslami kurallara aykırı film ve dizileri yasaklamalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuklar beka sorunumuzdur. Şiddeti giderek artan, akran zorbalığını, ergenlik sorunu yada şımarıklık olarak değerlendirme sığlığından kurtulamaz ve meseleyi beka sorunu düzeyinde değerlendiremezsek geleceğimiz ellerimiz arasından kayıp gitmektedir. Çocuklar sabah uyandıklarında anne ve babalarının kavgasına şahit olurlarsa, sporda, siyasette, günlük hayatta, sosyal medyada, bilgisayar oyunlarında şiddetin varlığını görüp izliyorlar. Böylesine kaotik bir ortamda çocuk şiddete, akran zorbalığına yönelmektedir. Terörle mücadelede de olduğu gibi, akran zorbalığınıda bertaraf etmek için özel polis birimi oluşturulmalıdır. Çocuklarımız korunup kollanmalıdır.