Açınca Horasan’da dünyaya gözlerini
Fahrettin Razı verdi manevi derslerini
Hamit Kırmani olgun etti meyvelerini
Ahiliği Anadolu’ya yayanlar gördüm
Alperenler piridir Ahi Evran-ı Veli
Esnaflık yapmıştı Kayseri, Konya, Denizli
Birlikten güç doğdu o Kırşehir’e geleli
Helal ticaretin tadına doyanlar gördüm
Kılıç özü deresine yakın külliyesi
Susardı kurbağalar,” Evren” bildi kimisi
Dericilikle geçinir ustaların ehlisi
Kurmuş esnaf teşkilatını, duyanlar gördüm
Kitaplar yazardı” gönül ehlisi” dediler
Kapısı, sofrası açıktı postu serdiler
Etrafı yaren dolu muhabbete girdiler
Şet kuşandı kalfalar, esnaf sayanlar gördüm
“Sanat öğrenmek mi maksadın?” Diye sordular
Otuz iki meslek varmış sıraya koydular
Çadırcı, çanakçı, terzi, kürkçü, kuyumcular
Dokumacı, tüfekçi, dülger, bağbanlar gördüm
Yamaklık, çıraklık, kalfalık sonra ustalık
Yiğit başlılık, kethüdalık, Ahi babalık
Çok kademelerinden geçtim zormuş esnaflık
Şimdi törenle açıp sonra cayanlar gördüm
“ Ele, bele, dile sahip ol” denir esnafa
Vatan, bayrak, özgürlük için geçerler safa
Ödeyemez Bağ kur’u kimi sürerken sefa
Emekli maaşına “şükür” diyenler gördüm
İpçi Erdoğan’ın meslekte geçti kırk yaşı
Ahi babadan destur aldı ağrımaz başı
Helalden kurulan sofranın eksilmez aşı
Kendi bayramına gelmeyip kayanlar gördüm