Servet; kişinin sahip olduğu paraya, mala, mülke servet denir. Genellikle söyleşilerde mal mülk anlamında kullanılır.

Malı mülkü bir tarafa bırakırsak;

"En büyük servet nedir bilir misiniz?

Gülen bir arkadaş, kendini iyi hissettiren bir dost ve bedenindeki sağlık "

Yaşadığın süre içerisinde sizi harcamayacak bir arkadaş edinmemişseniz, güler yüzlü bir dost bulamamışsanız, sağlığınız devamlı olarak bozuk gidiyorsa neye yarar o kadar servet?

Dolu dolu altın biriktirelim, sayamayacağımız kadar yabancı para tasarruf edelim. Evinizde huzur yoksa, sağlığınız kötü ise o servet neye yarar?

"İyi dostluklar hesapsız kurulur. İçinde beklenti yoktur.

Çıkarsızlık vardır, ihanet yoktur, güven vardır. "

Gördünüz mü serveti?

Herkesle kavgalı isen, yalandan ağzından pis kokular geliyorsa, başkalarının ırz ve namusuna bakıyorsan dünya kadar servetin olsa neye yarar?

Dostoyevski der ki ;

"İnsan bir şeyi elde etmek için çabalar. Onu elde edince de bir kenara atar. Gerçek değerini onu kaybedince anlar."

Geceni gündüzüne kat çalış. Yakalı gömlek giyme. Katıklı ekmek yeme biriktir babam biriktir. Dağlar kadar servet !!

Bir kaç tane zir zop, zırtaboz evlat yetiştir. Bak servetin nasıl batıyor. Karıncanın kırk günde yığdığını, deve bir avurt ta yutar.

"Verdiğiniz her sözü yerine getirin. Çünkü verdiğiniz her sözden kıyamet gününde mutlaka sorguya çekileceksiniz."

Hiç bir zaman hayal ettiğin değil, çabaladığın senin olur. Çabalar sonunda elde ettiğin serveti ise hovardaca harcamayacaksın.

O kadar serveti akılsızca dağıttıktan sonra gün gelecek "ben nerede yanlış yaptım?" diye düşüneceksin. Lakin bütün düşünceler elden kaçırılan serveti tekrar geri getirmeyecektir.

Evlilikte servet beklersiniz. Akıllı, uyumlu, fizik yapısı güzel birisini istersiniz. Eğer kadın veya erkek birbirine uyumlu ve akıllı ise servet edinmemek ne mümkün?

Allah kimseyi geçimsiz eşle, hayırsız evlatla, nankör insanla imtihan etmesin. Hayatınızda böyle kişilerle karşılaşırsanız Vay halinize!

Her gün evde kayıkçı kavgaları, itişip kakışmalar, birbirine saygı göstermeden hareket etmek. Dünyanın en zengini olsanız, bütün servetler elinizde olsa neye yarar? Huzur olmadıktan sonra!

Kim servet sahibi veya zengindir biliyor musunuz?

"Çok parası olan değil, eve eli boş geldiğinde bile, çocuklarının koşarak karşıladığı adam zengindir."

Gördünüz mü şimdi servet sahibini? Servetinizi kaybederek acı çekmek istemiyorsanız, önce servet sahibi olup, sonradan bir ekmeğe dahi muhtaç olan kişileri iyi düşünün.

Güzel bir söz okudum.

"Sahip çıkamadığınız her değere bir gün bir başkası sahip çıktığı zaman, anlayacaksınız neyi kaybettiğinizi."

Anlayacaksınız ama , kaybettiklerinizden dolayı sizi kimse teselli de etmez. Herkes bir ağızdan "Gözünün önüne baksaydı!" der. Kimsenin ağzını kapatamazsınız.

Fabrikatörsünüz. Mahiyetiniz de yüzlerce işçi çalıştırıyorsunuz. Büyük servetin sahibisiniz. Gün gelir yanınızda çok güvendiğiniz birileri hesapta içe oynayarak servetinizin dağılmasına ve ocağınızın sönmesine sebep olur. Kimseyi suçlamaya hakkınız yok. Çünkü seçimi iyi yapamadınız. Yanınızdaki insana çok güvendiniz.

"Hayatta yüreği ile bakan bir insan, gözleri ile bakan binlerce insanın göremediklerini görür."

İşte böyle insanlarla dost olacaksınız. Yüreği temiz, görüşleri ileri insanlar olursa yanınızda servet sahibi olur ve asla kaybetmezsiniz.

Sözün özü; servet kazanmak için önce eş ve çocuklarınızın sadakatli olması, çalıştırdığınız insanların kendi işinden çalışıyormuş gibi çalışması, kendi işinizi bizzat kendiniz takip ettiğiniz zaman servet sahibi olursunuz. Serveti bitirmemek içinde yalancılıktan, sahtekarlıktan, başkalarının hakkını yemekten hesapta içe oynamaktan daima uzak durmalıyız.

Canım arkadaşlarım !

"Yüreğinizden sevinçler, yanınızda sevdikleriniz, sevenleriniz, evinizden bereket eksik olmasın. Mutluluğunuz ve sağlığınız sürekli, servetiniz bol olsun.