Devlet yönetimi olduğu gibi her resmi ve özel kuruluşlarda da bir yönetim vardır. Her şey bu yönetimle idare edilir.

         Ayrıca bu yönetimlerin dışında bir de bina yönetimi vardır ki, evlere şenlik!

         Diğer yönetim şekillerini bırakıp, bina yönetimini ele alacak olursak, hepimiz bir binanın çeşitli dairelerinde ikamet ediyoruz.

        Bina da otururken 634 sayılı kat mülkiyeti kanununu uygulayabiliyor muyuz?

        634 Sayalı Kanunda; kat malikleri, ana gayrimenkulün bakımına veya mimari durumu ile güzelliğini, sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Kat maliklerinde biri, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça, ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat onarım ve tesisler, dış boya ve badana yaptıramaz.

         Aynı Kanunun 20. Maddesine göre gider ve avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu kanuna ve genel hükümlerine göre dava açabilir, icra takibi yapabilir.

          Sevgili kat malikleri! Hareket saati belli olmayan bileti kesilmiş bir yolcuyuz bu hayatta.

Hemen hemen hepimiz kasaba ve şehirlerde apartman dairesinde oturuyoruz. Binaların yarısından daha fazlasının yönetici ve yönetim planı yok. Yönetici atanması için illaki yargıya mı başvurmalı? Hiç kimse yönetici olmak istemiyor.

          Yönetici olmayınca da binalarımızda başlar yarılıp, kollar kırılıyor... İnsanlar birbirleri ile devamlı olarak kırgın ve küs duruyorlar. Hiç kimse kimsenin hakkına razı olmuyor.

          Ben yönetici olmam! Kim olacak peki? O zaman bina yönetimi işleri yapan yerler var. Yönetimi onlara verirseniz, ne kafalar kırılır, ne de gönüller...

Takdir edersiniz ki; yönetimi olmayan binalarda her daire sahibi kendini haklı gösterip, kaos ve kargaşa yaratıyor.. Düşünün bir kere ortak yer olan yerlere hayvan bağlanıyor, geri dönüşüm malzemeleri toplanıp konuyor, kimse sesini çıkaramıyor. Neden?

          Düşünün ki; bir asansör arızalandı, çatının aktarılması gerekti, bodrum kısımlarında su patladı. Bu arızaları kim yapacak? Üst katta ve alt girişteki insanlar mı verecek ücreti?

          "Kirli çevre insanın ruhunu kirletir, kirli ruhlar çevreyi kirletir."

          Apartmanların önündeki çöp yığınları nedir? Neden çöp bidonlarına atılmaz? Merdivenlere sigara izmariti atmak, alt ve yan komşularına zarar vermek de niye ?

          Haydi yönetici  seçelim ! Yok.. Yok...  Üst katlarda tepinmek niye? Alt kattaki dairede ben asansör parası vermem diyen vatandaş! O bina da oturuyorsan her masrafa katılacaksın.

          Binada merdiven otomatik parası gelir, herkes ortada toz olur. Kim yaktı bu ışıkları? Dışarıdan mı geldiler? Başkaları mı oturuyor...?

          Bir kaç külhanbeyi, medeniyet görmemiş, toplum içerisinde yaşamamış kişiler vardır. Bunlar insanları korkutup, binanın geleceğini de sıkıntıya sokmaktadırlar.

          Bu sıkıntılar binanın yapında başlar. İnşaat ruhsatı almak bir sıkıntı, eğer ortaklar yaptırıyorsa arsa hisse tapusunu almak bir sıkıntı, arsa hisse tapusunu aldıktan sonra kat irtifakı alınıp maliklere veriliyor. Neden kat mülkiyeti verilmekten kıçırılıyor anlamış değilim. Tapu verilirken kat mülkiyeti tapusu verilse, satışlarda hiç bir sorun yaşanmayacak. İnsanların bir araya gelip kat irtifakını kat mülkiyetine geçirmek ne kadar zor. Bunu yaşayanlar daha iyi bilirler.

           Prosedürü bildiğin halde bazen susarsın. Çünkü bina da herkes her şeyi biliyor. İnsanlar kirli camdan bakıp, her şeyi kirli görmemelidir.

          Bina yaptırırken veya daire alırken bu benim dostum bana yamuk yapmaz demeyin.

          Kimseye gözünü kapatıp güvenme... Tanıdığın insanların içinde tanımadığın insan var...!

Çirkin hayat yoktur. Hayatı çirkinleştiren insanlar vardır. Nasıl mı Başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün. Binada nasıl yaşıyoruz?

Arsız güçlü olunca, haklı suçlu oluyor.

          Eğer insanlarla hoş geçinip, güzel yaşamak istiyorsak. Önce mesken aldığımız yerdeki insanların seviyesine bakmalıyız. Öyle kabadayı, göz belerten ve diş gıcırtadan insanlardan uzak durmalıyız. Alacağımız dairenin eksiklikleri aldığımız sırada sorgulamalıyız.

          Öyle sorunlu daireler var ki! İnsan bazen başını alıp gitmek istiyor, kimsenin olmadığı huzur kokan yerlere...!

          Sözün özü;

          "Hatalarını yüzlerine vurmadığımız için kendilerini;  kusursuz sanan insanlar var."

          Sustukça kanayan, kanadıkça acıyan yaralarımıza derman ol Yarabbi! Gününüz huzurlu, sofranız bereketli, sağlığınız daim olsun canım arkadaşlarım... Sevgili dostlar...