Akşam yemeğini koydum ocağa pişiyor. Biliyor musunuz? Yemek kadınlar için bir sorun. Ömrün yarısı ne pişireceğimle geçer. Hele kıt kanaat geçinen aileierde iyice bir sorun.
Pişireceğiniz yemeğin adını koymuşsanız yemek işi yarı yarıya çözülmüş oluyor. Allaha çok şükür deyip yemeği yapmaya başlıyoruz.
Okulu ve o zaman birlikte çalıştığım tüm öğretmen arkadaşlarımla birlikte yine okula başlamayı çok isterim. Ankara Demetevler İlkokulunda öğretmen arkadaşlarımızla aramızda çok güzel bir uyum vardı, her konu da. Hele Ramazan ayının bambaşka bir tadı vardı. Uzun tenefüslerimizde akşama ne pişireceğimizi konuşur, değişik gelen yemeklerin tarifini yazardık. Okul çıkışında yapacağımız yemeklerin malzemelerini alıp eve öyle giderdik. Ramazan davetlerinde de durum aynıydı. Akrabalar, komşular yemeğe davet edilince de çoğu zaman birbirimizden fikir alırdık.
Canım arkadaşlarım çok özledim o günleri. Huriser’in kayseri mantısını, Selma ‘nın yumurtalı çiğ köftesini çok özledim. Davetlerde yemekler güzel olunca, evin hanımının yüzü de güler yorgunluğu da geçerdi.
F’sime bir gönderi gelmiş. Bir adam sanırım hoca. O kadar sinirli ki çok yüksek perdeden bağırıyor. Etrafında beş on kişi var.
— Biz size demedik mi yemek programları yapmayın diye. Gene her kanal yemek yapıyor. Kendinizi yemeklerden geri çekin dedik.
Kızmayın hoca efendi. Yaşayan insanlar için yemekler her zaman gerekli. Oruçlular içinde bir sorun yok. Eğer onları düşünerek bu kadar yüksek perdeden konuşuyorsan merak etme. Onların yanında yemekte yesen rahatsız olmazlar. Nedir. bu çektiği bu insanların, kimi tabakları küçültün der, kimi böyle yüksek perdeden programları dizayn eder.
Yemek programları olsun ki gençlerimiz özensin, yemek yapmak istedin. Her zaman dışardan yemek yemekle de olmuyor bu işler. Kendi yaptıkları yemekleri yesinler, yedirsinler.
Evde varsa eşler de yardımcı olmalılar. Her gün evden çıkmadan buz dolaplarını kontrol edip, eksikleri tesbit edip tamamlamalı. Eve gelince istenen yemekleri birlikte gülerek eğlenerek yaparlarsa hem pişirdikleri yemekleri zevkle yerler. En güzel yemek evde yenir. Rahmetli eşim dışarı yemeğe gidelim deyince, hayır hanım gitmeyelim, ben dışarda yemek yiyince doymuyorum derdi. Mekanı cennet olsun.
Size benim iftar menümü de yazayım: etli patlıcan, yemeği, yoğurt çorbası, tatlı yerine meyve salatası. Meyve salatası: evde olan tüm meyvelerden birer dilim soyup bir kaseye doğranır. Kuşbaşı şeklinde, üstüne tahin dökülür, üstüne bir tatl kaşığı kadar bal konur. En üstüne de cevizleri elinizle kırıp kırıp koyarsanız çok güzel ve hafif bir tatlı elde edersiniz. Afiyet olsun canlarım.
Bayrama sağlıkla erişmek, tekrar yeni ramazanları kimseye muhtaç olmadan yaşamak dileklerimle.
Sağlıkla, sevgiyle kalın canım arkadaşlarım.