Kırşehir'de kemanıyla sokakları dolaşan Durmuş Sütemin, babasının vasiyetiyle müziğe tutunuyor ve geçimini sanatla sağlıyor.
Babasının vasiyetiyle kemana tutundu
Kırşehir sokaklarında keman çalan Durmuş Sütemin’in hikâyesi, duygu dolu bir yaşam öyküsünü barındırıyor. Henüz 5 yaşındayken babasıyla birlikte düğünlere giden ve müzikle tanışan Sütemin, küçük yaşta kaybettiği babasının “Saz çal, keman çal, müzikle uğraş” tavsiyesini hayatına yön veren bir vasiyet olarak benimsedi.
“Babam rahmetli, bana ‘Oğlum Durmuş, seni okutmak istiyorum ama hastayım. Belki birkaç yıl sonra aranızdan ayrılırım’ dedi. Biz de o sözlerden sonra müziğe sarıldık,” diyen Sütemin, hayatını sokak müzisyenliğiyle sürdürüyor. Kırşehir’in cadde ve sokaklarında keman çalarak hem geçimini sağlıyor hem de babasının mirasını yaşatıyor.
“Sokaklarda çalmak kolay değil ama mecburuz”
Durmuş Sütemin, özellikle kış aylarında sokakta keman çalmanın zorluklarına dikkat çekiyor. Soğuk hava, açıkta kalmak ve uzun saatler ayakta kalmak gibi zorluklarla mücadele ettiğini dile getiriyor.
“Zor oluyor. Bazen iki gün evde yatıyoruz, bazen hiç çıkamıyoruz. Ama ne yapalım, mecburuz,” diyen Sütemin, yine de şikâyet etmeden müziğini insanlarla paylaşmaya devam ediyor. Kemanın sesi, Kırşehir’in sokaklarında sadece bir enstrüman sesi değil; aynı zamanda bir hayat mücadelesinin de yankısı.
Müzik onun hem geçim kaynağı hem de duygusal bağı
Durmuş Sütemin’in kemanı sadece bir müzik aleti değil; aynı zamanda babasıyla kurduğu özel bir bağın da temsilcisi. Geçimini bu yolla sağlasa da onun için sokak müziği, yalnızca bir kazanç aracı değil.
Her çaldığı ezgide, geçmişe dair bir anı, bir söz ya da bir hissiyat gizli. “Babamın sesi kulağımda. Her keman çaldığımda sanki o yanımda gibi hissediyorum,” diyen Sütemin, müziği bir terapi ve yaşam biçimi olarak benimsiyor.




