Evliyanın, ozanın, tarihinle Anadolu’nun bağrında açan bir güneşsin sen. Tarihin eski olsa da, kalkınmada çok gerilerde kaldın Kırşehir…
Siyasetin, siyasetçin hep muhalif olmuş, bağrına hançer sokmuş, bağrından akan kanı görmemiş, feryadını duymamış, duymak istememiş, sen üzerindeki melaneti atmak istedikçe onlar kendisini kurtarmak adına hep gülen yüzlerinin arkasından, şeytanca tavırlar takınarak, “ben” diyebilmiş, bu tutum sana ihanet olarak dönmüş Kırşehir…
Kalkınmak için yapılan her atılımın içi boşaltılmış, koskoca sıra dağlara dönmüş, nerede ne yapılacak yerine, yap-boz tahtasına dönen bağrın birilerine akan menfaat olmuş, tabi bu yapılanlarda seni kalkınmaya değil, yerinde saymana sebep olan davranışlar olduğu içinde sen battığın yerden ayağa kalkmakta zorlanan bir tarihle baş başa kalmak zorunda bırakılmışsın Kırşehir…
Kimler sana el uzatacak, kimler seninle hem hal olup bulunduğun yerden alıp çıkaracak Kırşehir?
Makam sahipleri senin derdinle dertlenmek yerine, sessiz sularda yüzen sandal misali variyeti var, fakat icraatı olmayan görüntü olmuş Kırşehir…
Birileri “yanlış yaparım da yerimden makamımdan olurum!” düşüncesine kapılmış, kimler bu sesiz ligi bozacak beklemekle ömrümüzün son bulacağı kanaatindeyim Kırşehir…
Demiryolun yok, hava limanının, yolun birilerinin kişisel menfaatine heba oldu Çevre yolun bir köprüye iç edildi. İl bağlantı yolların kağıt üzerinde kaldı, şehir içinde planlanan tramvay hattın otobüs seferlerine dönecekken canı yanan dolmuşçu esnafı oldu Kırşehir…
Şehir içerisinde yapılan altyapı zulümle son buldu derken zulüm arttı, daralan yollara, içinden çıkılmaz trafik çilesine döndü. Yapılan ve yapılacak resmi binalar şehir merkezini adeta geleceğin karanlık günlerine sürükledi.
Güzellikler olsun derken, hazan mevsimi misali her taraf yanlış içerisinde kaderi ile baş başa bırakıldı. Şehrin söz sahipleri üç maymun misali “görmedim, duymadım, bilmiyorum”u oynamaya devam edip, kararlarından vazgeçmedi, geçmeyecek. Her işte olduğu gibi millet menfaati yerine şahsi menfaatler ön planda oldu, olmaya devam ediliyor Kırşehir’de…
Liyakat sahipleri kapı dışarıda tutulurken, vasıfsız, kişiliksiz insanlar ön planda yalamacı olarak vitrinde kaldı, kalmaya devam ediyor Kırşehir’de…
Çağımızın hastalığı, derman bulunulmayan, bulaşıcı mikrop her tarafımızı sardı, sarmaya devam ediyor.
Ben Kenan Kerimoğlu diyorum ki, bu şehir için projesi olan, bu projede şahsi menfaat değil, il menfaatine, ilde yaşayan her insanın menfaatine olacak projeleri yarıştıralım. Buna öncülük edecek tek kurum AHİ EVRAN ÜNİVESİTESİ olsun istiyorum. Şehrimizin bütün verilerini elinde tutan üniversitemiz bize öncülük etsin, şehrimizi yeniden fizibilite çalışması yapılsın, kalem, kalem satır, satır bunlar tarihe geçsin, hedef bütün kesimlerce ilimizin kalkınması olsun, düşünceler aynı olsun, kişiler değişse dahi yapılacaklar değişmesin istiyorum.
Her kesimin sivil toplum kuruluşlarının seçilmişlerin, atanmışların bir görevi olsun. Liyakatli insanlar ön planda yön gösterici olarak görev alsın. Kadro şişirmek, kendi ismini ön planda yazdırmak isteyen bu ile en ufak bir katkısı olmayacak, olmayan yalamalar bu projelerden uzak tutulsun, hakkı ön planda tutarak şehrimizin kaderini tekrar yazalım.
24 Haziran 2018 tarihi nasıl ülkemizi yeni bir yönetim sistemine merhaba demişse bizler de yeniden bir kez daha her şeye merhaba demeliyiz.
Yerel basın yapılacakları takip etsin, aksaklıkları dillendirsin, korkmadan yüreğini ortaya koyabilsin, yazdığı, dillendirdiği her olumsuzluk için teşekkürler edilerek onurlandırılsın.
İşte kısaca benim ve şehrim için bir hayal olarak gördüğüm konuları sizlerle paylaştım yine… Elbette kızanımız, sinirlenenimiz elbette olacak. Benim hayal olarak gördüklerimi gerçekleştirecek bu milletin hizmetkârı olan seçilmişlere ihtiyaç olduğu her zaman olduğu gibi bugünde ihtiyaçtır.
Önemli olan gök kubbe de hoş bir seda bırakmaksa gelin ey Kırşehirliyim diyenler çıkın artık sahalara. Sessiz kalmakla, inanın kendinize ve geleceğinize ihanet ediyorsunuz. Bu şehir yapılan hiç bir haksızlığı hak etmiyor şehrimizi sahiplenmez isek birileri sahiplenerek ihanetle savurganlıkla vurdum duymazlıkla bu şehrin hakkını yer, bizler de bakıp keşke demekle yetiniriz.
Selam olsun yüreği sağlam olan karakterli insanıma selam olsun menfaatsiz hizmet etmek için çaba sarf edenime.