Beklenmedik zamanlarda bilerek veya bilmeyerek insanların kalplerini kırarız. Sonra da hiç bir şey yapmamış gibi konuşmaya çalışırız.

"Kırık kalplerin hikayesi kısa olur,

           "Ne oldu?" derler, hiç der geçersin."

Su bile acıtır geçtiği yeri yaraysa! Eğer su acıtıyorsa duyulan kırıcı sözler, hatır gönül dinlemeden ağır ithamlar!.. Bu sözlerin karşılığı var mı acaba?

"Mutluluk sözünü yutanla değil,

Ne olursa olsun, sözünü tutanla olur."

Söz verip de sözünüzü yalarsanız, karşınızdaki insanın kalbinin ne kadar kırıldığını bilebilir misiniz? Zaten kül olmuş birini ateşle korkutamazsınız. O kişinin yüreği duyduğu laflardan yanmıştır bile...

        "Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin ama, acıyı paylaştığın insanlar özeldir."

         Acı ve dertlerini paylaştığın kişi verdiğin sırrı her yerde ifşa ederse kalbin kırılmaz mı? Sevgi kâğıda yazılmaz, yüreğe yazılır.

Sevgi ile dolduracağınız kalbi ne diye kırarsınız?

          Andre Gide der ki ;

          "Yaşam çok zalim öğretmendir,

         Önce sınav yapar, sonra ders verir."

          Kalp kırmak, insanları incitmek de bir nevi zalimlik değil de nedir? Kahve gibi yürekler vardır, yaşattıkları kırk yıl unutulmaz. Niçin bir kahvenin kırk yıl hatırı olduğu söylenir. Mükemmel olmanıza gerek yok sahte olmayın yeter.

Öfkenizi kalp kırarak sizi seven insanlardan çıkarmayın. Çünkü sevilmek herkese nasip olmaz. Sevdiğinize, sevenlerinize niçin kırıcı olursunuz? Onların zaten yaralı olan kalplerini neden yaralarsınz?    

Sanmayın ki dert sadece sizde var. Sizdeki derdi nimet sayanlarda var. Öfke ve sıkıntılar karşısında metanetli ve sabırlı olup asla kalp kırmamalıyız.

"Sadece şefkat iyileştiricidir. Çünkü insanın içindeki tüm hastalıklar, sevginin eksikliğinden kaynaklanır."

Babanız, anneniz, kardeşleriniz, eşiniz, çocuklarınız sizin her şeyinizdir. Kırmayın, incitmeyin. Gün gelir kırdığınız yerde kırarlar sizi.

“Ne yaptım da beni kırıyorlar?” diye düşünmenize gerek yok. Rüzgâr eken fırtına biçer.

          "Tövbe etmek dururken,

           Umudunu kesene şaşarım."

          Zorluklar karşısında asla ümidinizi kesmeyin. Çaresizlerin çaresi olan Allah var. Birilerinin kalbini kırmakla hiç bir şey elde edemeyiz. Kalbini kırdığımız insanların bedduasını alırız.

           "Her gün güzel geçmeyebilir ama,

            Her günün içinde bir güzellik mutlaka vardır."

          Gün içerisinde öfke kontrolünü kaybedebilirsiniz. Anne babanıza ÖF bile demeyin. Fakir ve yetimleri azarlamayın. Elinizden geliyorsa yardımcı olun. Olamıyorsanız kalplerini kırarak göndermeyin.

          Kalbini kırdığınız baba kimdir biliyor musunuz?

          Baba; evinin, eşinin ve çocuklarının gönül kahramanıdır. Canlarına can şah damarıdır. Duruşuyla, bakışıyla güven veren gönüllerde yaşayandır. Baba ne kadar haksız da olsa, oğul onun rızasını tahsil etmeye mecburdur.

Nerede olursak olalım. Hangi mevkiide bulunursak bulunalım karşımızdakileri ne incitelim, ne üzelim, ne de kıralım.

          Murquez şöyle der;

           "Kötülük dünyada değil,

            İnsanın yüreğindedir. "

          Acı çekmek, ölmekten daha çok cesaret ister. Kalplerini kırıp insanlara acı çektirmeyin. Her gün güzel geçmeye bilir ama, her günün içinde bir güzellik vardır. Kalp kırma yerine güzel olan şeylere bakalım.

          Kırmayın yaralı kalpleri canım arkadaşlarım, sevgili dostlar.

          Yüzünüzden gülücük, bedeninizden sağlık, çevrenizden dostluk, sofranızdan bereket, ömrünüzden mutluluk hiç eksik olmasın. Her şey sizin düşündüğünüz şekilde olsun.

          İnsanlar size kapıyı gösteriyorsa, siz gidip onların penceresine güller koyun.

          Sözün özü: “Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz.