Kırşehir’in güneyinde Kızılırmak Nehri üzerinde yer alan tarihi Kesikköprü, Selçuklu döneminden günümüze ulaşan nadide yapılardan biri.
Anadolu’nun kalbinde, Kırşehir’in sadece 20 dakika güneyinde yer alan Kesikköprü, yüzyıllara meydan okuyan geçmişiyle dikkat çekiyor. Kızılırmak Nehri üzerine kurulan bu tarihi yapı, 1248 yılında Selçuklu Sultanı II. Keykavus döneminde Atabeg İzzü’d-din Muhammed tarafından inşa edildi. Mimari dokusu, taşıdığı kültürel miras ve ardındaki rivayetlerle hem tarih meraklılarının hem de gezginlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yalnızca bir köprü değil, aynı zamanda Anadolu’daki ticaret yollarının stratejik bir parçası olan bu yapı, “Kesikköprü” adını da hikâyesinden alıyor.
Selçuklu Mimarisinin Kızılırmak Üzerindeki İzleri
Kesikköprü, Selçuklu dönemi taş işçiliğini ve mühendisliğini gözler önüne seren ender örneklerden biri. 13. yüzyıl ortalarında inşa edilen köprü, taş ve tuğla malzeme kullanılarak yapılmış. Dönemin estetik anlayışını yansıtan detaylara sahip olan yapı, hem mimari hem de mühendislik açısından büyük bir öneme sahip. Bugün hâlâ ayakta olan bölümleri, Selçuklu’nun Anadolu’da bıraktığı izleri görmek isteyenler için canlı bir tarih dersi niteliğinde.
“Kesik Köprü” Adı Nereden Geliyor?
Kesikköprü’nün ismiyle ilgili iki farklı rivayet bulunuyor. İlki; kervan yollarını kullananların sıkça eşkıyalar tarafından saldırıya uğraması ve bu yolun zaman zaman kesintiye uğraması nedeniyle köprünün “Kesik Köprü” olarak anıldığı yönünde. Diğer bir rivayet ise, köprünün zamanla bazı bölümlerinin yıkılması ve eksik parçaları nedeniyle halk arasında bu ismin yerleştiğini söylüyor. Her iki anlatım da köprünün yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda geçmişin zorluklarını taşıyan bir sembol olduğunu gösteriyor.
Ticaretin ve Ulaşımın Kalbinde Yer Alan Stratejik Nokta
Selçuklu döneminde Anadolu’nun doğu-batı ve kuzey-güney ticaret yollarını birbirine bağlayan önemli güzergâhlardan biri üzerinde yer alan Kesikköprü, kervanlar için bir geçiş noktasıydı. Sadece ticaret için değil, kültürel ve sosyal etkileşim açısından da büyük bir öneme sahipti. Bugün tarihi bir yapı olarak varlığını sürdüren köprü, bölgeye gelen ziyaretçiler için kültürel bir durak haline gelmiş durumda.