Hazmetmek; hoşa gitmeyen bir davranışı karşılıksız bırakmak. İçine atmak, katlanmak, dayanmak, sabretmek diye bilinir.

"Hakkımda kimin ne düşündüğü çok dert değil.

Neticede insanoğlu hazmedemediğini kusar."

Bazen insanların kazançlarını hazmedemeyiz. Hâlbuki ne kazanırsa kazansın. O kazancı elde etmek için ne fedakârlıklar yapmıştır. Biraz daha kazanması bize neden dokunur?

Sınav sonucunda iyi bir göreve atanmış kişinin orada bulunması bizi bazen rahatsız eder. O göreve gelen kişi bin bir güçlükle oralara kadar gelmiştir. Onun bu göreve gelmesini kıskanmamalıyız. O göreve gelişini hazmetmeliyiz.

PauloCoelho der ki;

"Hiç bir insanın ömrü başka bir insanın egosunu taşıyacak veya başkasının nazını, niyazını çekecek kadar uzun değildir."

O insanın egosunu hazmetmek istemezsek, istediğimiz hedefe zor ulaşırız. Bazen naz, bazen niyaz çekerek hazmetmenin yollarını ararız.

"Duruşunu hiç bozmayacaksın ki, sen alemi değil de alem seni seyredecek."

Kişiliğinizden ödün vermezseniz, her zaman bildiğiniz yolda ilerlersiniz. Yaptığınız her hareket sizi kıskananlar tarafından hazmedilecektir.

"Sahip çıkamadığınız her değere bir gün bir başkası sahip çıktığı zaman anlayacaksınız ne kaybettiğinizi. "

En değerli gördüğünüz şeye sahiplenemiyorsanız, başkaları sahip oluyorsa, siz de buna göz yumuyorsanız o zaman yapılan kötülükleri sinenize çekip hazmediyorsunuz demektir.

La Erdi şöyle söyler;

"Hayat insanı bazen öyle bir noktaya getirir ki, kimseye zararın olmamıştır. Ama sen ziyan olmuşundur."

Yaşanan olayları sinene çektiğin için bir kabulleniş içerisinde olarak gelişmeleri hazmediyorsun demektir.

Başka şekilde düşünecek olursak. Bir erkeğin eşini gayrimünasip yollarda görüp te, görmezlikten geliyorsa biliniz ki kadının yaptığı yakışıksız olaylar erkek tarafından hazmedilmiş demektir.

"Herkes bir yaşamı seçer ve seçtiği yaşamın bedelini öder."

Öder amma... Bu bedeli yaşam şekline göz yumanlar, ufak yaramazlıkları es geçenler, birlikte hazmederek öderler. Cesaretin yoksa yürüyemeyeceğin yola çıkmayacaksın. Birazcık cesareti olanlar böyle olayları asla hazmedemezler.

"Allah kimseyi hazmedemediği biriyle aynı ortamda olmak zorunda bırakmasın."

Hazmedilmeyecek çok şeyler vardır. Hakarete uğramak, iftiraya uğramak, elinde bulunan varlığının başkası tarafından zorla gasp edilmesi. Bunlar hazmedilecek cinsten olaylardır.

Şöyle düşünecek olursak. Bin bir türlü sıkıntılarla elde ettiğimiz kazancımız başkaları tarafında kaporozla bağırtarak kanırılarak alınırsa bunu hazmedebilir miyiz?

"Etrafınızdaki insanlara çok dikkat edin!

Nasıl faydalı olabilirim diyen de var,

Nasıl faydalanırım diyende!"

Size faydalı olmayıp, devamlı tekerinizin önüne taşa koyan bir insanın bu tavrını nasıl hazmedersiniz? Gerçek dostlar antika gibidir. Eskidikçe değeri artar. Sahte dostlar çay gibidir bekledikçe demi bozar. Burada hangi dostu tercih edersiniz?

Gerçek dostlar gölge gibidir. Eğilsen de, doğrulsan da, düşsen de asla peşini bırakmaz."

Emek verdiğin insanlar, bir gün seni harcadığın da hazmede bilir misin?

Sözün özü "Hayat işte! Dün kahrını çektiklerimiz bugün hatırımızı bile sormuyorlar."

Böyle bir olayı hazmeder misiniz?

Gözlerinizden mutluluğun en parlak yıldızı parlasın. Hazmedemediğiniz hiç bir olay hayatınıza girmesin. Yolunuz açık, gönlünüz şen olsun canım arkadaşlarım...

Sevgili dostlar!

Asla hazmedemeyeceğiniz lokmayı yutmayın.