Geçtiğimiz Pazar günü Kırşehir bir başka güzel, kalabalık ve coşkuluydu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yirmi altı gündür Cacabey Meydanı’nda demokrasi nöbeti tutan Kırşehirliler sıcak havaya rağmen ellerindeki Türk Bayraklarıyla cadde ve meydanlara inerek vatanına sahip çıktı, FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz tarihinde yapmış olduğu darbe girişimini protesto etti.

Geçtiğimiz Pazar günü Kırşehir bir başka güzel, kalabalık ve coşkuluydu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yirmi altı gündür Cacabey Meydanı’nda demokrasi nöbeti tutan Kırşehirliler sıcak havaya rağmen ellerindeki Türk Bayraklarıyla cadde ve meydanlara inerek vatanına sahip çıktı, FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz tarihinde yapmış olduğu darbe girişimini protesto etti.
Kırşehir demokrasi deyince ilk akla gelen şehirdir.
Kırşehir 1954 yılında iktidar partisine oy vermediği için ilçe yapılmış, sahip olduğu ilçeler elinden alınmış, devlet yatırımı yapılmamış, memurların sürgün yeri olmuş, kolu, kanadı kırılmıştır. Bu bakımdan Kırşehir’e demokrasinin beşiği denildiği gibi demokrasinin başkenti de dersek yerinde olur.
Hani derler ya “Her işte bir hayır vardır diye”. Bu darbe girişimi de gerek Türkiye’de, gerek Kırşehir’de birlik, beraberlik ve bütünlüğün sağlanması açısından hayıra dönüşmüş Türk İnsanı bir bütün olmuş, fırsatçılara fırsat vermemiştir.
Her işte bir hayır olduğuna göre, fırsatçılara fırsat verilmediğine göre gelin Kırşehirliler olarak yirmi altı gün yapılan demokrasi nöbetini fırsata çevirerek birlikten güç doğar anlayışıyla hareket ederek geçmişte ilçe yapılan Kırşehir’in elinden alınan ilçelerin tekrar Kırşehir’e bağlanması için ayda bir kere Cacabey meydanında “ilçelerimiz geri istiyoruz” nöbeti tutulmalı, afişler, pankartlar asılmalı, iktidar partisine, siyasilere sesimiz duyurulmalı ve yıllardır ihmal edilen bu konu çözüme kavuşturulmalıdır. Bunun içinde başta Sayın Valimiz, Milletvekillerimiz, Belediye Başkanımız olmak üzere Kırşehir’deki sivil tolum kuruluşları, Türkiye’nin diğer illerinde yaşayan Kırşehirli hemşehrilerimiz, Kırşehirliler Dernekleri ve Konfederasyonları da bu nöbetlerin, oluşumuna, yapılmasına destek vermelidirler.
Kırşehir’in elinden alınan ilçelerinin tekrar Kırşehir’e bağlanması Kırşehir’e siyasi, ekonomik, tarihi, kültürel, turizm ve sportif alanlarda çok şeyler kazandıracaktır. Her bakımdan nüfusu artan Kırşehir’in milletvekili sayısının artmasını. Kırşehir’e hizmet yapılması için Kırşehir Valiliğine ve Kırşehir Belediyesine gelen paralarda artış olmasını ve bu paraların Kırşehir’e hizmete dönüştürüldüğünde Kırşehir’in kabuğunu kırmasını, çehresinin değişmesini ve çok farklı alanlarda hizmet alması iyi düşünülmelidir. Halen adı Kırşehir’le anılan Hacı Bektaş’ın resmiyette de Kırşehir’e bağlanarak Ahi Evranla, Kayaşeyhiyle, Aşıkpaşayla kucaklaşmasının sağlanması ve Kırşehir’in partisine oy verdiği için ilçe yapılmasına neden gösterilen Osman Bölükbaşının köyü, Hasanlar köyünün yeniden Kırşehir’e bağlanması da büyük bir tezatlığı da ortadan kaldıracaktır.
Hizmet demek kalkınma, gelişme, iş alanları, sanayi, turizm demekse gelin bunlara sahip olmak için 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün düzenlemiş olduğu darbe girişiminden itibaren tuttuğumuz demokrasi nöbetini fırsata çevirerek ayda bir kere Kırşehir Cacabey Meydanında “Eski İlçelerimizi Geri İstiyoruz “ nöbeti tutmaya başlayalım. Bir Kırşehir Çocuğu, Bir Kırşehir Sevdalısı ve Allah’ın acizane Kırşehirli bir kulu olarak üzerime vazife olmadığı halde böyle bir teklifi gündeme getiriyor ve Kırşehir’deki tüm kurumları, tüm Kırşehirlileri böyle bir oluşumun yapılması için göreve davet ediyorum.
Yeter ki Kırşehir’i düşünelim, gaflet uykusundan uyanalım, bencilliği bırakalım “ Bir olalım iri olalım diri olalım. Kenetlenince aşamayacağımız hiçbir engel yok. Beraber olursak iri oluruz . Beraber olursak diri oluruz. birlik içinde, beraberlik içinde aşamayacağımız engel yoktur.
Gelin hep birlikte “Kırşehir’e sahip çıkalım, fırsatı fırsata çevirelim.”