Neden insanoğlu bakan kör, vurdum duymaz, sağır, dilsiz olur?
Hani dinimiz bize haksızlıklar karşısında susmamayı emrediyordu?
Din adamı diye kendisini tanıtan hatta bu görevin içinde olan, mayası kişiliği karakteri bozulmuş onlarca insan var etrafımızda. Hele de bu zavallıların halleri taklanın bin bir türlüsünü atan, cambazlığın en son versiyonunu oynayan karakter zafiyetine düşmüş zavallılar ulan siz bu toplumu bu hale getirdiniz, sizden gördüklerini, sizin anlattıklarınızı okumayan, araştırmayan bu millet siz ne yaptıysanız aynısını yaptı. Çünkü size inanmıştı, siz doğruydunuz onların gözünde... Sizleri kurtarıcı görüyorlardı. Öyle ki sizleri bu saf, masum Anadolu insanını temsil ediyordunuz sanıyordu, görüyorlardı.
Ne yaptınız şerefsizler?
Bu insanların çalışkan, zekalı çocuklarını kendinize çekmek için onlara altın tepside imkanlar sundunuz, hayatında göremeyeceği , olamayacak; ana babasına imkan fırsat vererek dershanelerinize, okullarınıza bu zeki çocukları bağladınız, onların sayesinde başarılar elde edinip, başarılı beyinleri devlet kademesinde bir yerlere gelinceye kadar beklediniz. Sizden olmayanlara kapıları kapatıp devlet imkanlarını kendinize çevirdiniz. Ülkemin insanından çeşitli adlar altında topladığınız milyon dolarları ABD denen lanetler ülkesine aktardınız. Kendinize saf masum Anadolu çocuklarını kapı kulu yaptınız. Onların geleceğini karartıp çoluk çocuk sefalete sürüklenmelerine neden oldunuz.
Nereden baksanız şerefsiz, nereden baksanız namussuzsunuz. Kanla, canla alınan bu topraklara ihanet ettiniz. Sivil insanıma, kandırılarak sokaklara dökülen askerime, polisime kurşun sıktınız. Bu topraklara ve saf masum Anadolu çocuklarına ihanet ederek onların bu devlete hizmet etmesini yok ettiniz. Bir nesli, hem de yetişmiş bir nesli yok etmesini bildiniz.
ALLAHIN gazabına uğrayın.
Bu ülkede 30-40 yıldır ülkeyi idare eden bütün siyasileri kandırdınız, onlar kandırıldıklarını itiraf etse de binlerce saf masum insanları terörist damgası vurulmasına, hapishanelerde çürümeye bırakılmasına kim dur diyecek?
Bu insanlar nasıl bu duruma geldi? Devletin kurumları neden çalışmadı, çalıştırılıp bu hainliğe dur denilmedi? Koskoca bakanlar, üst düzey yöneticiler utanmadan, sıkılmadan hainliğe övgüler dizip davetler yaptılar ve ne acıdır ki bu insanlar hakkında yine devletim hiçbir girişimde bulunmadı. Her gelen hükümet kendi zenginini oluştururken, devletimin hazinesi delik, delik delindi ballı ihaleler yandaşlara sunulurken, gariban her zaman olduğu gibi lazım olunca hatırlandı.
Şimdi önümüzde yeni bir yerel seçimler var. Kırşehirimizin menfaatini şahsi menfaatimizin üzerinde tutmalıyız ki şehrimiz kazansın.
Bizler bu şehirde yaşıyoruz, Allah izin verirse mezarımız da geçmişte rahmete kavuşan büyüklerimiz gibi bu şehirde olacak. Şehrimizin geçmişte temsilciliğini yapan fakat görevi sona erdikten sonra bu şehirde, caddesinde, sokağında göremediklerimiz gibi değil her türlü sorununda, ihtiyacında gündeme taşıyan, kamuoyu oluşması için ziyaretler yapıp her kesimin bilgi edinmesine çaba sarf eden olmaya devam edeceğiz.
Bakan kör olmak asla. Bizden uzak olsun. Bizler belki yazdıklarımızla, konuştuklarımızla arı kovanına çomak sokabiliyoruz. Fakat bunlar yaşamın gerçekleri. Bu topraklar, bu devlet bizim. Al kırmızı bayrak bizim. Bu uğurda kanı toprağa düşen, can veren şehidim, gazim bizim.
ANADOLU bizim kim ki bu topraklar üzerinde kendi egosunu tatmin için şahsına, yakınına, akrabasına; özellik tanıyıp liyakate önem vermeden insanlar arasına nifak sokarak kendi egosunu uyguluyorsa; hak yiyip, haktan bahsedip, kutsal kitabımız Kur’an’dan ayetler okuyup onunla dalga geçiyorsa, devlet adına kendine rant elde dip karnını kaşıyarak bu milletle dalga geçercesine doğruluktan, ahlaktan bahsedebiliyorsa, bizler bakar kör olmuş isek vay halimize vay.
Karanlık günlerden aydınlığa çıkmak çok zor gözüküyor her şey kokmuş, fakat tuzun kokmasına gerçekten inanmak çok zor.