Sene bilmem kaç, şehrin o zamanın görmediği büyükçene bir çadıra seyirci olduğu bir yıldı. Şehirdeki bütün halk bu görkemli çadırın neden kurulduğunu henüz bilmiyordu. Şaşkın gözlerle izleniyordu uzaktan uzağa yapılan her çalışma..Ben de bu çalışmaların içinden biriyim.. İsmim Süheyla.. Annem ve babam da ve hattâ tüm ailem çadırda yaşıyor ve bu çadırı nereye kurarsak orda ekmek yiyorduk. Daha büyük, daha büyük aç oğlum, diye bağıran sesler yükseliyor..Şimdi son parçalar ekleniyor ya bu özel  sirk çadırına..

Evet bu görkemli, hummalı çalışma bir sirk çadırı içindi. Bu yıl geçen yıllardan daha iyi kazansak ne iyi olurdu. Bütün  ailem her gün yapılan, oynanan günlük oyun perdelerinin ekmeğini gece sabaha karşı iş bitiminde paylaşırdık. O da ne! amcam bu sefer oldu bu sefer çok hakiki saf kan muhteşem bir at yakaladım.. Aman deyim sakın ürkütmeyin, incitmeyin olur mu !..diye diye..

Yakaladığı o heybetli, iricene, yemeleri omuzlarına kadar, kirpikleri saçlarına değen, kıvrımları asalet akan  Arap atlarına ..biraz da sanki İngiliz atlarına benzeyen belki de bir melezdi bu getirdiği..Ne kadar da beyazdı, kar gibiydi tüyleri, bedeninin her yeri.. Lâtif, zarif bir hanım edasıyla yürüyen çok güzel bir kısraktı.. Ali Amcam onu yakalamıştı, çok da hareketlendi ama.. Benim toynaklarının seslerinden ürpermişliğim bile oldu çoğu zaman..

Amcam; "korkma, ben bu güzelliği yarın ki gece gösterisine kadar eğiteceğim, bak gör.." Valla hiç inanasım gelmedi ne yalan söyleyeyim.. Benim sirkteki performansım iplerde cambazlık ve parende atlamak.. Annem cins maymunları çemberin içinden sırayla geçirir, muz bahçesinde işlerini bitirince ödüle boğardı. Babam usta yılan eğitmenidir.. Ormanda dolaşır, tüm yılan cinslerini tanır; hani bilirsiniz yılanları fülüt eşliğinde sepete yerleştirir ve yine müzik eşliğinde oldukları yerden çıkarıp yürüyüş yaptırır gibi süs ağacın da dolaştırırdı. Bütün bu gösteriler ilk sahnelerde ne alkış toplamıştı! Şimdi ise yeni gösteriler yeni heyecanlar lazımdı. Ali Amcam da onun arayışındaydı sanırım..Ondandı bir hafta boyunca çadıra uğramayışı demek.. Ava çıkmış tabiri caizse.. İstediği de olmuştu, nasıl yakalamıştı.? Bayağı zor iş..! Amca diye seslendim !..Efendim Süreyya, dedi, uzaktan kalın bir ses.. Atın eğitimine başlamam gerek..Ne oldu.? Yanına gelsem olur mu..? Gel, dedi..Amcacığım, sen atını eğit.. İsim koydun mu peki ona? Evet .."Yıldız" diyeceğiz..! Aaa harika!..Bana onu nasıl yakaladığını anlatabilirsin..

Elbette Yıldız ailesinden uzaklaşmış bir halde uzun yayla gölünün yakının da şu içiyordu.. Ben ise çevrede bakınıyordum. Allah var, içimden şöyle yabani olsun ne olursa olsun  yeter ki güzel bir at olsun..Şöyle karşıma çıksa da bende onun yakalasam diyor, sızlanıyordum ki..! Süreyya içimden dediğim gerçek oldu..Çok şaşırdım, dilediğim at önümde belirdi sanki ve çok da yorulmuş belliydi..İki kement hareketiyle yuları boynuna geçirdim.. Önce biraz debelendi de..Bana işler mi, asla.!! Ha ha bir kahkaha attım mutluluktan, sonra üstüne eğer koydum ikinci turu atarken..Bir baktım aramızda güzel bir etkileşim oldu. Ayy amca ne güzel anlattın öyle çok etkilendim ..Ben de, sen bir iyice eğit de Yıldız atı, ona ben de bineyim ..Gözlerim kamaşmıştı zaten Yıldız'a bakarken..Bir de üzerin de olduğumu düşünsenize..Off ne muhteşem olurdu..Gün saat gelmiş, sirk açılış vaktiyle birlikte büyük bir şatafat ve sunumla perdelerimiz açılmıştı. İlk ekip ,ikinci gösteri alkışlar derken..Sıra Ali amcam ve Yıldız atın gösterisine gelmişti..Amcam çok uğraşmış, tüm gün çalışmış, çalıştırmış.. İyi hazırlanmış gibiydi..ve sahne onların..Aman Yarabbim çok süslenmiş harika toynak sesleriyle etrafta sessizlik bozan bir yürüyüşle sahneye çıktılar.. Alkışlar onlara..İki, üç..büyüklü, küçüklü engeller atlayışlar derken son atlamada sepetinde usulca çıkan bir yılanımız yolunu şaşırmış Yıldız atın engel parkurunun son panelinde karşısına çıkınca, hem amcam, hem  at  ürkmüş, gösteri son durum itibariyle istenen başarıyı yakalıyamamıştı..Üstelik Yıldız'ın sol ayağı zarar görmüş, veteriner iyi bakım ve dinlenme reçetelemişti..

Çabuk hayallerimiz kırılmıştı, hem amcamın, hem benim ..tüm ailemizin ..Yapacak bir şey yoktu..Her gün ahıra gidiyor, amcama Yıldız'ın bakımında yardım ediyordum..Yıldız At'ın canı çok yanıyordu ve buna dayanarak yine de ona telkin veriyorduk..Hattâ amcam bu işi..yani bakımı tamamen bana vermişti..Süreyya aa..!! Efendim Ali amca..! Sen sanki Yıldız ile daha iyi anlaşıyor ve ilgileniyorsun demişti.. Doğruydu da aramız bayağı iyiydi..Hattâ son zamanlarda sadece benim elimden yiyor ve su içiyordu..Her zaman söylerim sevilmek başka şey.. Benim onu çok sevdiğimi sanırım Yıldız da hissetmiş, onun bu yakınlığı da bana ondandı..Mutluydum, o da ben de ..Neredeyse bir ay olmuştu.. Yıldız At iyileşmiş, semizleşmişti hattâ.. Ali amcam yanımıza uğramıştı o günde ve dedi ki:  Süreyya, ne iyi bir ikili oldunuz değil mi? Yıldız ile.. Kim, ben mi ? yani biz mi..? Nasıl derken ..Artık onu sen eğit, sirke, gösteriye birlikte çıkın, dedi.. Amcamın teklifi gözlerimi fal taşı gibi açmıştı, çok sevinmiştim..Bilmem. Bilirsin bilir..Olur mu ki amca ..O senin atın ya..Olur olur tabi ..Sen ben mi var Süreyya.! biz bir aileyiz, dedi..İçime su serpilmişti ve biz artık birlikte çalışmalara başlamıştık..Sırtına ilk binişim hiç bu kadar kolay olmamıştı.. Galiba amcam haklıydı..Biz yapabilirdik belki birlikte..Gece gündüz çalıştık..Yeni engeller..parkurlar derken bayağı yol katlettik.Evet büyük gün..Biz ilk şovumuzu bugün yapıyoruz ..Sahneye daha önce de defalarca çıkmıştım ama ip cambazı olarak ..Şimdi ise ..Evet sıra bizde ve çıktık..Çalışmalarımızı gösteriye sunuyoruz. Ovvoleyoley kızım..Yıldız ilk gösterimi ile büyük alkış almış,  sonra ki gecelerde de  insanlar Yıldız Atı ve şovumuzu izlemeye ta aa arka sıralara kadar dolduruyorlar..Kapalı gişe bugün, yarın ,sonra ki gün derken ..Çevre illerden de ismi duyulmuş, müthiş gösterimizi soran sorana ,anlatan anlatana olmuştu.. İstanbul'dan büyük  bir şirket, organize olduğu bir fuar ile anlaşmış, şâşâlı bir gösteri isteyerek bize harika bir para teklif etmişlerdi..Bu bizim dönüm noktamız olabilirdi..Tabi ki kabul ettik..Ama çok daha etkili bir parkur ile gösteriye çıkmamız gerekiyordu..İyi hazırlandık..Daha önce denenmemişi deneyecektik Yıldızım ile ..Evet Yıldızım dedim ..Çünkü onunla artık birbirimize bayağı bağlıyız..Çok güzel bir bağ hem de..Şimdi parkurumuz iki önde ilk sırada üçerli kısa atlamalı dört engel, sonraki iki önde beşerli orta atlamalı beş engel, daha sonraki ise yedişerli yedi tane uzun atlamalı engellerdi..ve bu tamamlandı.. Vay ışıklar, alkışlar, bravolar..Sahne yıkılıyordu adeta..Bir de insanlardan yani seyircilerden yüksek sesle artık bir isim daha yükseldi Yıldızım'a.."Asrın Yıldızı"..Asrın Yıldızı bravo bravo diye..çok beğenildik..çok ,çok, çok..Emek ve sevgi ile işte ortaya Muhteşem Asrın Yıldızı doğmuştu..Bir hayvansever ..Vesselam..