19 MAYIS VE GENÇLİĞİMİZ Türk Milleti;   atalarının tarihte yazdığı destanlarla, derya gibi tarihiyle, Çanakkale’de ve diğer cephelerde mucizeler yaratarak, imkansızlıkları gerçekleştirmiş, Vatan, Millet, Bayrak, Din, İman, Namus ve  Bağımsızlık yolunda  kazandığı büyük başarılarla yoğrularak  olgunlaşmış bir kişiliğe sahip bireylerden oluşmuştur. Türk Milleti olarak bizler gücümüzü , dini inancımızdan, aile yapımızdan,  yüksek düzeydeki ahlak ve  milli bilince sahip olmamızdan almışızdır.

19 MAYIS VE GENÇLİĞİMİZ

Türk Milleti;   atalarının tarihte yazdığı destanlarla, derya gibi tarihiyle, Çanakkale’de ve diğer cephelerde mucizeler yaratarak, imkansızlıkları gerçekleştirmiş, Vatan, Millet, Bayrak, Din, İman, Namus ve  Bağımsızlık yolunda  kazandığı büyük başarılarla yoğrularak  olgunlaşmış bir kişiliğe sahip bireylerden oluşmuştur.

Türk Milleti olarak bizler gücümüzü , dini inancımızdan, aile yapımızdan,  yüksek düzeydeki ahlak ve  milli bilince sahip olmamızdan almışızdır.

Fakat son yıllarda küreselleşen dünyanın ve gelişen teknolojinin etkileriyle sarsılan ulusumuzda, başta ülkemizin genelinde olmak üzere ilimiz Kırşehir’de   gençlerimizin milli bilinçten uzaklaşmalarına tanık olmaktayız. Atatürk’ ün  geleceğimizi  emanet ettiği gençlerimizin hal ve hareketleri gelecek için kaygılanmamıza neden olmaktadır.

Çağdaşlaşma, ilericilik,  modern yaşam ve Avrupalılaşma maskesi altında gençlerimiz kaybolmaktadırlar. Nereden geldiğini ve nereye gittiğini bilmeyen milli bilinçten,  şuurdan habersiz  bir gençlikle karşı karşıya olduğumuz gerçektir.

İlimiz Kırşehir’de özel günler için yapılan anma  törenlerinde  saygı duruşunda ve İstiklal Marşımızın okunduğu anlarda  büyük saygısızlık yaparak  yürüyenleri, konuşanları, kahkahalarla gülenleri, vurdumduymazlık yapan sorumsuz insanları üzülerek görmekteyiz.

Oya İstiklal Marşı bir ülkenin bağımsızlığını, onurlu ve şerefli yaşadığını  belirten en yüce değerdir. Saygı duyulan şehitlerimiz  bağımsız, onurlu, namuslu, şerefli yaşamamız için bizlere bu toprakları bırakan atalarımızdır. Eğer atalarımız bizler için kendilerini feda etmeselerdi, şehit olmasalardı ne bizler bağımsız şekilde yaşayabilirdik nede gençlerimiz ülkemizin genelinde ve ilimiz Kırşehir’in  zula yerlerinde, parklarında, ağaç altlarında, cadde ve sokaklarında  çağdaşlık yapabilirlerdi.

Dünya küreselleşmenin etkisiyle büyük bir hızla değişirken, dört yanımızda düşmanlar bize diş bilerken, gençliğimiz, tarihten, milli bilinçten uzak olarak  tek uğraşı bilgisayar. İnternet,  facebook, seks, aşk, meşk  olmamalıdır. Çünkü Türklüğün ve Türk Devleti’nin devamını sağlayacak olan genç kuşak, her an her türlü duruma hazır yetişmelidir.

Tarihine ve kültürüne, bir futbol takımı kadar değer vermeyen, yabancı şarkıcıların isimlerini ve onların şarkılarını ezberleyen,  giyim kuşama, modaya ve  saçını taramaya ayırdıkları vakti, tarihini öğrenmeye  ayırmayan genliğimiz Mustafa Kemal Atatürk, Alparslan,  Fatih Sultan Mehmet,   Yavuz Sultan Süleyman, Kanuni Sultan Süleyman, Mimar Sinan, Şeyh Edebali gibi Türk Bilgelerini,   Mevlana, Yunus Emre, Ahievran ve Türk Dilinin öncüsü Aşıkpaşa gibi evliyalarımızı,  Mehmet Çavuş, Hakkı Onbaşı ve Şeyit Onbaşı gibi kahramanlarımız ile  Halide Onbaşı, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı, Halime Çavuş ve Kara Fatma gibi cephelerde savan Türk Kadınlarınızı bilmemekte ve önemini kavramamaktadırlar.

Maalesef gençlik olarak   iyiye gitmiyoruz.  Bunu en güzel örneğini  hristiyanların lideri  Papa Franciscus, hristiyan kızlara seslenirken:

“Müslüman Türk kızlarını kendimize benzeterek amacımıza ulaştık. Ancak onlar bizim kızlarımızdan ileriye gittiklerinden hristiyan kızlarımızı tanıyamaz olduk. Onun için bizim kızlarımız boyunlarına haç taksınlar ” diyerek göstermiştir.

İşte  Papa’nın bu sözleri  gençliğimizin ne hale geldiğini göstermektedir.

Onun için  diyorum ki;

Vatanımın genç kızı Anadolu kadınının neslisin sen. Sen bu hayat benim hayatım, hayatımı istediğim gibi yaşarım deme lüksüne sahip değilsin. Yoksa kemiklerini sızlatırsın atalarının, onların kanları ile sulanmış üzerinde gezdiğin bu topraklar, her adımında lanetler seni. Onun için Onurlu bir Türk kızı olduğunu unutma, namusundan, şerefinden taviz verme, çağdaşlık adı altında Avrupa kadınlarına, kızlarına özenme  çünkü sen Anadolu kadınının neslisin.

 

Vatanımın genç delikanlısı sen gördüğün her kadına, kıza  zevklerini tatmin edecek birer av gibi bakma, onları bu şekilde küçültme hakkına sahip değilsin. Boş meydanlarda vatan, millet, bayrak, ezan, din, iman, Sakarya diye nağralar atmak değildir milliyetçilik. Saçları jöleleyerek boynuna zincir takıp göğsünü açıp, sivri topuk ayakkabı giyerek elinizde tespih ile kabadayı gibi gezmek  delikanlılık değildir.   Kadının, kızın senin geleceğindir. Onları harcarsan neslini harcarsın, onları harcarsan geleceğini harcarsın, o zaman üzerinde gezdiğin bu topraklar seni de lanetler. Onun için aklını başına al, Bir Türk erkeği, bir Anadolu erkeği olduğunu unutma sana bu vatanı bırakanların kemiklerini sızlatma.

Eğer iffetsizliğin, ahlaksızlığın, şerefsizliğin, sorumsuzluğun adını özgürlük ve çağdaşlık koymuşsanız erdemli kadınların, mert erkeklerin kanları ile sulanmamış bir toprakta yaşayın, terk edin bu toprakları. Çünkü bu vatanda onların kanları ile sulanmamış bir karış toprak bulamazsınız.