YETERLİ

Günümüzde herkes kendi sesine kulak kesilmiş. Kimsenin kimseyi dinlediği de anladığı da yok.
Sonu ölümle biten bu hayatta,
bildiklerimizin konforu bizi gaflete sürüklendiğinden, günümüz dünyasında kimseye güven kalmadı.
Arkadaşlarımıza, çevremize, ailemize güvenmiyoruz, komşularımıza, sivil toplum kuruluşlarına, bankalara, haber kanallarına güvenmiyoruz, dışarıdaki insanlara ise hiç güvenmiyoruz.
Güvensizlik arttıkça kilitler icad edildi.
Eskiden evlerimizde kilit olmazdı,
Kapılarımız gömme kilitlere,insan ilişkileri ise güvensizliğe kilitlendi.
Önceden süte su, tereyağına patates, yoğurda ve peynire süt tozu,  zeytinyağına okaliptüs yağı karıştırılmaz ve kovansız bal üretimi bilinmezdi.
Eskiden büyüklere saygı küçüklere sevgi beslenir, vatan kutsal bilinir ve hak,hukuk,haram helal insan vicdanının gereği idi.
Geçmişe yakınlık hislerim şimdilerde sessiz bir uzaklığa dönüşüyor.
Aslında bu olumsuzlukların, karakter ve kader tanımı ile cevabı verilemiyor.
Çünkü değerlerin farkına varılmadığından geçmiş özlemi sitemli bomboş laflar oluyor.
Ey Can;
Genele sirayet eden bu durum beni çok rahatsız ediyor.
Çok küçükken gözlerimi kapatınca herşey görünmez olurdu ve beni de göremediklerini sanırdım. Genelde hoşuma gitmeyen,işime gelmeyen durumlara karşı geliştirdiğim bir savunma biçimiydi. Bu mantığa göre ben görmediğim müddetçe sorun olan şey yok olmuş oluyordu.
Bu durumda olanlar,diğerlerinin halen gerçeği apaçık görebildiklerini idrak edip kabullenmek istemiyorlar.
Halbuki hayatın gerçeklerinin farkında olmanın iyi yanı en azından bizleri, imamın “cenazeyi  nasıl bilirdiniz?” dediğinde;
Bizi yalan söylemekten kurtaracağını bilmezler mi!?
Gel CAN beri gel daha yakınıma; anlat bana çocukluğumu;
Geçmişin güven ve güvenirliliğini, şimdilerin zorluğunu.
Dipsiz kör kuyularda sesimin yankısı ol yeterli.