Cumhur ittifakının getirdiği “ekonomik açmazlar ve hayat pahalılığı…” karşısında, gün geçtikçe yeni bir ittifak makasını açan ve ittifak cephesine yeni yeni siyasi parti eklemlemeleri yapan Millet İttifakı’nın oyun kurguları oldukça radikal ve karmaşık.

Bu ittifakın başrolünü oynayan CHP, Millet İttifakı pergelini daha geniş açılara alıyor, oluşumun sınırlarını DEVA, GELECEK ve DP ile genişlettikçe, Millet İttifakı’nın pratiği karmaşalarını da beraberinde getiriyor.

Geçtiğimiz belediye seçimlerinde, Millet İttifakı olarak kazanılan belediye başkanlıkları henüz kazanmanın tazeliğinde iken, CHP “biz kazandık” söylemiyle çıkışlar yapmış, İYİ Parti ise “biz olmasaydık kazanamazdınız” tavrı ile dengeleri korumaya çalışmıştı.

Ve bugün bu çekişme hala devam ediyor. İttifakın içinde olan HDP oyları görmezden gelinmişti.

Yerelde Kırşehir Millet İttifakı’nın bugününe baktığımızda, edindiğim kulis bilgisi ile Kırşehir CHP Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, “Ben olmasaydım kazanamazdınız, tek başıma MHP'den, AKP'den, HDP'den hatta İYİ Parti’den oy alırım” sözünü sıkça dillendirdiği ifade ediliyor.

Geçtiğimiz çetin kış koşullarında başarısızlığa uğrayan belediye yol açma ve kâr küreme çalışmaları krizinde İYİ Parti’nin, kriz yönetimine “şehir hafriyatçılarını acil toplayalım, yol açımı için açıktan ekipman desteği alalım, bedeli ne ise ödeyelim, vatandaş rahat etsin” önerisi görmezden gelinmiş. Benzeri birçok şey.

Bu kadar basit bir krizi yönetemeyen CHP yönetimine AK Parti İl Başkanı Seher Ünsal eleştiri ile karşılık vererek, yine Belediye’nin konusu olan krizin savunmasını CHP İl Başkanı Baran Genç yaparak, küçücük mevzu halkın gerçekte sorunlarının çözümünün ötesine geçmişti.

Kendi içindeki 200’e yakın grubu muhalif gören, yerelde derdini anlatamadığı CHP genel merkezine sorunlarını götürdüklerinde, “şikâyete gelmeyin” diyerek muhataba alınmayan, seçim koşullarında demokratik hakları elinden alınan CHP'li üyelerin birlik ve beraberlikten alı konulması Millet İttifakı dayanışmasını ne kadar samimi ve sahici kılar, vatandaşın gözünde güven oyu çıtasını yükseltir? Takdirinize bırakıyorum.

Genel geçer şartlarda İYİ Parti’nin HDP tavrı, Saadet Partisi tabanının CHP tavrı, salt “muhafazakâr Kürt oylarını alalım” diye il başkanlarını da Kürt kimliklerden seçen DEVA Partisi’nin AKP'de uzun soluklu siyaset yaparak geliyor olmaları gerçeği, GELECEK Partisi’nin evrensel mücadeleden uzak yine muhafazakâr seçmen kaygısı taşıyor olması seçmeni oldukça zorluyor ve düşündürüyor. Üstelik bu kesimlere alternatif Yeniden Refah, HDP, TİP gibi partiler var iken, DEVA ve GELECEK Partisi muhafazakâr Kürt seçmeni hedefine ne kadar varabilir?

Cumhur İttifakı vatandaşta ekonomi krizini büyütürken, Millet İttifakı güven ve çelişki krizini büyütüyor mu ki!

3. İttifak oluşumunun sinyalleri de verilmeye başlandı.

“Millet İttifakı’nın adı değişsin, HDP saf dışı kalsın” krizleri de Millet İttifakı’nın zorlanımına eklemlenirken, yıpranmadan iktidar çıkışı arayan İYİ Parti yeni metotlar arayışına gireceğe benziyor.

Baktığınız da halkın tasalarını ve sıkıntılarını içeren tek somut bir şey yok.

Vatandaş olası yeni iktidar yönetiminde neler olacağını müthiş kaygıyla bekliyor.

Şimdilerde Aydınlık Demokrasi Partisi’nin başına geçmeye hazırlanan Tansu Çiller, merkez sağa yapacağı odaklanma ile dengeleri değiştirecek mi? Çillerin millet ittifakına karşı duracağı kesin. 3. İttifak mı, Cumhur İttifakı mı Çiller’in dahilinde olacak göreceğiz.

Dengeler bıçak sırtı kadar keskin. İttifakların yapay haliyle vatandaşa nüfus eden somut tek bir şey yok.

HDP’nin olası bağımsızlığı nerede iktidar kuvveti yaratacağı ise şimdiden çok açık.

Millet İttifakı’nın işi oldukça zor. Çok eksikler var. Cumhur İttifakı’nın ittifak karakteri ve senaryoları zaten belli. Sorunu sadece ekonomi.

Hadi bakalım.