2. Lig’teki ilk sezonunda özellikle ilk yarıda aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çeken ve kendisini biran da şampiyonluk yarışında bulan Kırşehir Belediyespor’un içeride ve dışarıda aldığı başarısız sonuçlar artık yönetimi de, taraftarı da herkesi adeta isyan ettirdi.
Kırşehir Belediyespor’un Başkanı ve yöneticileri futbolcuların bir dediğini iki etmediler, ama hep üzülüp, hayal kırıklığına uğradılar.
3. Lig’teki tüm kadronun dağılması nedeniyle sil baştan yeni bir kadro kurmak zorunda kalan, üstelik bunu da iki kez kongreye giderek, ligin başlamasına çok az bir süre kala yapan Kırşehir Belediyespor yöneticileri takımın başına da Taner Öcal’ı getirmişti. Taner Hoca yeni kurulan bir takımla içeride ve dışarıda aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çekti. Nitekim ilk yarıda 16 maçta 30 toplayarak Vanspor karşısına çıktı. Bu maçı kaybedince yönetime verdiği “üç maçta 7 puan alamazsam ayrılırım!” sözünün ardından yönetim kurulu ile anlaşmazlığa düşünce görevinden alındı veya gönderildi.
Sonra ne oldu, nasıl oldu, bilinmez ama takımın başına Bursaspor’u çalıştıran Mustafa Er getirildi. Yine yeşil-beyazlı ekibimizin yöneticileri eski futbolcuların TFF’ye başvuruları sonucu Kırşehir Belediyespor’a konulan transfer yasağını kaldırmak için ellerine ceplerine attılar ve 1 milyon lira civarında bir borç ödediler. Bu da yetmedi, yeni hocanın isteği doğrultusunda takıma 6-8 futbolcu aldılar. Bir dedikleri iki edilmedi, sonuç ortada.
Hedefi şampiyonluk olarak belirledi. Ama her hafta alınan kötü sonuçlarla hayal kırıklığı yaşanmaya başladılar.
Hiçbir sorun yaşamayan futbolcular ve teknik heyet yönetimi ve taraftarı üzdüler ve ikinci yarıda Elazığspor hükmet galibiyetini de sayarsanız 14 puan toplayarak puan cetvelinde 6’ncı sırada bulunan Kırşehir Belediyespor takımının ortaya koyduğu kötü futbolla tepkileri çekiyor.
Elbette bir takım içeride ve dışarıda yenilebilir, berabere kalabilir. Ama şampiyonluk ya da play-off hedefleyen bir takımın bunu haftalarca sürdürmesi beklenemez, kabul edilemez.
Nitekim Ahi Stadyumunda oynadığımız 6 maçta rakiplerimiz 10 kişi kalmış ve bu 6 maçtan galibiyet yüzü göremiyorsak buna ne denir?
Tek kelimeyle yazıklar olsun.
Elbette bu takımın kurulmasında yöneticilerin ve teknik heyetin hatası olduğu ortada. Ama artık bu hatalardan ısrar etmemek ve gereğini yapmak gerekir diye düşünüyorum.
Yazıklar olsun şampiyonluk ve play-off nedeniyle takımın başına gelip, herkesi hayal kırıklığına uğratan teknik ekibe!
Yazıklar olsun hiçbir alacakları olmamasına rağmen, giydikleri yeşil-beyazlı formanın hakkını veremeyenlere…
Yazık bu takımın maddi sorunlarını ortadan kaldırmak için büyük özverilerde bulunan Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’na, Vali İbrahim Akın’a, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Yılmaz’a, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk’e…
Yazık bu takıma gönülden destek vererek içeride ve dışarıda takımlarını yalnız bırakmayan yeşil-beyazlı cefakâr taraftarlara…
Gelelim Pazar günkü Bodrumspor maçına…
Çok güzel bir havada oynanan bu maça mutlak galibiyet parolası ile çıkan Kırşehir Belediyespor için her şey uygundu. Üstelik rakip daha maçın 30. dakikasında 10 kişi kalmışken; herkes galibiyetin garanti olduğuna inanmışken…
Ama olmayınca olmuyor demek ki!
Rakip 10 kişi olmasına rağmen, Kırşehir Belediyespor’dan daha etkili ataklara çıktı, en az-3-4 yüzde yüzlük gol pozisyonları yakaladı, kalecimiz ve defansın zamanında müdahalesi ya da rakip futbolcuların beceriksizliği yüzünden kalemizde gol görmedik.
Ahi Stadı’nda birlikte maçı izlediğim Abdurrahman Cem hocam, rakip 10 kişi kalınca. “İşimiz zor!” diyordu. Çünkü 10 kişi kalan rakipler daha çok saldırıyor, daha çok kenetleniyor. Ve dediği gibi de oldu. Rakip defans ağırlıklı bir ortaya koysa da, zaman zaman ani ataklarla kalemizde mutluk gol pozisyonları yakaladı. Bizden çok onların net gol pozisyonları vardı. Biz “galibiyeti kaçırdık!” diyemiyoruz. Çünkü net gol pozisyonlarıyla galibiyeti kaçıran rakip Bodrumspor’du…
Bu saatten sonra ne yapılır bilmem. Teknik heyetle yollar ayrılır mı, devam edilir mi, ya da varsa takım içinde sorun çıkaran, ikilik yaratan futbolcular uzaklaştırılır mı bilmem. Ama artık bu takıma bir neşter vurma vaktinin geldiği ortada…