Bir Ahilik Haftası daha geride kaldı. Her yıl Eylül ayının ikinci Pazartesi gününde kutlanan hafta onlarca yönetmelik değişiklik ardından kabul gördü ve kutlama haftası sabitlenebildi. Bu belirlemeden sonra her şey bitti mi? Elbette hayır onlarca olumsuzluklar hala devam ediyor.
Nedir bu olumsuzluklar sıralayalım bakalım değer görür mü bilmem! Fakat canı yanan insanın söylemesi, kaleme alınması gereken olumsuzlukların söylenmesi gerekir inancı ile yazıyorum. 
Kim bunların sorumlusu bilir misiniz?
Konuştukları zaman esnafın, sanatkârın yanında olduklarını söyleyen, babalarının servetinden bu etkinliklere maddi destek sağladıklarını zanneden devlet kurumlarının başında oturan zatı alileri (Asla bu kutlamalara katkısı olan sivil inisiyatifi kurum kuruluşları karıştırmayın) özellikle bunu belirtmek isterim, aşılamayan bürokrasinin aczini belirtmek istediğimi üzerine basarak yazıyorum. 
KIRŞEHİR tarihi ile bu topraklarda yatan Horasan erenleri ile, çağımızda abdal geleneği sözleri ile değerine değer katan topraklardır. Gel gör ki bu kıymeti bilenler olsa da bilmeyenlerin elinde değersizleştirilip yok sayılmaktadır. 
Bu yıl 34 Ahilik Haftası ile 57 Esnaf Bayramı’nı kutladık. Genel değerlendirmeye baktığımızda dolu dolu bir programla kutlamalar yapıldı. 
Hani yazımızın başında olumsuzlukları yazacağımızı söylemiştik ya işte sıralamaya ilk KIRŞEHİR Kalesi’nin mezbelelik halinden bahsedelim.
Ne alakası var diyebilirsiniz. Bu etkinliklerde Kırşehir’in sorunları dillendirilip çözümü bulunacaksa yazmakta fayda vardır. Tarih kokan bu yerin değerlendirilmesi il olarak bağlı olduğumuz şu Kayseri vilayetinde olan Anıtlar Yüksek Kurulu’na takılan yerel yönetim projelerinin yapılamayışına, çare bulunamamasına, aynı sıkıntının Cacabey Camii için ve diğer tarihi mekanlarımızı da katabiliriz.
Bu kutlamaların finali Sayın Cumhurbaşkanımızın ilimizi onurlandırması olmuştur. Fakat bu kadar ağır emniyet tedbirleri ve yerel yöneticilerimizin protokol konuşmalarından mahrum bırakılması ilimizin istekleri ve sorunlarının dillendirilmemesine sebebiyet verilmesi kutlamalara gölge düşürmüştür. 
Brifing dosyaları bürokratlara verilmiş olabilir. Fakat asıl olan o biriken kalabalık önünde insanların yaşadıkları şehir adına sorunların konuşulmaması tepkilere neden olmuştur. 
Cumhur, Cumhurbaşkanına beklentilerinin iletilmediğini bilmektedir. Onlarca şehrimizin bekleyen sorunları şehrin bu etkinliğinde çözüm odaklı sayın Cumhurbaşkanımızın azgından sözler duymak istemesi kadar doğal bir arzu olamaz. 
Yıllardır Ahilik Haftası ile Esnaf Bayramı kutlamalarının şehrimize katmış olduğu değerleri kimse inkar edemez. Eller baston, elma, lahana festivalleri vs vs vs ile köylerine ilçelerine katkı sağlamayı düşünürken bizler devlet kurmuş, devletine nizamnameleri ile yön vermiş, kaliteli insan yetiştirmiş, askeri teçhizat üretmiş, gereğinde asker olmuş en ön saflarda savaşırken, ölümü vuslat saymış, kul hakkını üretimde ekonomik katkıyı faizsiz finans sistemini 12. yüzyılda uygulamış, dünyaya hükmetmiş bir devletin her kademesinde olmuş, adına Ahilik yani kardeşlik denilen bir kutlama ile ilimize ve Pir Ahi Evran Veli’ye yakışanı yapmak zorundayız. 
İlimizin kıymetlerini değerlendirirken taşıma suyla değil, gerçeklerle yüzleşerek değerlendirmeler yapmak zorundayız. 
Ben 34. Ahilik Haftamızda şehrimin eksikleri yapılması için gerekenlerin ilimizde yapılmasını, fabrikalar istihdam alanlarının çoğalmasını çiftçinin tüccara çalışmamasını, esnafın bir değer olduğunun ülkem ve ilimin kalkınmasının üretimle, ona verilecek desteklerle olunacağının bilinmesini isteyenlerdenim.
Keşke kutlama günlerinin çok daha iyi değerlendirilseydi, şehrim  5 yıl sonra Kırşehir’e gelen Sayın Cumhurbaşkanımın ağzından duymak istediklerini duysaydı. Olmadı, keşke duysaydı. İnşallah başka kutlamalarda duyar. Ayrıca kutlamalarda emeği geçen her bir insanıma teşekkür ediyorum.