İnsana insanlığını anımsatan vicdan nereden geliyor, kaynağı neresi, nasıl oluşuyor? Bunların cevabını kesin olarak veremiyoruz. Ama vicdan denilen bir fenomen var ve herkes bunu tanıyor.

Basında yayınlanan videoyu herhalde sizler de gördünüz. ABD Başkanı Biden’ın New York’ta yaptığı bir konuşmanın ardından kürsünün etrafında şaşkın şaşkın dolaşması, acıklı bir görüntü değil miydi? Bu adamcağıza bu çileyi reva görmek insanlık mıdır? Biden’ın ABD’yi nasıl yönetebildiği sorusunun cevabını Amerikalılar vermelidir. Biz sadece zavallı bir yaşlı adam gibi görünen Biden’ı konuşuyoruz.

Başkan Biden’ın zavallı görünümünü dile getiriyorum. Onun yaşındaki milyonlarca yaşlı evinde torun severken, kürsüde yolunu bulamayan zavallı Başkan Biden dünyayı karıştırıyor. Bunu tartışıyorum. Bir bakıyorsunuz kendisi gibi yaşlı Pelosi’yi Tayvan’a gönderiyor orasını karıştırıyor, bir bakıyorsunuz İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in cenaze törenine katılıyor, sonra Birlemiş Milletlerde konuşuyor. Sadece konuşsa neyse, her konuşması dünyayı karıştırma girişimi olarak karşımıza çıkıyor. Hâlbuki parası pulu kariyeri var, o zaman kendine eziyet etmeye ne lüzum var? Dünyayı karıştırmak yerine hayatını karıştırsana! Neler yapmışsın, neleri yapmamışsın; bir baksana! İnsanız işte, acıyoruz, o bize acımasa da!

Uzun ömürlülük hepimizin kaderi haline geldi. Çoğumuz Biden’ın eriştiği yaşa erişme şansına sahibiz. Uzun ömürlülük imtiyazlılar kulübünün bir avantajı olmaktan çıktı, ama Biden gibi şaşkın olsak bizi değil konuşmaya, salona bile davet etmezler. İmtiyaz hâlâ var. Biden’a benzeyen yaşlılar evde aileleri tarafından bakılırken, Başkan Biden’ın bakımını Amerikan halkı üstlenmiş görünüyor.

Sana ne diyebilirsiniz? Elbette bana ne, ama mesele kim tarafından bakıldığı değildir. Mesele yaşlılıkta kendini bilmezsen düşebileceğin durumlara bir örnek vermektir. Hayat böyle. Gençliğin ardından yaşlılık geliyor. Bedenen ve zihnen değişiyorsun. Aslında Biden’ın yaşındaki imtiyazsızların çoğu bu halde değildir. O yaşta hâlâ zinde yaşlılar vardır, ama hepsi değil. Ne yazık ki zavallı Biden da bunlardan biridir.

Özellikle erkeklerin en tehlikeli yaşı Biden’ın yaşıdır. Yaşlı erkeğin kaybedecek bir şeyi kalmamıştır ve bu durum onu tehlikeli kılar. Bir de zihnen zindeliğini yitirmişse, o zaman tehlike daha da artar. Alacağı kararların Biden’ın hayatını etkileme olasılığı, gençlerin hayatını etkileme olasılığından misliyle daha azdır. Bu yüzden geleceğe farklı bakması da normaldir. Milyonlarca kişi tarafından izlenen videodan görebildiğimiz kadarıyla, Başkan Biden’ın kürsü etrafındaki şaşkınlığı onun bağımlı bir yaşlı olduğunu gösteriyor, ama ilginç olan bu bağımlı yaşlı adamın dünyayı bağımlı kılmaya yeltenecek derecede zihni çöküntü içinde olmasıdır.

Uzun ömürlülük avantaj ve dezavantajları ile hepimizi ilgilendirmektedir. Yeryüzünde kalma süresi uzadıkça dünya nimetlerinden ve dünya çilelerinden payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz. Dünyevi zevkleri daha uzun süre tadıyoruz, dünyevi acılara daha uzun süre katlanıyoruz. Bu sade vatandaşlar için geçerli olduğu gibi, politikacılar için de geçerlidir. Biden, dışarıdan bakıldığında dünyevi çileleri çekme dönemine girmiş olan bir yaşlıyı andırıyor. Bu nedenle acıdım ona, ama gerek var mıydı, bundan emin değilim?

Bırakalım Biden’ı, genele bakalım: Uzun yaşamından bıkmış, ölmeyi bekleyen yaşlılar da var. Ötenazi istiyorlar. Fakat ötenaziye karşı çıkanlar, bu isteği şiddetle reddediyor. Vermedikleri cana sahip çıkar gibi görünerek, sözde insanlıktan bahsediyorlar. Ağrılar, sancılar içinde kıvranan, zaten artık öleceği kesin olan bu yaşlıların, kendi isteğiyle uzun ömrüne son vermesine izin vermiyorlar. Bunu vicdan, insanlık, din gibi kavramları kalkan olarak kullanarak yapıyorlar. Vicdan adına acı çekenlere vicdansızlıkla karşılık vermek nasıl bir insanlıktır?