Kaybedilen bir dostun, bir arkadaşın arkasından yazı yazmaktan acı bir şey olamaz. Hele bu dostluk 52 yıllık bir geçmişe dayanıyorsa yazmak daha da acı verir.

Kaybedilen bir dostun, bir arkadaşın arkasından yazı yazmaktan acı bir şey olamaz. Hele bu dostluk 52 yıllık bir geçmişe dayanıyorsa yazmak daha da acı verir. Mustafa Aksoy'un hayata veda ettiğini öğrendiğim andan itibaren bu acıyı yaşıyorum. Onu tanımayan, bilmeyenlere de anlatmak için uzun süre nereden başlayacağımı düşündüm. Hâfızamı yokladım, anılarımı toparlamaya çalıştım. Çalışma odamı çepeçevre kuşatan kütüphane dolaplarından çıkardığım gazete ciltlerini indirip ortaya döktüm, sayfalarını karıştırdım. Onunla ilgili ilk habere bundan 52 yıl önce 24 Haziran 1963 Pazartesi tarihini taşıyan “Yeni Kırşehir” gazetesinde rastladım. CHP'li beş bakanın katılımıyla iki gün önce yapılan Kırşehir hükûmet konağı temel atma törenini vermişti gazetem ve törenden sonra yapılan toplantıda Kırşehirlilerin dertleri dile getirilirken CHP Gençlik Kolları'nda görevli Çiçekdağlı bir öğrenci olan Mustafa Aksoy'un yaptığı heyecanlı konuşma güne damgasını vurmuştu.
Şimdi yerinde yeller esen Kırşehir hükûmet konağının temeli eski Adalet ve İçişleri bakanı hemşehrimiz Senatör Sahir Kurutluoğlu'nun getirdiği hükûmetin CHP kanadına mensup beş bakanın eliyle 22 Haziran 1963 günü atılmıştı.
Devlet Bakanı Vefik Pirinççioğlu, İçişleri Bakanı Hıfzı Oğuz Bekata, Bayındırlık Bakanı İlyas Seçkin, Maliye Bakanı Ferit Melen ve Millî Savunma Bakanı İlhami Sancar hükûmet konağının temelini attıktan sonra Kırşehir'de incelemeler yaptılar. Maliye Bakanı Ferit Melen ile Millî Savunma Bakanı İlhami Sancar Sanat Okulu'nda toplanan Kırşehirlilerin dert ve dileklerini dinlediler. Öğleden sonra yapılan toplantıda Kırşehir'in sorunlarını Kırşehir eski milletvekili Hayri Çopuroğlu dile getirdi. Daha önceden Vali Fuat Kadıoğlu'nun başkanlığında toplanan Kırşehir heyetinin tesbit ettiği Kırşehir'in dertleri, ihtiyaçları ve dilekleri maddeler halinde bakanlara sunuldu.
“Çiçekdağlıların gönül kapıları Kırşehir'e hep dönüktür”
Hayri Çopuroğlu'nun sunumundan sonra söz alan Mustafa Aksoy yenemediği heyecanı ile Çiçekdağı'nın dertlerini bakanlara anlatırken şöyle seslendi:
“Sayın bakanlarımız, bugün şehrimiz için değerli olan hükûmet konağının temelini attınız. Şimdi de dert ve dileklerimizi dinlemek üzere buraya geldiniz. 'Mucur hükûmet konağının da yakında temeli atılacak' müjdesini verdiniz. Bir de Çiçekdağımızın ezelî derdi olan hükûmet konağının sadece sözünü etseydiniz. Zaten gözden ırak olan Çiçekdağımız gönülden de uzak durumda. Hürriyet mücadelesinde ön saflarda yer alan, sebat ve sadakati ile gönüllerde iz bırakan Çiçekdağlılarımızı hicran ve hüsranla baş başa bıraktınız. Faziletin, fedakârlığın karşılığını bulamayan Çiçekdağlılar acaba evlerinin sırtı Kırşehir'e dönük olduğundan mı, kıvrımlı yolları Kırşehir'e uzak bulunduğundan mı bu hizmetlerden mahrum bırakılıyor? Çiçekdağlıların gönül kapıları Kırşehir'e hep dönük ve açıktır. Gönül bağları Kırşehir'e bağlı ve yakındır. Öksüzlüğe terkedilmiş Çiçekdağımızın el atılmamış, nasırlaşmış ezelî dertlerine çare bulunsun artık. Çiçekdağlıların yaralı kalpleri hükûmetimizin eliyle sarılsın artık.”
Mustafa Aksoy bakanlardan hükûmet konağı yapımını, ortaokul ve akşam kız sanat okulu inşasını, Devlet Üretme Çiftliği'nde ziraat okulu açılmasını istedi. Bakanlar ve bürokratlar dert ve dilekleri dinlediler, tek tek not ettiler. Maliye Bakanı Ferit Melen sorunların çözümlenmesi için olumlu cevap verdi.
İdealist, vatansever, teşkilâtçı, akıncı, prensip sahibi, faziletli, cömert ruhlu, halk adamı, âdil, haksızlığa isyankâr Aksoy...
Gazetemde yazılarına ve haberlerine geniş şekilde yer vermeye başladıktan sonra Mustafa Aksoy'la dostluğumuz giderek pekişti. Çiçekdağı Belediye Başkanlığı'na aday olmadan önce kaleme aldığı yazılarla kamuoyunda tanınmaya başlamıştı. “Yeni Kırşehir”de 1963'ün 16 Temmuz'unda yayınlanan “Çilekeş Çiçekdağı”, 7 Eylûl'de “Çiçekdağı'nın Acı Kaybı: Mehmet Torun”, 23 Eylûlde “Yapılacak Hükûmet Konağı'nın Çiçekdağı'nı Kalkındırmadaki Rolü”, 10 Ekim'de “Konya'nın Bozkır Kazasına Tâyin Edilen Çiçekdağı Kaymakamı Erol Akdoğan'a” başlıklı yazıları ses getirdi; gerek Çiçekdağı'nda, gerek Kırşehir'de ona karşı duyulan sevgi çemberini genişletti.
Bakanların Kırşehir'i ziyaretinden beş ay sonra 1963 yılının 17 Kasım'ındaki yerel seçimde beklendiği gibi CHP'den Mustafa Aksoy Çiçekdağı Belediye Başkanlığı'na aday oldu. Böylece Kırşehir'i beklediği hizmetlere kavuşturmak idealiyle mücadele dolu politika yaşamına resmen ilk adımı atan Mustafa Aksoy için seçimden üç gün önce 14 Kasım'da resimli olarak verdiğimiz tanıtım yazısında şunları yazmışız:
“Çiçekdağlı hemşehrilerinin ve bilhassa genç hemşehrilerinin ısrarı ile Belediye Reisliğine aday olan genç, enerjik, idealist, vatansever, teşkilâtçı, akıncı, prensip sahibi, faziletli, cömert ruhlu, halk adamı, âdil, haksızlığa isyankâr Mustafa Aksoy yılların ihmaline uğramış ve bir asırdan fazla kaza hüviyeti taşıyan Çiçekdağı'nın ezelî dertleri ile yanıp tutuşan bir aday.
“Türkiye'nin genç belediye reis adaylarından biri de Mustafa Aksoy'dur. Aksoy senelerce haksızlıklara göğüs germiş, 27 Mayıs'tan önce vatan ve milletinin selâmeti için mücadele eden gençlerin başında çalışmış bir genç. İstanbul Üniversitesi, Millî Türk Talebe Birliği idarecileri arasında millî dâvalar uğruna yaptığı hizmetleri bilmeyen yoktur.
“Bugün tek meşgalesi bakımsız Çiçekdağı'nın mes'eleleri olan Mustafa Aksoy sadece Atatürk ve vatan aşkına müptelâ, dinamik bir gençtir. Reis seçildiği takdirde Çiçekdağı'na yapacağı birçok hizmetlerin ilki Atatürk'ün bir heykelini dikmek olacaktır. Çiçekdağlı hemşehrileri parti gözetmeden memleketine bütün gücüyle hizmet edecek olan bu genç ve çalışkan adayı desteklemektedirler. Aksoy onların bu kadirşinaslılıklarına hayran olarak seçildiğinde onlara eşit muamele için gayretlerini esirgemeyecek ve Çiçekdağı'nın hizmetinde olmanın sevinci ile kendini tamamen hemşehrilerinin hizmetine vakfedecektir.”
Mustafa Aksoy Çiçekdağı Belediye Başkanı seçiliyor
Seçim yapılmış, sonuçlar belli olmuştu. Kırşehir'de Adalet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi tarafından Osman Bölükbaşı'nın yeniden kurduğu Millet Partisi'ne karşı Kore gazisi Emekli Albay Refik Soykut üzerinde birleşerek oluşturulan güç birliği seçimden zaferle çıkmıştı. Bölükbaşı'nın partisi Ziya Kılıçözlü ile girdiği Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmişti. Koalisyon hükûmetinde yer alıp almamak konusunda anlaşamadığı arkadaşlarıyla yollarını ayırması ve partisinin seçime ikiye bölünmüş olarak girmesi Bölükbaşı'nı 13 yıldan beri ilk defa yenilgiye uğratmıştı. Seçimde güç birliği adayı Refik Soykut 2153, Millet Partisi adayı Ziya Kılıçözlü 1836, bağımsız aday 1950-1956 dönemi Belediye Başkanı Şevki Akdoğan 137, bağımsız aday Sabri Ertuş 123 oy almışlardı. Belediye Meclisi'nde de Millet Partisi 24 üyelikten ancak 11'ini kazanarak azınlığa düşmüştü. Geriye kalan üyelikler güç birliğine katılan partiler arasında şöyle paylaşılmıştı: Cumhuriyet Halk Partisi 6, Adalet Partisi 4, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi 3. İlçe ve kasabalarda belediye başkanlıklarını kazananların başında tabiî ki Çiçekdağı'nda Cumhuriyet Halk Partisi'nden Mustafa Aksoy yer almıştı. Aksoy'la birlikte Mucur'da Millet Partisi'nden Kâmil Bozdağ, Kaman'da Adalet Partisi'nden Elvan Kaman, Boztepe'de Adalet Partisi'nden Ömer Karaoğlanoğlu, Çayağzı (Cemele)'nda Millet Partisi'nden İbrahim Taşdemir, Özbağ'da bağımsız aday Asım Kalaycı belediye başkanı seçilmişlerdi.
Belediye Başkanı olarak ilk eseri hükûmet konağı oldu
Çiçekdağı Belediye Başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz Kırşehir hükûmet konağının temel atma töreninde bakanlara sunduğu dert ve dileklerinin sonuçlarını takip etmekle işe başlayan Mustafa Aksoy yıllar sonra bir sorumuz üzerine şunları anlatmıştı:
“Sayın Maliye Bakanı Ferit Melen konuşmama cevap verirken Çiçekdağı hükûmet konağının daha önceye alınması konusunda elinden gelen gayreti sarfedeceğini, açılması istenen okulları da Ankara'ya dönüşünde ilgili bakana aksettireceğini söylemişti. Çiçekdağlı hemşehrilerim talebe olduğum halde geri kalmış Çiçekdağı için çırpınmamı görerek beni Belediye Başkanı seçince bu sıfatla hükûmet nezdinde daha da hızlı faaliyette bulunmaya başladım. 1964 yılında hükûmet konağımızın temelinin atılmasını sayın Maliye Bakanı Ferit Melen ve Millî Emlâk Genel Müdürü ve yardımcısından talep ettim. O dönemde Ankara milletvekili olan hemşehrimiz sayın Osman Alişiroğlu da gerekli ilgiyi gösterdi. Sayın Melen kendisini çok severdi. Buna rağmen hükûmet konağımızın ihalesi Adilcevaz ve Bitlis konaklarıyla birlikte geri kaldı. Başbakan Yardımcısı Sayın Kemal Satır'la yaptığım temas ve ısrarlı takibim sonucunda hükûmet konağımızın ihale dosyaları tekrar tanzim edildi. İhalesi yapıldı ve ihale Kayserili mühendis Yılmaz Gavremoğlu'nda kaldı. İnşaatı tez elden 1966 yılında bitirilerek aynı yıl hizmete girdi. Adilcevaz ve Bitlis hükûmet konakları ise bizimkinden yedi yıl sonra yapılmaya başlandı.
“Çiçekdağlı olarak her zaman Kırşehir'e yakın olduğumuz halde 1963 yılında bakanların huzurundaki konuşmamda bahsettiğim, Osmanlı devrinde yapılan, bizi Kırşehir'e uzak kılan kıvrımlı yolun da milletvekili seçildiğimde CHP Grubu adına yaptığım konuşma sonunda tahsisatı ayrılarak yapımına başlandı.”
Celâl Tekiner'in Aksoy için Adana'dan gönderdiği yazı
Mustafa Aksoy'un Kırşehir'de başlayan ve soluksuz 52 yıl süren mücadelesinin öyküsü böyle başlar. 26 yaşında heyecan dolu bir gazeteci olarak onun da heyecanına yakından tanık olduktan sonra Mustafa Aksoy'la asla çıkara dayanmayan sımsıcak bir dostluk kurmuştuk. Esasen onun bana, bir gazetenin desteğine ihtiyacı vardı. Ve ben ona bu desteği verdim. Günlük olarak yayınlanan gazetem onunla ilgili haberlerle doldu taştı. Mustafa Aksoy'la tanıştığımızda 33 yaşındaydı. Evlenmemişti, evlenemeyecekti de; çünkü doğup büyüdüğü Çiçekdağı'na ve Kırşehir'e hizmet için yola çıkmıştı. Kırşehir'e hizmet edeceğim diye koşuşturmaktan evlenmeye vakit bulamayacaktı.
Arşivimdeki gazetelerin sayfalarını çevirmeye devam ediyorum. Mustafa Aksoy göreve başladıktan iki hafta sonra Adana'da avukatlık yapan ve 27 Mayıs 1960 sonra Kurucu Meclis'e Kırşehir'den üye seçimini Sadi Erdem'e karşı üç oy farkla kaybeden Celâl Tekiner'in gönderdiği güzel bir yazıyla karşılaşıyorum. Celâl Tekiner bu, Mustafa Aksoy'u tanıtan yazımızdaki “haksızlığa isyankâr” tanımını görür de hiç durur mu? Çünkü kendisi de Kırşehir'i ilçeliğe mahkûm eden Demokrat Parti iktidarına karşı “Haksızlığa İsyan” kitabını yazarak isyan etmişti. 28 Kasım 1963 tarihli “Yeni Kırşehir”deki “Çukurova'dan” köşesinde yayınlanan bu yazıyı birlikte okuyalım:
MUSTAFA AKSOY
Arşimet'in “Buldum, buldum!” diye haykırdığı gibi benim de ağzımdan bir sevinç koptu: “Bildim, bildim!”
... Çünkü onun bu gazetede çıkan resmiyle altındaki “haksızlığa isyancı” kaydını gördüm.
Bir tarihte katıştığı bir üniversite ekibinin Adana'dan geçmesini fırsat bilerek eve kadar gelip beni bulmak gibi bir ilgi ve sevgisine şahit olduğum Mustafa Aksoy o vakit de içinin ateşini yüzünün siyah kadifesine sarıp gözlerinin kıvılcımını açıkta bırakan bir delikanlıydı.
... Şimdi onu “çağla kalem”i elinde, memleket dertlerini ekşi ekşi dile getirmek çabası içinde ve “adı güzel” Çiçekdağı'nın bir köşesinde eşinip deşinir ve kişnemiye heveslenir görerek diyorum ki:
Hemşerim, hemşerim, şahlan ki boyunu gösteresin!
Hemşerim, hemşerim, şahlan ki huyunu gösteresin!
Hemşerim, hemşerim, şahlan ki soyunu gösteresin!
Atatürk heykeli için otuz kişilik ekip kurdu
Mustafa Aksoy başkanlık koltuğuna oturunca daha önceden söz verdiği gibi ilçesine Atatürk'ün heykelini yaptırmak üzere kollarını sıvadı. 25 Aralık 1963 tarihli gazetemizde bu konuyla ilgili olarak “Ata'nın Kırşehir'de ilk heykelini Çiçekdağı dikecek” başlıklı haberde şöyle deniliyordu:
“Çiçekdağı kasabasında Belediye Başkanı Mustafa Aksoy'un teşebbüsüyle 'Çiçekdağı Kasabasına Atatürk Heykeli Yaptırma Derneği' adı altında bir dernek kurulmuştur. Dernek yakında resmen faaliyete geçerek heykel için lüzumlu parayı temin etmek amacıyla büyük bir kampanya açacaktır. Otuz kişilik genç müteşebbis heyet hazırlamış olduğu tüzüğü Vilâyete verecektir.”
Kırşehir'e yaptığı hizmetleri ve geride bıraktığı hoş anıları ve derin izleriyle daima yaşayacak olan sevgili dostum, arkadaşım Mustafa Aksoy'a rahmet, geride kalanlarına ve Çiçekdağlı hemşehrilerine baş sağlığı diliyorum. Toprağı bol, ruhu şâd, ardından yazdıklarımız ve yazacaklarımız Fatiha olsun.