Yapılan hizmetleri koruyalım              BU cumartesi hava güzel olunca eşimle birlikte Kırşehir caddelerini, Kırşehir’in göz bebeği ve çevre illerin gıptayla baktığı kent parkı gezdik. Gördüğün kadarıyla Kırşehirli vatandaşlarımız kent parka tamamen sahiplenmiş havanın iyi olmasıyla birlikte kalabalıktı kent park.

Yapılan hizmetleri koruyalım

 

           BU cumartesi hava güzel olunca eşimle birlikte Kırşehir caddelerini, Kırşehir’in göz bebeği ve çevre illerin gıptayla baktığı kent parkı gezdik. Gördüğün kadarıyla Kırşehirli vatandaşlarımız kent parka tamamen sahiplenmiş havanın iyi olmasıyla birlikte kalabalıktı kent park. Çimlere basan olmuyor, yerlere çekirdek kabukları, kağıt, sigara izmariti, kağıt mendil ve peçe gibi atıklar atılmıyor, tükürülmüyor, hatta bazı vatandaşlarımız çocuklarını uyarıyorlardı. Çok temizdi kent park.

Ancak kent parka gösterilen hassasiyet caddelere, sokaklara ve meydanlara gösterilmiyor. Yerlere tüküren, sigara izmariti, v.b atık maddeleri atanların sayısı hayli fazla bunlar Ahi Evran’nın, Şeyh Edebali’nin, Yunus Emre’nin, Aşıkpaşa’nın Cacabey’in memleketine ve torunlarına yakışmıyor.

Cacabey meydanı olabildiğince kalabalıktı cumartesi günü. Vatandaşlarımız güneşle hasret gideriyorlardı. Oturanlar, gezinenler, ayaküstü sohbet edenler ve ekmek parası peşinde koşan satıcılar hepsi vardı. Ama yerlere atılan sigara izmaritlerini, çekirdek kabuklarını, kağıt mendilleri, peçeteleri ve tükürenleri görünce üzülmeden edemiyor insan. “ Temizlik imandan gelir” diyen İslam dininin mensupları değilmişiz gibi hareket ediyoruz. Yazıklar olsun sözünden başka bir söz bulamıyorum.

Maalesef ilimiz Kırşehir’de yapılan hizmetler korunmuyor ve sahip çıkılmıyor. Kırşehir yüz otuz altı senedir belediye hizmetlerinden faydalanmaktadır. Bu süre içerisinde çeşitli Başkanlar gelip geçti, hepside güçlerinin yettiğince bir şeyler yapmaya çalıştı. Yollar, parklar, kaldırımlar, kanalizasyonlar, içme suları, temizlik hizmetleri, oto garlar, mezbahane, ekmek fırını gibi çeşitli hizmetler yaptılar. Hiç biride yaptığı eseri yanında götürmedi. Hizmetler Kırşehir insanı için yapıldı. Ancak bizler bu hizmetlere sahip çıkmıyoruz, korumuyoruz tam aksine zarar veriyoruz. Ne yazık ki yapılan parklardaki aydınlatma lambalarını kırıyoruz, parklara konulan belki bir yaşlı insanın, belki bir hastanın, annemizin, babamızın oturup dinleneceği, soluklanacağı oturakları kırıyoruz, bıçakla kazarak yazılar yazıyoruz bunlar yapılmaması gereken utanılacak hareketler olduğu gibi günahtır.

Belediyecilik hizmeti para demektir para olursa hizmet olur, olmazsa hizmet olmaz. Bu nedenle yapılan hizmetlere sahip çıkmalıyız, korumalıyız ve her şeyden önce şunu aklımıza getirmeliyiz bizler evimizdeki masa ve sandalyelere zarar veriyor muyuz? Lambaları kırıyor muyuz? Bunları kendi kendimize sormamız gerekir.

Sadece bunlarla da kalmıyor bir, iki metre fazla yürümemek için ekilen çimlerin üzerinden geçerek çimlerin yok olmasına çirkin bir patika yol oluşmasına sebep oluyoruz. Yüz metre elimizde taşımak için şehrimize beş altı ay güzellik verecek çiçekleri kopartıyoruz.

Buradan Kırşehir’de yaşayan güzel giyimli, modern, süslü ve sosyetik bayanlarımıza, takım elbiseli kravatlı yakışıklı ve kültürlü beylerimize, her türlü hareket ve giyim tarzları ile AB ülkelerine yakışır entel, dantel sosyetik genç kızlarımıza ve genç erkeklerimize ve herkese sesleniyorum lütfen kendinize ve giyindiğiniz kıyafete yakışanı yaparak çimlerin üzerinden geçmeyiniz, bir iki adım ileride geçebileceğiniz yol var oradan geçiniz, çiçekleri gülleri kopartmayınız onlar yerinde güzeldir. Elinizdeki kâğıt ve ıslak mendilleri içtiğiniz sigara artıklarını, yediğiniz dondurma külahlarını ve çekirdek kabuklarını yerlere atmayınız biraz ileride çöp kovaları var. Parkta ki oturaklara zarar vermeyiniz, bıçakla kazımayınız ki insanlar oturup dinlensin. Aksi halde sizin süsünüz, güzel kıyafetiniz, artistik gözlüğünüz, kültürlülüğünüz, sosyetikliğiniz ve modernliğiniz hiçbir işe yaramaz ve bir tezatlık meydana getirir.

Ey! Başı takkeli, eli tespihli Hacı amca parkta oturduğun bankın altına, önüne, sağına, soluna tükürerek orasını tiksindirecek şekilde tükürük deryası haline getirme bu yaptığın dinimizce hem mekruh’tur hem de iğrenç ve çirkin bir olaydır, bu davranışın aldığın abdeste, kıldığın namaza ve Müslüman bir insana yakışmaz, insan oturduğu yere tükürmez.

Güzel, temiz ve modern bir şehirde yaşamak kime zarar verir.

Lütfen bu konularda daha dikkatli olalım çünkü yapılan hizmetler insan için yapılmaktadır ve çok pahalı bir maliyeti vardır. Bizler için yapılan hizmetlere sahip çıkalım ve koruyalım.