YANGIN VAR

YANGIN VAR

Havaların ısınması ile birlikte orman yangınları da başladı. Her yıl bir önceki yıldan daha fazla yanar olduk. Bu gidişle cennet ülkemiz çöle dönecek. Vatanım, ormanım cayır cayır yanıyor. Bizlerse elimiz kolumuz bağlı alevleri seyrediyoruz. Oturduğumuz yerden alevleri izleyip vah tüh ediyoruz. Bu çaresizlik beni mahvediyor.

Anız yangınları, piknikçiler, ormanın içinde keyif yapanlar, bırakılan şişeler, sigara izmaritleri… Daha bilmem neler neler… Küçük bir ihmal… Cahil insanlar… Sabotajlar… Sebepler saymakla bitmez. Peki sonuç!.. Geleceğimiz yanıyor. Büyümesi onlarca yıl süren ağaçlarımız, saatler içerisinde küle dönüyor.

Siz bu işin öneminin farkında mısınız? Ömrü hayatınızda hiç ağaç diktiniz mi? Bir fidanı suladınız mı? Büyüsün diye gözüne baktınız mı? Böcekler öldürmesin diye ilaçladınız mı? Sararan yapraklarına, bükülen boynuna bakıp da üzüldünüz mü? Toprağını çapaladınız mı? Küçücük bir fidanın koca ağaca dönüşmesi için ne kadar emek döküldüğünü biliyor musunuz? Hayır, hiç birini yapmadınız. Yemyeşil ormana varıp oturdunuz. Çınar ağacının koca gövdesine sırtınızı dayadınız. Serinlediniz, mangalınızı yakıp karnınızı doyurdunuz. Sohbet, muhabbet, gır gır, şamata… Sonra da çörünüzü, çöpünüzü atıp gittiniz. Ne mangalın sönmeyen ateşine dikkat ettiniz ne de sigara izmaritine… Emek vermeden sahip olduğunuz ormanların kıymetini ne kadar bilebilirsiniz?

Bilmeliyiz!!! Ormanlarımızın kıymetini bilmeliyiz! Onlar bizim milli servetimiz. Duyarlı olmalıyız, olmayanları uyarmalıyız. Gerekirse cezalandırmalıyız. Halk bilinçlenmeli… Tüm tedbirler alınmalı… Ateş büyümeden müdahale edilmeli.

“Su insanı boğar, ateş yakarmış!” demiş şair. Bir minik kıvılcım hayatlara mal oluyor. Binlerce ağacımız yanıyor, içindeki milyonlarca börtü böcek yanıyor. Kurt yanıyor, kuş yanıyor, ceylan yanıyor, kaplumbağa yanıyor… Yanıyoruz… Sonuç hüsran.

Neden bu yangınların önüne geçilemiyor? Neden tedbirler alınmıyor? Mevsimler değişiyor, sıcaklıklar her geçen yıl biraz daha artıyor. Küçük bir kıvılcım yemyeşil ormanlarımızı kül etmeye yetiyor. Bunları biliyoruz. Sorun ortada… Peki, çözüm nerede? Bizim koskoca bakanlıklarımız yok mu? Tarım ve Orman Bakanlığı… Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı… Ne iş yapar bu bakanlıklar? Ne iş yapar onca çalışan? Masa başında oturup rapor tutarak bu yangınlar söner mi?

Yangın vaar! Yanıyoruz!... Kurtarın!..

Ateşle oyun olmaz. Yapmayın, etmeyin ağalar. Canlar yanıyor… Yuvalar yanıyor… Hayvanlar yanıyor… Tabiat yanıyor… Hala anlamadınız mı biz yanıyoruz… Biz…

Bu işe bir çözüm bulun!

Bu doğal afet değil, yeterince önlem alınmamasının bir sonucu. Allah aşkına tedbir alın… Yangın söndürme uçağı alın… Görüyoruz işte eldekiler yeterli değil. Helikopter alın… İtfaiye, kepçe, dozer alın… Aklınızı başınıza alın. Sahip çıkın milli servetlerimize. Sahip çıkın geleceğimize… Karartmayın geleceğimizi…

Ya toprak ol canlandır

Ya su ol yeşert

Sakın ateş olup yakma… Yakma Allah aşkına…