Tüm dünya devletleri bu görünmez bela ile mücadele içinde, devletlerin yüzyıllarca çalışıp büyük paralar harcayarak geliştirdikleri teknolojileri şu an itibarıyla koronavirüsü ile mücadelede yetersiz kalıyor.
Dünya bilim adamlarının virüsle mücadelede ürettikleri ilaç konusunda henüz sonuç odaklı net bir açıklamaları maalesef yok. Koronavirüsü tüm dünya ülkelerine yayıldı, sosyal yaşamı olumsuz etkiledi ve hem devletlerin hem de bireylerin ekonomilerini temelden sarstı. Her alanda tahribatlar açmaya ve bunu da giderek büyütmeye devam ediyor. Basın ve medyadan takip edebildiğimiz kadarıyla da kesin çözüm üreten ve olumlu sonuç alan ülke yok sanki…
Başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere ne ekonomileri ne de teknolojileri koronavirüsüyle baş edemez oldular. Bu vahim hadise zengin, fakir demeden insanları can derdine düşürdü ve bir şey olduklarını düşündüğümüz devasa ekonomik bütçelere ve ileri teknolojilere sahip ülkelerin hiç bir şey olmadıklarını da gördük. Şimdi sormak istiyorum, tüm dünya da bilim adamları adı üzerinde bilim adamları çünkü onlar yaşamlarını bilime adamışlardır, insanlığa hizmet adına bilim üretirler şimdilerde yaklaşık dört aydır ne yapıyorlar ne düşünüyorlardır acaba, sesleri çıkmıyor da…
Şu anda, dünyada ve ülkemizde de her şey unutuldu sadece koronavirüsü konuşuluyor. Mevsimsel olarak baharla birlikte tarımda ekim dikim zamanı, esnaf iş yerini açamıyor, kapatılan işletmelerde çalışanların işine son veriliyor yani çarklar dönmüyor, halk perişan… Halk çaresiz… İnsanlar ne yapacaklarını bilemez durumda.
65 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkmaması doğru bir uygulama,
20 yaş altı vatandaşlarımızın sokağa çıkmaması da doğru bir uygulama,
Ya diğerleri, mücadele belirli kesimlerle yapılması halinde süreç uzayacaktır, ancak tüm vatandaşlarımızın belirli bir süreliğine de olsa evde kalması bireylerin ve toplumun sağlığı açısından daha hızlı sonuç almak adına doğru bir uygulama olacaktır. Bilim insanları ve Sağlık bakanının maske takılmasını önermesi elbette önemlidir. Ancak insanlar maskeyi bulmakta zorlanıyorlar. Kırşehir belediyesi her alanda olduğu gibi bu alanda da bir adım önde gidiyor. Zira Kırşehir belediyesi aile yaşam merkezinde ve Kırşehir Belediyesi Neşet Ertaş kültür merkezinde olmak üzere belediye personeli ve ayrıca gönüllü vatandaşlarımızın katılımı ile maske dikiminin yapılmakta olduğunu biliyorum.
Belediyenin katkılarıyla dikilen maskeler parasız olarak aile hekimliklerine, kamu kurumlarına ve de tüm vatandaşlarımıza olmak üzere hem merkez de hem de Kaman ve Mucur ilçelerimizde dağıtımı yapılmaktadır. Ayrıca Kırşehir belediyesi önünde, Pazaryerinde ve sanayi sitesinde olmak üzere üç ayrı dezenfektasyon tünellerinin hizmete sunulması ve yine çevre kirliliğine sebebiyet vermemesi bakımından kullanılan eldiven ve maskelerin atılması içinde tıbbi atık kutularının şehrin farklı yerlerinde hizmete sunulması elbette insan sağlığı bakımından takdire değer konulardır.
Kırşehir de, edindiğim bilgiye göre koronavirüsü vakası şehir dışından gelenlerle sınırlı, şehir içinde kayda değer sayılabilecek bir vaka yok gibi sanki. Bu da Kırşehir de önlemlerin zamanında ve doğru alınmasıyla ilgilidir.
Kırşehir Belediyesinin ilaçlama çalışmaları, halkı alınan kurallara uymak adına sesli olarak uyarıları, pazaryeri gibi insanların kalabalık olduğu yerlerde alınan önlemler, parasız maske dağıtımı virüsün daha çok insana bulaşmamasında etkili olmaktadır.
Hani bazen istemediğimiz bir olayla karşılaştığımız zaman nerede bu devlet diye söyleniriz ya!
İşte Kırşehir belediyesi devletin bir kurumudur. Halkın sağlığı adına yaptığı çalışmalar da örnek teşkil etmektedir. Öyleyse, nasıl ki sağlık çalışanlarımızı alkışlıyorsak, Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ve çalışanları da sonuna kadar hak ettikleri için alkışlanmalıdır.