brucella

Halk arasında "Yavru atma", "Malta humması" veya "Dalgalı humma" olarak bilinen hastalığa, brusella denilen bir mikrop neden oluyor. Brusella mikrobu, insan, sığır, koyun, keçi ve domuzlarda yavru atma, kısırlık ve meme hastalıkları yapar. Mikrop, hasta hayvanların dışkı, süt ve atık yavru zarları ile çevreye bulaşıp, insanlarda hastalık meydana getiriyor. Ahır veya ağıl içinde hayvanlar arasında bulaşma ağız, deri, göz yoluyla, çiftleşme veya sağım sırasındaki hatalar sonu meme yoluyla olur.
Mikrobu taşıyan gebe hayvanlar yavru atarlarken veya doğururken atık yavru zarları ve suları ile çevreyi bulaştırırken, hastalığın bulaşabileceği hayvancılıkla uğraşan insanlar dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılıyor.
Sığırlarda ihbarı mecburi hastalıklardan olan brucella hastalığı ile ilgili bilgiler veren Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Keskiner, hastalığın belirtilerine ve kişinin yakınmalarına göre klinik muayenesde hastalık tipi, alınan kan numuneleri, beyin omurilik sıvısı gibi numunelerin incelenmesi sonucunda hastalığın niteliği ve tipinin ortaya konularak, tedavinin ona göre düzenlendiğini belirterek, şunları söyledi:

Ramazan Keskiner copy

“Brucella hastalığı hayvansal kaynaklı, zoonotik hastalıklar dediğimiz hastalık grubunu ifade etmektedir. Brucella hastalığı, yani halk arasında söylendiği şekliyle Maltahumması, peynir hastalığı, mal hastalığı diye ifade edilen hastalığı ifade etmektedir. Bu hastalığı yapan Brucella dediğimiz bir bakteri grubu mikroorganizmalardır. Bunların değişik hayvanlardaki elde edilen türlerine göre de değişik isimlendirilmeleri söz konusudur. Brucella menitensiz, Brusella abortsuz, Brucella suis, Brucella kaniks gibi. Hangi hayvanda, köpek, kedi, inek, at ve sığır gibi büyükbaş hayvanlar, koyun ve keçi gibi küçük hayvanlar veya kaplumbağa gibi hayvanlardan elde edildiğine göre de Brucella isminin yanına elde edildiği hayvanın grubunu ifade eden bir Latince terim eklenmiştir. Brucella hastalığının temel bulaşma yolları daha çok halk arasında görülen temas ve gıda kaynaklı bulaştır.
“Temas dediğimiz de daha çok hayvancılıkla uğraşan veya hayvan kaynaklı ürünlerle uğraşan meslek gruplarındaki, bunlar çobanlarımız veya hayvanların sütüyle, etiyle işlem yapan ev hanımları, hayvanların doğumuna yardım eden besi veya sürü çalışanları, aynı zamanda hayvanların etleriyle uğraşan kasap gibi meslek gruplarımız, veteriner, sağlık teknisyeni gibi mesleki bulaş söz konusu olan meslek grupları ile hastalardan temas veya hasta kaynaklı kan ve kan ürünlerinden laboratuvar, klinik veya hastane kazaları diyebileceğimiz işlemler sonrasında da tıp personeli, doktorlarımız, hemşirelerimiz ve diğer yardımcı sağlık personellerimize bulaş söz konusu olabilmektedir.
“Brucella hastalığı belirtileri itibarıyla tüm hastalıkları taklit edebilen bir hastalık grubudur. Bu psikiyatrik hastalıklardan başlayın ki kanser diye ifade ettiğimiz malign hastalıkları grubuna kadar hastalık gruplarının belirtilerini gösterebilmektedir. Ama en çok karşılaştığımız belirtileri, ateş, eklem ağrıları, zayıflama, halsizlik, terleme, iş ve güç kaybına yol açması, kişinin günlük aktivitelerini zayıflatan ve kişinin ekonomik olarak da çalışmasını verimsizleştiren klinik tablolarla kendini gösterebilmektedir. Hayvanlarda ise daha çok kilo kaybıyla kendini gösterip ekonomik kayba sebep olmaktadır. Hastalığın ortaya çıkışında temel etkilenen organlarımız eklemler olmakla beraber hastalarımızın karaciğerlerini, bazı hastalarımızda kalp, beyin, sinir sistemini tutabilmektedir. Bunun yanında lenf bezleri, üreme organları, dalak bu hastalıktan etkilenebilmektedir.
“Hastalığın belirtilerine, yakınmalarına göre klinik muayenesinde hastalık tipi, alınan kan numuneleri, beyin omurilik sıvısı gibi numuneler incelenmesi sonucunda hastalığın niteliği ve tipi ortaya konulur ve tedavileri de ona göre düzenlemektedir. Bazı Brucella hastalık tiplerinde ameliyata kadar giden, ameliyat dahi gerektiren tedavi yöntemleri söz konusudur. Ama temelde ilaçlarla, çoğunlukla da ağızdan kullandığımız ilaçlarla tedavisini asgari 45 gün olmak üzere bir yıla kadar uzayabilen tedaviler düzenlemektedir. Hasatlarımız yüzde 85 ile yüzde 95 oranında herhangi bir kalıcı hasar bırakmadan düzelmektedir.”

BRUSELLA HASTALIĞI VE TEDAVİSİ

Adından da anlaşılacağı gibi bu hastalığa sebep olan Brusella adı verilen bir mikroptur. Brusella mikrobu, insan, sığır, koyun, keçi ve domuzlarda yavru atma, kısırlık ve meme hastalıklarına neden olmaktadır.
Mikrobun bulaşma şekli tahmin edeceğiniz üzere, hasta hayvanların dışkı, süt ve atık yavru zarları ile çevreye yayılıp, insan ve hayvan vücuduna ulaşır. Ahır veya ağıl içinde yaşayan ve beslenen hayvanlar arasında bulaşma eylemi ağız, deri, göz yoluyla, çiftleşme ya da sağım sırasında meydana gelen hatalar sonucu gerçekleşir. Mikrobu bünyesinde barındıran gebe hayvanlar yavru atarlarken veya doğurma durumunda atık yavru zarları ve suları ile çevreye bulaştırırlar.
Mikrobu taşıyan hasta hayvanların hemen hemen hepsi, yavru attıktan bir süre sonra aylarca sütleri ile mikrobu çıkarırlar. İneklerde yavru atma dönemleri gebeliğin 6. ve 8. aylarında, koyun ve keçilerde gebeliğin daha ileri ki dönemlerinde olur. Brusella’da genellikle hasta hayvanları tedavi etme uygun görülmez. Hasta hayvanlar seçilerek mezbahaya gönderilir.
Bu hastalık az önce de belirttiğim gibi hayvanlardan insanlara bulaşmaktadır. İnsanoğlu günlük hayatında, hayvansal gıdaları fazlasıyla tüketiyor. Yiyeceklerden daha çok hayvansal sıvı ürünler bu mikrobu daha yoğun bir şekilde taşıyor. Özellikle keçi sütünün kaynatılmadan tüketilmesi ve süzülmeden içilmesi Brusella hastalığına kapıları açıyor. Mikroplu sütten yapılan peynir ve buna benzer diğer hayvansal ürünler sağlıklı bir biçimde kaynatılmalı ya da kontrollerden geçirilmelidir.
Yüksek ateşin yanı sıra bu hastalığın en büyük belirtisi, sık sık gerçekleşen üşüme şeklindeki titremeler’dir. Yüksek ateş, gece terlemeleriyle birlikte düşmeye başlar, gündüz vakti ise yeniden rahatsızlık vermeye başlar. Aşırı terleme ve halsizlik bir diğer belirtiler arasında yer alır. İştahsızlık hastalığın ilk döneminde en net görülen belirtilerden birisidir, bununla birlikte hasta normal bir insana nazaran, daha çabuk yorulur ve nefessiz kalır.
En etkin ilaç grubu Tetrasiklinlerdir. Biraz sonra da bahsedeceğiz yan etkilerinden dolayı kısıtlamalar vardır. Yan etkilerinin çok fazla olmaması nedeniyle Doksisiklin tavsiye edilir. İlaç tedavisinde yeterli doz uygulandığında hastalığın iyileşme süresi zaman dilimi olarak daha aza indirgenecektir. Tetrasiklinler.
Yan etkisi diş lekeleri olduğu için hamilelere ve 8 yaş altı çocuklara tavsiye edilmez bunun dışında diğer hastalar için gönül rahatlığıyla uygulanabilir. Rifampin tek başına kullanılamaz ama doksisiklinle birlikte 15 mg ve günde tek doz olmakla birlikte 45 gün süre ile tavsiye edilmektedir.
Muhabir: TE Bilişim